Murong Shi konuşmayı bitirir bitirmez telefonu kapatarak Xu Chuanchuan'ı ne yapacağını bilemez bir halde bırakmıştı. Murong Shi'nın ses tonuna baktığında, sinirlenmiş olduğunu tahmin etti. Xu Chuanchuan bu öfkenin kendisine yönelik olmadığını bilmesine rağmen biraz haksızlığa uğramış hissediyordu.
Sabırsızlaşan Jiang Shaohua parmağını masaya vurdu ve, "Bitirdin mi?" diye sordu.
Xu Chuanchuan ahizeyi geri yerine koydu, "Üzgünüm Bay Jiang, ama Bayan Murong sizi görmek istemiyor."
Murong Shi'nın "defolsun" lafına kıyasla, Xu Chuanchuan zaten iletiyi yumuşatmıştı.
"Ne demeye çalışıyor yani?"
Ne duyduysan onu. Anlamak çok mu zor?
Xu Chuanchuan, iki boyutlu dünyada konuşurken sözlü olarak aktif ama üç boyutlu dünyada sessiz olan tipik bir insandı. Gerçek dünyada çalışırken çok nadiren yabancılarla konuşurdu. Ayrıca sessizliği tercih ederdi ve kırk yılda bir kaosa dahil olurdu. Bu nedenle, şu an içinde bulunduğu durumu çok sıkıntı verici bulmuştu.
Xiaomei neden hala geri gelmedi?
Xu Chuanchuan kendini sakinleştirdikten sonra, "Bayan Murong şu anda meşgul olabilir ve misafir ağırlayacak kadar boş vakti yok," dedi.
Jiang Shaohua, "Eğer gelmek onu külfete sokacaksa, ben de kendim giderim," dedi. Böylesine ucuz bir bahaneye kanmasına imkan yoktu.
Xu Chuanchuan panikledi ve Jiang Shaohua'yı durdurmak için masanın arkasından çıktı, "Bay Jiang, bunu yapamazsınız!"
Xu Chuanchuan'ın uzattığı eline bakan Jiang Shaohua kibirli bir şekilde, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye sordu.
Kimin umurunda? Neden ikiniz de sinirinizi benden çıkarmak zorundasınız ki?
Xu Chuanchuan da öfkelenmeye başladı, yüzü kıpkırmızı olmuştu. Ancak yine de kararlı bir duruş sergileyerek şöyle karşılık verdi, "Üzgünüm ama ben sadece kurallara tâbi bir çalışanım. Lütfen işleri benim için zorlaştırmayın."
Jiang Shaohua ise onun sözlerini görmezden gelip ileri doğru yürüdü.
"Bay Jiang!" Xu Chuanchuan onu bir kez daha durdurmuştu.
Bir süre ileri geri gittikten sonra, Jiang Shaohua aniden Xu Chuanchuan'ın nasıl göründüğünü fark etmeye başladı. Daha önce pek çok güzel ve cilveli kadınla tanışmıştı ama ilk defa makyajsız bir kadını çekici buluyordu. Xu Chuanchuan'ın dinç görünen bir yüzü vardı ve yüz hatları olağanüstü olmasa da birine dik dik bakarken gözlerinin büyümesi onu sevimli gösteriyordu.
Jiang Shaohua önündeki kadını hiçbir çekince duymadan inceledikten sonra, "Senin adın ne?" diye sordu.
Bu ani gelişme Xu Chuanchuan'ın kafasını karıştırmıştı, temkinli davranmaktan kendini alamadı. Refleks olarak göğsündeki isim etiketini kapatırken, "Soyadım Xu," dedi.
Jiang Shaohua, Xu Chuanchuan'ın tepkisini fark etmişti fakat yine de üsteledi, "Adını soruyorum. Yirmi beş yaşından büyük görünmüyorsun. Erkek arkadaşın var mı?"
Burada neler oluyordu? Bu kişi Murong Shi'nın erkek arkadaşı olduğunu iddia etmemiş miydi?
Xu Chuanchuan yüz ifadesini sertleştirdi ve düz bir ses tonuyla, "Üzgünüm ama şu anda mesai saatindeyiz. İşle ilgili olmayan konular hakkında konuşma iznim yok," dedi.
Fakat Jiang Shaohua inatçı tavrını sürdürüyordu, "Neden korkuyorsun ki? Burada başka kimse yok."
"Kameralar var," dedi Xu Chuanchuan yukarıyı işaret ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
After Being Bent by Reader (Türkçe) [GL]
Dragoste被读者掰弯后 After Being Bent by Reader Yazar: 逆签 Inverse Sign | Ters İşaret Tür: Modern Kurgu, Yazarlık, Drama, Romantizm, Baihe Bölüm sayısı: 106 **(24. bölümden itibaren bölüm uzunlukları normalin 2-3 katına çıkıyor.) Tanıtım: Xu Chuanchuan, dibine k...