Günler, aylar, yıllar böyle geldi ve geçti. Emily 16, Pera 17 ve Tania 18 yaşındaydı. Keith sürekli avucunun içinden kaçırdı onları. James veterinerlik hayatında zorlanmaya başlayınca polisin yanına dedektif olarak girdi. Bazen Emily, Tania ve Pera da onun çözemediği cinayetleri çözüyordu. Hayvan olmalarını bu yönde kullanıyorlardı. Şimdi ki amaçları ise İnterpol polisi ile bir olup Keith kabusuna son vermekti. Keith boş durmamıştı ve kızların en yakın arkadaşı olan Michelle(Mişel) ile iletişime geçmişti. Onu asistanı olarak yanına alıp kızlara dolaylı yoldan yaklaşmıştı.
Kapı çaldı. Gelenler, James'in kızlarıydı. James daha hoş geldiniz diyemeden Emily odasına geçti. James "Nesi var?" diye sordu kızlara, Pera "Bilmiyoruz. Okulda da durgundu. Bjr şeye üzülmüş ama neye.." diye yanıt verdi. James "Ben bir konuşayım onunla" dediğinde Tania "Biz de denedik... Konuşmuyor" dedi.
Bunun üzerine James kapıyı çaldı ve Emily cevap vermeyince girdi. Emily yatakta yılan halinde kıvrılmıştı. Yatağın üstündeki hafif ıslaklıktan ağladığı belli oluyordu. James "Neyin var?.." dediğinde Emily cevap vermedi. James "Emily.. insan olup benimle konuşur musun, lütfen?" dediğinde Emily, insan oldu.
James sorusunu yineledi ve Emily cevap vermedi. Biraz bekledikten sonra "Önenli değil... benim abarttığım bir durum sadece.." diye yanıtladı. James "Ister abartı olsun ister olmasın. Bana anlatır mısın?" dediğinde Emily "Benim asla ilerde yuvam olmayacak... Pera ve Tania memeli hayvan... insanlar gibi... oysa ben yumurta bırakan bir hayvanım..." dediğinde James afalladı.
Bunu düşünmek için yaşı biraz erkendi ama muhtemelen biyoloji dersinden dolayı düşünmüştü. James, ona boş hayaller vermek istemiyordu zira bunun imkânsız olduğunu o da biliyordu. Sadece kendi türüyle aile kurabilirdi ancak Emily asla dediğine göre muhtemelen bir insanı sevmişti.
James "Elimden geleni yapacağım bu sorunu çözmek için" dedi ve çıktı odadan. O ruh hastası kesin buna da bir çözüm bulmuştur ancak onunla nasıl iletişime geçecekti ki? Bunları düşünürken telefonu çaldı. Arayan Portekiz Caroline(Karolin)'di. Caroline "Keith var bir yardımcı" dedi çat pat Türkçesiyle.
James direkt "Kim?" diye sorduğunda Caroline "Kız ismi Michelle" dediğinde James ikinci defa afalladı. "Ama bu onların en yakın arkadaşı... yok yok isim benzerliğidir" diye düşündükten sonra kız hakında detay istedi. Okul... sınıf... bu Michelle o Michelle'di. James telefonu kapattı.
Kızı yakalamaya çalışacaktı ama önce çocukları uyarması gerekiyordu. Emily, Pera ve Tania oturma odasına geldiğinde James "Michelle, Keith ile çalışıyor. Caroline'dan öğrendim" dedi. Çocuklar, sırtlarına bıçak yemişe döndüler.
"İnsanları çok yanlış tanımışız... Yapmayacaklarî hiçbir şey yok.."
~Tania
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Okulda artık daha dikkatliydiler ve Michelle bunu fark etmişti. James'in onun peşine düşmesi an meselesiydi. Tek umduğu bugün olmamasıydı zira bugün koşu yarışı vardı. Antrenmana gitti. "Bu pisti mi turlayacağız?" dedi ve arkadaşı Luna "Ah hayır. Şurası bitiş" dedi. Michelle o tarafa baktı. Eğer James onu kovalarsa oradan sola dönüp koşmaya devam edebilirdi. James onu rahatça yakalayibilir zira arabası veya motoru olma ihtimali vardı
Etrafa bakınıp plan yaparken James'i fark etti ama belli etmedi. Planını da yaptı ve yarış saati geldi. Yarışta James de kulvar boyunca koşacak ve yarış bitince enseleyecekti. Yarış başladığında ödülden olmak pahasına da olsa kendini insanların arasına alıp James'in görüş alanından çıktı ancak yarış bitip başka tarafa döndüğünde ise James anında gördü ve peşine takıldı.
"Motoru yokmuş o zaman hayatta yakalayamaz beni" diye düşündü ve rahatladı. Antrenmanın ve yarışın yorgunluğu vardı ama yavaşlarsa James'e yakalanırdı. Aniden Emily, Michelle'in çantasından çıkıp ayaklarına dolandı ve Michelle yere yığıldı. "Amk yılanı" diye düşündü.
James gelince Emily bıraktı onu ve ara sokağa geçip insan olarak geldi. Tania ve Pera da geldi. "Benimle geliyorsunuz küçük hanım. Karagol sorgusundan önce benim de sizi sorgulamam gerek" dedi soğuk bir tonda. O sırada Michelle 2 el hareketi yaptı ve birden yarıştaki tüm arkadaşları oraya geldi ve James'i ittirdiler, hakaret ettiler.
James durumu kavrayınca olayları açıkladı ama kimse inanmadı. Michelle bunun sayesinde kaçtı. James gruptan kurtulduğunda ise artık çok geçti. Michelle ellerinden kaçmıştı ve muhtemelen o okula bir daha gelmeyecekti. "Kahretsin!" dedi kendi kendine. Tania "Hâlâ çok geç değil. Yaydığı koku ve ısıyı takip edebiliriz. Hadi!" dedi ve Pera ile James, Tania ve Emily'nin peşine takıldı.
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
"Sanırım yeterince uzaklaştım" diye düşündü Michelle. "Seni takip etseler bile direkt avucumun içine düşmüş olacaklar" dedi Keith. "Iyi işti Michelle" diye de ekledi. Michelle oturunca ona su verdi Keith ve daha sonra söze girdi. "Onları geri aldığımda sözümü tutacağım merak etme" dedi. Michelle "O sözü değiştirelim zira artık ilaca ihtiyacım yok" dediğinde Keith "O zaman o gün dile benden ne dilersen" diye cevap verdi.
Michelle "Herif hızlı koşuyor" dedi ve Keith güldü. Bir yandan da "Acaba bu kızı insandan hayvana deneyimde kullanabilir miyim? Ah hayır o deney için James, Caroline ve Rana daha iyi olur" diye düşünüp gülümsüyordu. Rana, 15 yaşında bir dedektifti. James'in özel ekibindeydi ve perde arkasından iş yürütüyordu.
Michelle "Rana sorununu nasıl çözeceğiz? Caroline'e bilgi veren o" dediğinde Keith "Ilk önce onu avlayacağız. Tabii eğer avımız kendi ayaklarıyla buraya gelmezse" dedi.
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
"Dur!" dedi Rana, James ve diğerlerinin arkasından. "Michelle, Keith'in yanında ve sizin gitmeniz riskli olur. Benden haberi bile yoktur ben gidebilirim" dedi. James "Tamam ama dikkatli ol. Yerlerini bildiğini varsayıyorum" dedi. Rana, Caroline'in aksine Türkçe'ye oldukça hakimdi ve kendisi Japondu. Rana, James'i onayladıktan sonra yola koyuldu.
Mekana geldiğinde gerilmişti. Eski depo tarzı bir yerdi ve birazdan Keith ve Michelle ile yüzyüze gelecekti. Sakinleşip kapıyı çaldı ve Keith kapıyı açtı. "Ah hoşgeldiniz. Buyurun içeri geçin kapıda konuşmak pek adetim değildir" dedi ve kızı içeri alıp kapıyı kilitledi.
"Ben size bir çay getireyim" dedi ve mutfağa gitti. Rana "Ben sadece Michelle hanıma bakmıştım çaya gerek yok" dese de Keith ısrar etti. Rana "Nasılsa beni bilmiyorlar bir şey olmaz" düşüncesindeydi. Keith deponun mutfak bölümünde çay yaparken Michelle yanına geldi ve "Sen de az değilsin he" dedi.
Keith gülümseyerek "Onu tanımadığımızı sanıyor perde arkasında olduğu için. Bozuntuya verme" dedi ve çaya uyku ilacı atıp şekerle tadını bastırdı. Michelle "Kiz deneylerden ölmeyecekse bile bu çaydan ölecek" diye dalga geçti. Keith çayı aldı ve Rana'nın yanına dönerken "Ben deneklerime en iyi uykuyu sağlarım" dedi.
Rana içerde baya gerilmişti. Keith çayı getirdi ve sehpaya koyarken "Afiyet olsun" dedi ve karşısına oturdu. Rana "Sanırım Michelle hanım evde değil ben gideyim" dediğinde Keith "Ah ısrar ediyorum. En azından çayımı için. O kadar demledim sonuçta" dedi ve Rana kırmamak için çayı içmeye karar verdi ama önce izin isteyerek mutfağa gitti.
Ne olur ne olmaz diye James'e konumu, çayı ve minimum onu bulması için lazım olan her bilgiyi atmiştı. Farklı olası konumlar da göndermişti. Geri döndü ve oturup çayını içti...
DEVAM EDECEK
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PET
General FictionÖyle bir deney düşünün ki 3 hayvana insan görünümü verdi... 1 yılan, 1 Husky ve 1 kedi. Yılan dedi "Siz ikiniz alışıksınız, 4 ayağınız vardı. Ben ise sürünüyordum" Kedi dedi "Hiçbirimiz alışık değiliz, düşünemiyorduk. İnsan değildik" Köpek dedi "Oys...