Yatılı Okul(Düzenleniyor)

Bölüm 5

Bölümün sonu görünmediği in tekrar yayınlıyorum. Özür dilerim.
Multimedia da Elisin pircingi var. Saç modelini diğer bölümde koyucam çünkü 2. multiyi wattpad kabul etmiyo. Bu arada hikayemi okuyan herkeze teşekkür ederim özellikle @yagmurce desteğin için teşekkür ederim.

HATIRLATMA
"Neden sorun çıkarıyorsun? Buraya gelmek sana yetmedi mi? Beni neden buraya çağırdılar? Söyle bana aptal kız." dedi. Ben hiçbirşey yapmadan yüzüne bakıyordum. Yanıma yaklaştı ve sert bir tokat attı. Yüzüm sola döndü canım çok acımıştı yavaşça yüzümü ona çevirdim tam bir tokat daha atıcakken bir el onu durdurdu.

DEVAM
Elin sahibine baktığımda onun yaşlı bir adam olduğunu gördüm. Zaten beni kurtaracak yakışıklı bir prens beklemiyordum ama birinin kurtarıcağını da beklemiyordum. Adam bana bakıp eliyle beni hafifçe ittirdi. Bende hiç beklemeden yatakhaneye doğru koşmaya başladım. Ben odama doğru koşarken etraftakiler bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Ama onları takıcak birisi diğildim. Odamaın önüne geldiğimde anahtarımı aradım ama yoktu çantamda unutmuştum. Çantamda sınıftaydı. Etrafa bakınmaya başladım. Koridorun sonunda bana sinirli bir şekilde gelen annemi gördüm. Kaçmam gerekiyordu yoksa beni dövmekten beter edicekti. Ama hareket edemiyordum. Bacaklarım beni dinlemiyordu. İçimden Kaç! Diye bağırıyordum ama kıpırdayamıyordum. 5 adım sonra yanımdaydı 5..4..3..2..1...tokat...2saniyelik hissizlik sonra bir yanma 2..1..yanma ve tekrar bir tokat tekrar tekrar ve tekrar. Yere düşüyorum bana tekme atmaya başlıyo hiçbirşey yapamıyorum. En son hatırladığım bir çığlık ve yerden kaldırılmam.

*******
Uyandığımda kendi yatağımda üstüm değişmiş pijamalarımı giymiş bir şekilde yorganın altındaydım. Yatakta doğrulduğumda canım acıdı ve yüzümü buruşturdum. Etrafa bakmaya başladım çantam yatağın yanımdaydı , okul kıyafetlerimde sandalyenin üstüne konmuştu. En son neler olduğunu hatırlamaya çalıştım annem bana defalarca vurmuştu yere düştüğümde vurmaya devam etmişti sonra bir çığlık ve yerden kaldırılmam. Devamı yoktu. Yataktan çıkıp aynanın önüne geçtim. Morluklar vardı ama kan yoktu sanırım birisi temizlemişti. Tshirtümü sıyırdım yeni morluklar ve çürüklerin eklendiğini gördüm. Kim üstümü değiştirmişse bunları görmüş ve bana acımıştır. Acınmaktan nefret ediyorum bu çok kötü bir his. Nefesimi sesli bir şekilde verip kendimi yatağa attım. Canım acımıştı ve herzamanki gibi hiçbirşey yapmak istemiyordum. Ama okulada gitmem gerekiyordu. Ayağa kalkıp siyah kot pantalonumu , gömleğimi ve kapuşonlu hırkamı giydim ve kopuşonunu taktım. Bu şekilde yüzüm fazla belli olmuyordu. Ayağıma botlarımı giydim ve çantamıda alıp odadan çıktım.

Sınıfa geldiğimde herkez dün olduğu gibi etrafta bağırarak konuşuyordu. En arka köşeye geçip kitabımı çıkardım. Kitaba dalmış okurken yanımda bir gölge hissetim. Kafamı kaldırıp baktığımda sarışın , yeşil gözlü , dolgun dudaklı güzel bir kızın bana gülümsediğini gördüm.

"Merhaba. Ben Merve." dedi. Etrafa bakıp başkasıyla mı konuşuyo diye baktım. Benden başkasını göremeyince bluetooth kulaklığı takıyomu diye baktım. Ama takmıyodu bende sonunda benimle konuştuğunu anlayıp.

"Merhaba. Bende-"

"Elis biliyorum yeni öğrencisin. Aslında dün seninle tanışmak istemiştim ama biraz sessiz birine benziyosun bende gelmeye çekindim ve ben buradakileri sevmiyorum ama sen buradakilerden farklı birine benziyorsun ve ben seninle arkadaş olmak istiyorum yaniii arkadaş olmak istermisin?" dedi ve derin bir nefes alıp gülümsedi.

Bunları hepsini tek nefeste mi söyledi?

"Evet bunların hepsini tek nefeste söyledim. Sesli düşündün."

Kızardım başımı öne eğdim. Ben çok utangaç birisiyimdir. Merve elini sallayıp

"Eee arkadaş olalım mı?"

"Tamam" diyip gülümsedim. Evet kabul biraz odunum.

"Harikaaa! Bence çok iyi anlaşıcaz." çığlık atıp daha doğrusu ciyaklayıp boynuma sarıldı. Bu hoş birşey sanırım ama ben sarılmaktan nefret ederim. Ayrıca yaralarım acıyordu o yüzden gülüp beni bırakmasını bekledim. O da ayrıldıktan sonra gülümsemeye devam edip önümdeki sıraya çantasını koyup oturdu. Etrafıma pek dikkat etmediğim için önümde onun oturduğunu da fark etmemiştim. Arkasını dönüp

"Bu arada saç stiline ve pircingine bayıldım. Çok havalı duruyo."

"Teşekkür ederim"diyip gülümsedim. Dudağımda pircing vardı ve saçlarımda perçem ve kahkül gibi bir şeydi.(multimedia) O da gülümseyip

"Şey senden birşey isteyebilir miyim?"

"Tabii ki"

"Ben bugün okulu kırıp göbeğime pircing yaptırmaya gidicektim. Biraz korkuyorum o yüzden yalnız gitmek istemiyorum. Acaba sende benimle gelirmisin?"

"Okuldan çıkmak yasak diğil mi?"

"Evet ama ben nereden çıkacağımızı biliyorum. Benimle gelirmisin?"

"Aslında gelmeyi çok isterim. Okulda kalmak istemiyorum."

"Tamam o zaman kalk hadi gidelim."

"Tamam."

Çantalarımızı alıp sınıftan çıktık. Arka bahçeye geçip duvarın yanına gittik. Merve

"Sadece buradan atlamamız gerekiyor."

"Şey ben hiç esnek birisi diğilimdir."

"Olsun çıkamazsan ben seni yukardan çekerim"

"Tamam. Hadi o zaman."

Aynı anda duvara atlayıp kendimizi yukarı çektik. Ve ben yaptım!! Arkadan bir ses

"Çok ayıp kızlar okuldan mı kaçıyorsunuz. Cık cık cık(umarım anlarsınız) hiç yakıştıramadım."

Önce Merve'yle birbirimize bakıp sonra arkamızı döndük. Merve

"Rüzgar korkuttun bizi. Seni hoca sandık."

"Sakin kızlar. Sadece benim. Nereye kaçıyorsunuz."

"Ufak bir işimiz var."

"Pekala. Okulda kalmak istemiyorum bende sizinle gelicem."

Merve bana bakıp tamam mı der gibi baktı. Bende omuzu silkip duvardan diğer tarafa atladım.

"Tamam hızlı ol." dedi ve o da benim gibi atladı. Rüzgarda bizim gibi zorlanmadan atladı.

"Hadi gidelim kızlar." dedi ve önden yürümeye başladı.

Tüm yol boyunca Rüzgar ve Merve sohbet ettiler bende arkalarından etrafa bakınarak gittim. Dövmeciye ulaştığımızda koltuklara oturduk. Içerideki odadan bir adam çıkıp

"Merve hanım gelebilirsiniz."dedi.

"Geliyorum."dedi ve kalktı. "Elis?"

"Efendim?"

"Şey acaba benimle içeriye gelebilir misin?"

"Tabii ki" dedim ve kalktım. Beni çağırmasına sevinmiştim çünkü böyle boşboş oturmak istemiyordum. Tam giderken Rüzgarın sesini duydum

"Yüzüne ne oldu?"

"Birşey olmadı." dedim ve yürümeye devam ettim çünkü arkamı dönersem yalan söylediğimi anlardı. İçerden Merve'nin sesini duydum

"Elis geliyormusun?"

"Geliyorum." dedim ve odaya doğru yürümeye devam ettim. Odaya girerken Rüzgarın sesini duydum

"Yalan söylemeyi beceremiyorsun."