Multimedya:MERT
odama süzülen ışıkla birlikte gözlerimi araladım yataktan sallana sallana kalkıp banyoya doğru ayaklarımı sürerek gittim kısa bir duş aldıktan sonra vücudumu kapının ardında asılan havlu ile sardım çekmeceden aldığım küçük baş havlusu ile saçlarımı topladım, banyodan çıkıp giysi odasına doğru ilerledim,iç çamaşırlarımı çekmeceden alıp üzerime geçirdim yan dolapdan siyah dar paça pantolonum ile kot gömleğimi alıp giydim;
süslü giyinmeye gerek yoktu sade ve düz en iyisi, bu aralar vücuduma dikkat etmiyordum her önüme geleni yiyordum, kickboks'a bir an önce başlasam iyi olurdu bende bu sırada babama bakmak için odadan çıkıp babamın odasına doğru ilerledim odanın kapısını aralayıp odanın içine baktım ama kimse yoktu mutfaktadır diye aşağı mutfağa indim, ama orada da yoktu, salona gelip koltuğa oturdum, televizyonu açacağım sırada kitaplığın rafında duran yapışkanlı kağıt dikkatimi çekti, kitaplığın yanına yürüyüp kağıdı elime aldım;
"kızım,benim dışarıda yapılacak birkaç işim var, akşama doğru geç gelebilirim merak etme." ne işi vardı ki acaba, annemden sonra zaten kendini işine vermişti, geceleri hep geç geliyordu onu her yakaladığımda omuzları çökmüş, göz altları siyahlamış bir şekilde buluyordum, kendini çok yoruyordu ve bu benim canımı sıkıyordu, neden hiçbirşey kolay olmuyordu ki sanki, içimi bunaltan düşünceleri kafamdan atıp mutfağa gittim kendime sandviç hazırlayıp dolapda bulduğum kola ile birlikte yedim, tam mutfaktan çıkacağım sırada telefonun çaldı,(MERT ARIYOR..)
"Efendim mert." inşallah o 'söz' işinden bahsetmezdi beni bir yerlere götürecekti ama ben istemiyor- dum diyecektim ki bir öküz düşüncelerimi böldü
"hazan bak geliyorsun dimi söz verdin gelmezsen seni zorla götürürüm yoldayım hazırlan." dedi ve telefonu suratıma kapattı salak en nefret ettiğim şeyi bildiği halde yapıyordu, okadar kötü bir histi ki ağhhh neyse şimdi gelir, hızlı adımlarla odaya çıkıp deri ceketimi alıp aşağıya indim, çantaya gerek yoktu bir erkekle dışarı çıkınca gerek kalmıyordu, dışarıdan gelen korna sesi ile bordo renkli olan vaslarımı ayağıma geçirip dışarı çıktım ceketimi üstüme geçirip arabaya doğru yürüdüm ön koltuğa oturup kemerimi bağladım.
"Ne kadar şıksınız hazan hanım." dedi, alay dolu sesiyle gözlerimi devirip sinirli bakışlarımı ona yolladım.
"Ne oldu?" korku ve endişe dolu bir şekile kork sen kork.
"Sana kaç defa dedim suratıma telefonu kabatma diye!!" bağırıp kafasına sert bir şekilde vurup önüme döndüm, yandan ona bir bakış attığımda kafasını oğuşturuyordu sırıtarak ona baktım az bileydi ona yaptığım.
"Hadi oyalanmada beni nereye götüreceksen götür atık." bu böyle devam ederse sıkıntıdan ölebilirdim.
"Kızım elin çok ağır ya." dedi hala kafasını oğuşturuyordu elimi kaldırdığımda hızla geri çekildi bu halleri hoşuma gidiyordu onu korkutmak, çünkü istediğimi elde ediyordum ne kadar herkes benden korkarsa o kadar güvende olurdum yada rahat, elimi indidiğimde oda doğruldu arabayı çalıştırıp yola çıktı.
"Nereye götürecesin beni, bak abuk subuk şeyler yapmayalım boğarım seni." şirince gülüp bana baktı.
"Merak etme çok beğeneceksin." merak etmiyor değildim hani mert'in seçimlerini hep beğenirdim ama bazen çok çocuksu ve cansıkıcı olabiliyordu ama çok iyi yürekliydi, mert amcamın oğluydu ben den 2 yaş büyük olsa da hep yakındık bugüne kadar, küçükken hep oyun oynardık yada yan taraftaki haydar amcanın bahçesine girip ağaçtaki eriklerikleri araklardık, aynı türk filmi gibiydi küçüklüğümüz, annem öldükten sonra daha yakın olduk birbirimize beni eğlendirmek için herşeyi yaptı, onun hakkını ödeyemem, beni hiç bırakmadı yada yaptıklarımdan hiçbir zaman şikayet etmedi.
yola baktığımda mert arabayı park ediyordu, buralar hiç tanıdık değildi yazın buraya gelir gezerdik ama buraya hiç gelmemiştim. Dağ gibi biyerdeydik baya yüksekti araba durduğunda arabadan inip etrafa baktım, burası çok güzel biryerdi bütün antalya ayaklar altındaydı ve çok güzel bir sessizlik vardı, burayı sevmiştim beni neden daha önce getirmemişti ki, ankarada deniz falan yoktu, sahilide eve çok uzaktı sakin kalmak için çatı katına çıkar uyurdum, yada kitap okurdum geceleri daha güzel olurdu, babam'ın tavanda yaptığı yuvarlak cam vardı, yıldızlar çok net gözüküyordu ama şimdi o yıldızlar yoktu bütün yıldızlarım annem ile birlikte kaybolup gitmişlerdi, ama burayı sevmiştim huzur doluydu bakışkarımı mert'e çevirdim ve kocaman sarıldım.
"Teşekkür ederim burası çok güzel" tabi bu kelimeden sonra biraz pişman olmuştum, kendini havalara sokacaktı bilindik mert işte;
"Hemen havalara girme sakın, dediklerime pişman etme beni" sırıtarak bana baktı yakışıklıydı fazlasıyla, ellerini dudaklarına fermuar çeker gibi yapıp kollarını göğsünde bağladı ve önüne döndü bende onun gibi yapıp manzaranın keyfini çıkardım.
Yarım saat sonra mertle arabaya binmiş gidiyorduk, yorulmuştum ama bir bakıma rahatladım da orası güzel bir yerdi sessiz, sakin, huzurlu arabayı evin önüne geldikten sonra arabadan inip mert'e el salladım o' da arabayı çalıştırıp gitti cebimdeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtım kendimi odaya gidip yatağın üzerine attım, biraz dinlendikten sonra giysi odasından, şort ve sporcu atleti alarak bodrum kata indim.
Burada çalışabileceğim bir kick boks alanı yapılmıştı ortada bir kum torbası diğer köşelerde eldivenler, ellerime sarmam için sargı bezleri herzaman tetikte olmak lazım, eldivenleri elime geçirip kum torbasına vurmaya başladım, her vuruşumda daha da hırslanıyordum ve hızımı arttırıyordum inanılmaz birşeydi, yorulduğumu anladığımda durdum dolaptan havlu alarak boynuma sardım, merdivenlerden çıkıp salona geçtim koltuğa kendimi atar atmaz yastığı başımın altına aldım, biraz daha öyle durduktan sonra oturur pozisyona geçtim hava kararmak üzereydi ama ben çok sıkılmıştım belki temiz hava iyi gelebilirdi, odaya çıkıp eşorfman üstümü giyip ayakkalbılıktan spor ayakkabılarımı alıp aşağıya indim ayakkabları ayağıma geçirip dışarı çıktım telefona gerek yoktu anahtarları cebime koydum ve yola çıktım, önce hızlı hızlı yürüdüm, daha sonra koşmaya başladım buralar sessiz ve sakin bir yer olduğu için sahillik bir yer yoktu, baya koştuktan sonra geri dönüp yavaş adımlarla eve doğru yürümeye başladım bu aralarda sokaklardan dolanıyordum ta ki birinin bana seslenmesine kadar.
"Bakın burada kim var."
YORUMLARINIZI VE VOTELERİNİZİ BİZDEN EKSİK ETMEYİN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN YILDIZI
Chick-Lit#Gülmeyi bilmeyen, annesinin ölümünden sonra hayatını değiştiren bir Kız... #Abisinin hastalığı için uğraşan, bütün düzeni değişen Genç... ♥Bu iki genç yaptıkları davranışları değiştirebilecekler mi? ♥Mutlu olabilecekler mi? ♥Hiç birşey...