Mezarlığa gelmiştim. Lisa'nın dediğine göre girişten sola dümdüz gidince görürmüşüm. Öyle de yaptım sola dümdüz yürüdüğünde karşımda yerde oturup mezara yaslanıp ağlayan bir jisoo vardı. Ona doğru yürüdüm, hemen yanına oturdum. Ona bir süre baktım sonra konuşmaya başladım.
Th:unutmadın değil mi?
Js:nasıl unutabilirim ki? Gözlerimin önünde vurdu kafasına!
Th: ...
Js:o gün en sevdiğim ders olan müzik dersine girecekken ji-eun beni 2 dakikalığına yanına çağırmıştı. Yanına gittiğimde bana " anneni kaybedeceksin! Yerinde olsam eve koşarak giderim çünkü bu son görüşün olacak! " ne dediğini anlamamıştım ama onun sözünü dinleyip eve koşarak gittim. Gittiğimde geç kalmıştım annem beni hiç dinlemeden hemen tetiği çekip kafasına vurmuştu. Birkaç gün sonra babam eve geldiğinde yanında ji-eun ve annesi vardı Lisa onların ikisini de tanımıyordu. Lisa uyurken ben uyanık kalmıştım, ji-eun yanıma gelmişti. " şimdi bana sen bunu nerden öğrendin diye sorma, çünkü annem ile baban sevgiliydi. Annende bunu biliyordu ama sizin için sabretmişti. O silahı annem ona verdi. Anneni ikna edip intihara sürükledi yoksa annem ile senin baban asla evlenemeyecekti. Zaten annen boşuna yaşıyordu hergün babanın şiddetine maruz kalıyordu bence şuan rahattır. " diyip gitti . O gün yemin ettim lisa'yı da alıp kaçacaktım. Öyle de yaptım hergün babamdan ve üvey annemden para çalıp paraları biriktirdim. 1 yıl boyunca hep çalıp sakladım sonra yeterince paramız var diye düşünüp yanımıza hiçbir kıyafetimizi almadan Lisa'yı da uyandırıp kaçtım. Gece sokakta uyurken bir kadın geldi o bizi tanıyordu ama biz onu tanımıyorduk. Meğersem o kadın halammış babamın yaptıklarından utandığı için babamın yanına hiç gelmemiş. Bizim evden kaçtığımızı öğrenince de bizi almak için gelmiş . Bizi okula yazdırdı , babamın kardeşi olduğu için onunla aynı evde kalmak istemedim kendisi de bunu anlayışla karşıladı ve bize şuan içinde yaşadığımız evi verdi. İçini ben tasarlattım Lisa neyi seviyorsa öyle yaptım. O kadın zengin olduğu için ne istediysem o şekilde yaptı. Kendisine teşekkür olarak bizim birer iş kadını olmamızı istedi. İkimizde bu yüzden dersleri hiç aksatmadık.
Ne diyeceğimi bilemedim sadece ona baktım daha sonra havanın soğuk olduğunu düşündüm ;
Th: hava soğudu gidelim mi?
Başını " evet anlamında salladığında ayağa kalktım. Onu omuzlarından tutup ayağa kaldırdım,başını omzuma yaslayıp yavaşça arabaya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp bindik. Evin adresinı sordum. Şoföre adrese gitmesini söyleyip başınj tekrar omzuma yatırdım ve uyudu. Jennie'ye , lisa'ya göz kulak olmasını ve jisoo'yu eve bıraktığımı söyleyip telefonu kapattım.
Eve geldiğimizde. Jisoo'nun cebinden evin anahtarını alıp evin kapısını açtım. Jisoo'yu adamın elinden alıp eve girdim onu üst kattaki odalardan birine yatırıp üstünü örttüm tekrar alt kata inip mutfağa girdim, mutfaktaki yemek masasına oturdum.Babamı aradım hemen açtı;
Th:alo, baba
+ efendim oğlum, bişey mi oldu?
Jennie'den
Abimin attığı mesaja tamam yazıp telefonu kapattım. Lisa'nın yanına gittim, ablası için endişeliydi suga onu sakinleştirmek için sarılmıştı. Lisa'nın önünde eğilip elini avuçlarımın arasına aldım;
Jn:lisa abim ile konuştum unnie iyiymiş şimdi evde uyuyormuş.
Ls:o zaman ben eve gitmeliyim
Jn: olmaz onunla abim ilgileniyor zaten
Ls:ama
Jn:hadi sınıfa çıkalım. Okul çıkışı eve gideriz kendini iyi hissediyorsa da alışverişe çıkıp kıyafetleri alırız.
Rs:aynen hadi sınıflarımıza çıkalım
Taehyung'tan
Babamla konuştuktan sonra mutfağa geçtim. Yemek pişirmeyi bilmesem de çorba yapmayı biliyordum o yüzden Çorbanın malzemelerinı çıkardım, öniüğümü takıp tencereye biraz su koydum . Derken jennie beni sesli aradı hemen açtım;
Tae: efendim
Jn: abi okul çıkışı alışverişe gidecektik. Eğer jisoo'da kendini iyi hissediyorsa o da geleblir mi?
Tae: olmaz ayrıca şuan uyuy-
Js: ben iyiyim. Tamam okul çıkışı gelirim sizinle.
Tae: sen ne ara kalktın?
Jn: abi ben kapatıyorum. Sen unnie'ye iyi bak
Js: okul çıkışı görüşürüz.
Telefonu kapattım. Ve jisoo'ya döndüm ona sinirli bi şekilde bakıyordum;
-niye kalktın?
- hasta falan değilim. Ayrıca çorbayı nasıl yapacağını biliyor musun?
- 1.'si hasta olmasan bile uykunu bölmemeliydin . 2.'si evet yapmayı biliyorum ve son olarak çorba yaptığımı nerden anladın?
-Önündeki malzemelerden anladım...
- tamam. Hasta falan da değilsin sen yap. Ben evime gidip üstümü değiştireceğim. Tekrar gelirim
Önlüğü çıkardım ve masaya koydum.
-tamam. Aslında benim erkek kıyafetlerim var sana gelir mi ? ya da giyer misin?
-pekâlâ nerdeler?
- bekle getireyim.
Getirdiği kıyafetleri giyip aşağı indim. Bedenime tam uymuştu. Kendisinde erkek kıyafetleri ne arıyor diye düşünmedim değil. Mutfağa girip masaya oturdum o da benim geldiğimi fark edip arkasını döndü;
-tam uymuş. Yakışmış
-sen erkek kıyafetlerini ne yapıyorsun?
- ne yapacam sence? Giyiyorum tabi ki!
- ama bunlar sana göre büyük? Yoksa eski sevgilinin kıyafetleri mi bu?
- hayır,ben büyük beden kıyafetleri seviyorum ve erkek kıyafetleri tarzıma uyuyor. Merak etme bu kıyafetleri yeni aldım hiç giymedim
- hmm anladım. Çorba oldu mu? Acıktım da
- ha evet oldu. Yanına kimchi ve Jajangmyeon pişirdim
-bu kadar hızlı mı?!
-hayır, Jajangmyeon'u dün Lisa'ya pişirmiştim yemeyince paketleyip kenara koydum kimchi'yi ise çorbanın yanında pişirdim. Jajangmyeon'u yemezsen ben yerim sorun yok.
- sorun olmaz. Koy da yiyelim
- tamam yedikten sonra okula gidelim. Kızlarla alışverişe çıkacağız.
- tamam sen sofrayı hazırla ben arabayı hazırlamalarını söylerim
- zenginsin, bende senin gibi para sıçmak isterdim
- para sıçmıyorum, ama zenginim
Gülümsedi, bende ona gülümsedim
