4.Bölüm

5.9K 253 6
                                    

Almanya

  Lale son bir kez bavulları kontrol etti. Sabah erkenden uçağa binip yıllar önce arkasına bile bakmadan kaçtığı şehire gidecekti.

  Lale ne yapacağını ne düşüneceğini akışını bırakmıştı. Bu saatten sonra ne olursa olsundu artık.

  Çalan zille Lale hemen kapıya koştu. Büyük bir ihtimalle çocuklar gelmiştir diye düşündü ve evet düşündüğü gibi çocuklar gelmişti.

  Lale tam kızmaya hazırlanıyordu ki Ayazın yüzündeki sargı bezi ile neye uğradığını şaşırdı.

  Aras, Ayaza destek olarak onu içerideki koltuğa götürüp oturtturdu.
Bende kapıyı kapatarak direk yanlarına gittim.

   "Oğlun bu halin ne?" diye bir soru yöneltti Ayaza. Ayaz ise sesini zorla çıkartarak "Anne lütfen banabbir şey sorma. Aras sana her şeyi anlatsın." diyip koltuğa uzandı.

  Lale de Arasa döndü. Aras ise "Sorma anne ya bunlar bir kavgaya
karışmış. Son durum da bu" dediğinde Lale sinirden kıpkırmızı olmuştu.

  Bu yaşta kavgaya karışmak da ne demekti.

  Merdivenlerden Karan uyku dolu gözlerle indi. Karan ailesine dönüp "Hayatım saat kaç oldu hadi yatın artık. Birkaç saat sonra uçağa binecez." dediğinde Aras "Anne ne uçağı nereye gidiyoruz?" diye heyecanla sordu.

  Lale bu soru karşısında hemen Karana baktı. Karan ise kendini savunmaya geçti. "Lalem ben gerçekten aradım çocukları söylemek için ama bir anlık aklımdan çıkmış." dediğinde elini kafasına götürüp masaj yapmaya başladı.

  "Ben hiçbir şey demiyorum. Saat beşte herkes bu kapıda hazır olmaz ise işte o zaman gösteririm size. Şimdi yatmaya gidiyorum." diyip merdivenleri hızlıca çıktım.

  Odasına geldiğinde hemen üstünü değiştirip yatağa girdi. Gerçekten de bugün çok yorucu bir gündü. Birkaç dakika sonra Karan odaya girmişti.

  Karan sessizce "Hayatım uyudun mu?" diye sorunca garip sesler çıkardı. Karanda bu hâline güldü. Karan "Birkaç saniye bakar mısın?" dediğinde oflayıp yatakta oturur pozisyona geçti.

  Karan yanındaki abajuru yakıp cebinden bir kutu çıkardı. Kutuyu açtığında içinden mor taşlı bir kolye çıktı. Kolye çok güzeldi.

  Karan kolyeyi boynuna taktığında mor taşını eline aldı. Ve büyülenmiş bir sesle "Karan bu çok güzel bayıldım. Çok çok teşekkür ederim." dedi ve ona sarıldı.

  Karanda saçlarının arasına bir öpücük kondurup "Senden güzel değil hayatım." diyip birbirlerinden ayrıldık. Karan ellerini ellerinin arasına alıp birer tanede onlara öpücük bıraktı, Karan "Evlilik yıl dönümümüz kutlu olsun hayatıma anlam katan, her şeyim olan güzel kadın." dediğinde gözleri dolmuştu.

  Tüm şansımı bu adamda kullanmıştım sanırım diye düşünmeden edemedi.

  Karan aklına bir şey gelmiş olacak ki hemen konuştu. "Hayatım ben seni çok tuttum. Hadi yatalım artık" dediğinde beraber yatıp uyuduk.

  Alarmın çalması ile hemen yataktan kalktı Lale. Yan tarafına baktığında Karanı göremedi. Lale de çok umursamadan rutin işlerini halledip ve üstünü değiştirip aşağıya indi.

  Karan ve çocuklar kahvaltı hazırlıyordu. Bu manzara karşısında gülümsemeden edemedi. Laleyi ilk fark eden Ayaz olmuştu. Ayaz koşarak yanına gelip sarıldı ve "Günaydın Annecim. Bak sana kahvaltı hazırladık." dediğinde gülümsemesini genişleterek konuştu "Çok teşekkür ederim canım oğlum. Ellerinize sağlık" diyip yanağına bir buse bıraktı.

HASRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin