Bölüm 3

105 10 0
                                    

Sabah olduğunda adam erkenden uyanıp kahvaltı hazırladı. İşi bittiğinde çocukları uyandırdı ve kahvaltı etmeye başladılar. Tania heyecanlıydı, Emily gergindi, Pera ise duygu göstermiyordu.

Emily "Ya uyum sağlayamazsak? Ya dalga geçerlerse? Ya kimliklerimiz ortaya çıkarsa?" dediğinde adam "Emily... sakin ol. Bak gör, sorun çıkmayacak" diye cevap verdi. Emily, tıpkı kızı Alara gibiydi. Panik ve en kötüye hazırlanma...

Adam durgunlaşınca Tania "İyi misiniz?" diye sordu. Adam "Oh evet. İyiyim merak etme" diye yalan söyledi. Tabii hayvanlar bunun farkındaydı ancak adamın üstüne gitmediler. Hepsi okulu düşünüyordu. Adam "Bana resmi dil kullanmanıza gerek yok. Ben babanız sayılırım artık" dedi. Çocuklar tabii hâlâ aile kavramını bilmiyorlardı.

Adam açıklaması gerektiğini anladı ve açıkladı basitçe. Çocuklar sevindi tabii buna, onları mutlu görmek adamı da mutlu etti. Okul saati yaklaşınca hazırlanıp çıktılar. Okulun önünde adam "Sizi okul bitince almaya geleceğim" dedi ve çocuklar sınıfa gittiğinde o da işe gitti.

《You simply stood by and you watched them all die》

Çocuklar sınıfa girdiğinde hoca onlardan kendilerini tanıtmalarını istedi. "Ben Tania. 7 yaşındayım ve köpekleri çok severim" daha sonra Pera "Ben Pera. 6 yaşındayım ve Tania'nın aksine kedileri çok severim" dedi. Sıra Emily'e gelmişti ve Emily gergindi.

"Ben Emily..." devam edemeyince Tania söze girdi. "5 yaşında ve yılanlara bayılır" dedi. Öğretmen onlara oturmasını söyledi onlar da oturdu yanyana.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Adam iş yerine ulaştığında biraz geç kalmıştı. Tanıdık bir ses ona seslendi. "Günaydın bay James. Nasılsınız?" diyen kişi asistanından başka kimse olamazdı. "Günaydın bayan Nora. İyiyim teşekkür ederim. Pekiya siz?" diye karşılık verdi. Nora "İyiyim. İlk hastanız bir yılan. Deri dökme zamanı olmamasına rağmen her hafta canlı derisini döküyormuş" dedi.

James yılanı içeri aldı. Hayvanları incelerken hep gözlerinin önüne kızı ve o pislik gelirdi ancak bu sefer gözlerinin önünde Emily ve o pislik vardı. "Sanırım Emily de bir yılan olduğu için onu hatırlıyorum" diye düşündü.

Yılana testleri yaptı ve sonuçları bekledi. Sonuçlar tam tahmin ettiği gibiydi. Aşırı kimyasalı atmak için kendini yüzüyordu yılan. James yılanın sahibine bu bilgiyi verdi. Kadın bunu duyunca "Bizim evimizde kimyasal yok ki? Daha yeni eve getirdik zaten" dedi ve işte o zaman James anladı durumu

Muhtemelen bu yılan da adamın deneklerinden biriydi ama kaçmayı başarmıştı ve bu kadın onu bulmuştu. James, kadına "Biz şimdi kanını temizleyeceğiz. Siz onu her türlü kimyasaldan uzak tutun, çamaşır deterjanı vb. dahil" dedi

Yılanı bir makineye bağladı ve yılanın kanı temizlenirken başka hayvanlara yöneldi.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Teneffüs olmuştu ve Tania bir kaç çocukla konuşmaya çalıştı ama işler planladıği gibi gitmedi. Tania gibi hayat dolu, neşeli birini bile ağlatmayı başardılar. Emily ve Pera, Tania lavaboya kaçınca peşinden gitti. Tania ağlıyordu. Emily ona sarıldı ve Pera "Ne oldu?" diye sordu.

Tania "Benimle dalga geçtiler... 'Sen kimsin ki biz seninle oynayalım? Git ezik arkadaş bul kendine' deyip anlamını bilmediğim ancak hakaret olduğunu bildiğim kelimeler kullandılar" dedi. Bu Emily'i parçalamış ve Pera'yı sinirlendirmişti.

Pera tuvaletten ayrılıp o çocukların yanına gitti. Çocuklardan birini yakasından tuttu ve "Eğer Tania'ya ya da Emily'e laf ederseniz sizi öldürürüm" dedi ve yakasını tuttuğu çocuğun boynuna makas dayadı.

Çocuklar korkup yapmayacaklarını söyleyip özür dilediklerinde Pera onları bıraktı. Tuvalete geri dönüp Tania'nın kendini daha iyi hissetmesini sağlamaya çalıştı ama başaramadı.

Tania bu tarz şeyleri kolay kolay kafaya takmazdı. Büyük hakaretler edilmiş olmalı ki bu kadar kafaya taksın. Düşüncesi bile Pera'nın öfkeden köpürmesine yetiyordu. Zil çalınca tekrar derse geçtiler.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

James son hayvanı da iyileştirdiğinde çocukları almak için yola çıktı. Okullarının bitmesine 1 saat vardı o yüzden pek hızlı sürmüyordu. Okula geldi ve çocukları aldı. Tania'nın ağlamış olduğunu farkedince "Hadi gelin bugün dışarda yiyelim. Tania sen de bana ne olduğunu anlatırsın tamam mı?" dedi ve Tania dahil herkes onayladı.

Bunu yüzüne söylemeselerde James pek de yemek işini beceremiyordu. Bundan şikayet etme hakları olmadığını düşündükleri içinde laf etmiyorlardı. Restoranta gittiler ve herkes istediklerini söylemişti.

James:Kabak yemeği ve uzun makarna
Tania:Biftek
Emily:Fare söylemeye yeltendi ama uyarılınca tavuk istedi
Pera:Balık

James aşağı yukarı bunları isteyeceklerini biliyordu. Onların hayvan türlerine uyan seçimlerdi bunlar. James, Tania'ya "Anlat bakalım" dediğibde Tania anlattı. Bu, James'e koymuştu. Onlar kimdi ki onun kızını üzme hakkı bulmuşlardı kendilerinde?

Sonra Pera ne yaptığını anlattı. James içinden takdir etti ama dışardan "Bir daha yapma. Şiddet çözüm değildir. Bana söyle. Tamam mı?" dedi ve Pera başıyla onayladı. Çocuğa kötü örnek olmamak için öyle demişti yoksa ablasını bu kadar ciddi savunması hoşuna gitmişti.

Yedikten sonra hesabı ödeyip eve gittiler. Ödevleri vardı ve tabii ki James onlara yardım ediyordu. Anlamadıkları yerleri sorarken çok tatlılardı. Ödevler bitince herkes yorgun olduğu için odalarında uyudular

DEVAM EDECEK

PETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin