DEPO

114 8 3
                                    

MULTİMEDYA: DOĞUŞ

İYİ OKUMALAR :)

şarkı:) halil sezai-ömür gedik: paramparça

Doğuşla eski inşaatın orada olan olayın üstünden dört gün geçmişti, bu dört gün içinde cansın'la daha da yakınlaştık ve cenk'in beni elde etme çabalarından başka birşey olmadı, o günden sonra doğuş'un bana yaptığım şeyi ödeteceğini sanmıştım ama şu ana kadar hiçbir girişimde bulunmadı...

şu anda cansı'nın ısrarları sonucu kantine doğru gidiyoruz daha doğrusu o gidiyor ve beni peşinden çekiştiriyor.

"Cansın biraz yavaş ol kantin kaçmıyor ya!!" sabrımın son safhalarındaydım sanki peşimizde at koşmuyorya...

"Hadi ama Hazan, zil çalacak birazdan" zil çalacakmış sanki çok umrumda ona bakarak gözlerimi baydım kantine girdiğimiz de boş masa aradım, pencerenin yanındaki boş masaya gidip kuruldum.

"Ne yiyeceksin?" diye sordu cansın,

"Ben sadece kola içeceğim" dedim ve gitti, cansın kendine tost, ayran almıştı bana da kolamı verip yemeğini yemeğe başlayacaktı güya zil birazdan çalacaktı hanımefendi sandalyeye kurulmuş yemek yiyordu ama günahını alamazdım baya hızlı yiyordu çünkü;

"Cansın" ona seslendiğimde bana yanakları şiş bir şekilde bana döndü,

"E...fen...dim.." o kadar hızlı yiyordu ki kelimeleri ağzından yuntkuna yutkuna çıkmıştı,

"Nefes Cansın nefes" gerçekten o kadar hızlı yiyordu ki nefessizlikten düşüp bayılacak diye şüphelenmiyor değildim, elindeki son parçasını da atıp ayranı 'nın dibinde kalanı da bitirdi.

"Ben su alıp geliyorum"dediğinde kafamı salladım, bu sırada masadan kalkacakken önümde bir şahıs belirdi, kafamı kaldırıp önümde duran yüze bakınca cenk'in benimle uğraşacak zamanı gelmiş olduğunu anlamak zor olmadı...

"Ne var! Cenk?" bıkmazmıydı bu çocuk allahım beni kimlerle muhattap ediyorsun

"Ah hadi ama neden böyle yapıyorsun bebeğim, biraz vakit geçirsek olmaz mı?"akıllanmayacaktı o akşam ara sokak ta olan kavgayı bir gözden geçirmek lazımdı onun için bazı şeyleri ortaya çıkarma vakti geldi de geçiyor bile, kulağına doğru yaklaşıp,

"Yüzünü kim bu hale getirdi Cenk?"yüzünde sadece morluklar ve hafif çizikler vardı, konuşmasına izin vermeyip kendimce büyük kozumu elime aldım.

"Senin gibi bir çoçuğun 'kız ' tarafından dayak yemesi sencede gurur zedeleyici değilmi?" şaşkın bir ifadeyle yüzüme bakıyordu söylediklerimi anladığında gözleri yuvarlarından çıkarcasına açılmıştı..

"Gözlerin elime düşecek Cenk" sadece öylece bana bakıyordu aslında bu kadar şaşıracağını zannetmemiştim ama...

"Sen..o..kızsın.." kekeleyerek bir şeyler söylemeye çalışması hoşuma gitmemiş değildi, kaşlarımı kaldırıp kafamı aşağı, yukarı salladım, yanından geçmeden önce göz kırpmayı da ihmal etmedim hani...

cansu' yu da alarak kantinden çıkmıştım, sınıfa gelip sıraya oturduk ders edebiyattı bu dersi sevmiyordum kelimeler beni boğuyordu, kulaklıkları kulağıma takarak kafamı sıraya koyup kendimi rahatlatmaya çalıştım.

_ _ _ _ _ _ _ _ _ _

kolumun hızla dürtülmesiyle gözlerim araladım başımda bir adet cansu vardı, kafamı sıradan kaldırıp etrafa boş boş baktım sınıfta bizden başka kimse yoktu cansuya baktığımda elinde benim çantamla ayakta bekliyordu.

GECENİN YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin