1💚

848 68 61
                                    

açıklama
*kurgu 14 15 sezonları civarında geçiyor diyebiliriz ama olay örgüsü olarak diziden tamamen farklı yazacağım. önemli kısım cas ve dean'in on yılı aşkın süredir tanışık olması.

*Homofobik John ve hakaret içeren konuşmalar uyarısı.

*Fazlaca kıskanç Dean sahnesi djdkdh

oy ve yorumlar beklemekteyim 🤟

Her şey yolundaydı. En azından Dean, öyle olmasını umdu. Castiel Empty ile karşı karşıya gelmeden önce, avcıyı bir kenara çekmiş ve ona gerçek bir aşk ilanında bulunmuştu. Elbette Dean bir şey demedi, diyemezdi de zaten. Beyninin tamamını başka bir yol bulmaya çalışmak amaçlı kullanıyordu. Fakat Cas konuşmasını yapmış, ışınlanarak Tanrı bilir nereye gitmişti.

Neyseki melek sanıldığı gibi ölmemiş, aynı günün akşamı Dean ve Sam'in motel odasında yaralar içerisinde belirmişti.

Melek baygın olduğu süre boyunca Dean aralarında geçen konuşmayı ve bunun ileriyi nasıl etkileyeceğini düşündü. Sonunda kendine gelebildiğindeyse, boğazını temizledi ve konuşmaya hazırlandı. Neyseki Sam uyuyordu.

"Dinle, Cas. Sabah söylediklerinle ilgili --"

"Konuşmamıza gerek yok, Dean." Melek yorgunca cevapladı. "Senin için o şekilde olmadığını biliyorum."

"Evet, güzel." Dean arkadaşı dışında her yere bakıyordu. "Sorun sen değilsin, ben yalnızca." Duraksadı, derin bir nefes aldı. "Ben öyle değilim, anlıyor musun? Üzgünüm. Sen benim en iyi dostumsun."

"Biliyorum."

"Ne yapacağını sana söyleyecek değilim," diye devam etti. "Ya da ne yapmaman gerektiğini. Yalnızca elimden geldiği kadar açık olmaya çalışıyorum, kalbini kırmak isteyeceğim son şey."

"Biliyorum." Tekrarladı melek. "Sorun değil Dean, güven bana. Biraz daha dinlenip gücümü toplamam gerek, sonra gideceğim."

"Bu konuşmalar yüzünden aramıza mesafe girmeyecek değil mi?" Korkuyla sordu. "Biz bir aileyiz."

"Hayır, aynı olacağız. Sadece yapmam gereken işler var."

O gün Cas gitti ve iki hafta boyunca hiç gelmedi. Aslında bu olağandı, geçmişte de aynıydı fakat Dean elinde olmayarak başka sebepler arıyordu. Onu reddetmesi arkadaşlıklarını mı bitirmişti?
Sık sık ona dua etmeyi düşünüyor ama asla yapmıyordu.

Kaderin tuhaf bir anlayışı vardı.

En yakın arkadaşından 'Seni seviyorum' cümlesini duymuş, ardından onu asla göremeyeceği düşüncesiyle tüm gün acı çekmişti. Şimdi olan ise meleğin ondan kasten uzak durması gibiydi, öyle değilse bile öyle hissettiriyordu.

Birkaç hafta sonra ise bir çeşit dünyanın sonu tarzında olay yaşanıyordu, yine. Dean öne çıkarak fedakarlık yapmaya kararlıydı. Ölümü küçümsemeye başlaması yeni değildi, yeterince hayatta kaldığını düşünüyordu zaten.

Fakat hesaba katmadığı şey, meleğin bu durumdan haberdar olmasıydı. Tekrar cennete karşı gelmiş, isyan etmiş ve Dean'i yaptığı aptalca plandan sıyırarak almış, sorunları daha mantıklı bir yolla çözmüştü, en azından bir kısmını. Kalanını daha sonra halledeceklerdi birlikte.

Impalada Sam ve Cas'le sığınağa giderlerken  günün yorgunluğuyla herkes sessizdi. Dean aynadan arka koltukta oturan arkadaşına baktı.

"Teşekkürler, sanırım."

"Tam bir aptalsın, Dean Winchester."

"Evet, bunu ilk kez duymuyorum." Tekrar yola döndürdü bakışlarını. "Yinede teşekkürler, kurtarma görevini üstlendiğin için."

Melek buna cevap vermedi.

Sığınağa gittiklerinde Sam kendine kahve yaparken " O halde insanlığa hoş geldin," dedi, öylece. Durduk yere. "Eninde sonunda olacağını biliyorduk."

"Ne?" Dean şaşkınca sordu. "İnsan mı olacaksın?"

"Cennete karşı gelmenin sonuçları var. Öncekilerde bir şekilde kaçınabildim ama bu kez insanlaşacağıma eminim. Bir anda olmayacaktır, meleklerden uzak kalıp insanlar içinde zaman geçirdikçe. Yavaş bir süreç."

"Lanet olsun."

"Bunun olacağını biliyordum," dedi Cas. Önce Sam'e ardından Dean'e baktı. "Bir süre burda kalsam sorun olur mu?"

aslında bu giriş bölümü, ne oldu nasıl oldu hızlıca açıklamak adına. asıl hikaye sıradaki bölümde başlıyor.

lumière du soleil //destiel ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin