4. Bölüm: Kader

270 21 0
                                    

Avengers Kulesi

Patricia, annesinin kucağında hıçkırarak ağlarken Yenilmezler ona üzüntüyle bakıyorlardı.
Neredeyse 6 yıl sonra kızına kavuşan Tony ise kendini tutmaya, ağlamamaya çalışıyordu. Bunca zamandır kızına yapılanları düşünüyordu da... Her neyse, bu sadece onu sinirlendiriyordu. Zaten intikamını almıştı. Fazlasını düşünmeye gerek yoktu ona göre. Kızının mutluluğu her şeyden önemliydi sonuçta.
__________________________

Patricia yatağında sırt üstü uzanmış başına gelenleri sorguluyordu. Sahi, neden onca başarılı asker varken ona ihtiyaç duymuşlardı? Stark olduğu için mi? Ya da bilmediği bir özelliği yüzünden? Ne sebepten dolayı olursa olsun, yapılanları hak etmediğini düşünüyordu.

Fakat onu en çok korkutan şey güçleri değildi, -ki güçlerinden ve yapabileceklerinden de çok korkuyordu-  kaçırıldıktan 3 hafta sonra, kırmızı bir taş görmüştü içinde olduğu cam kafesin dışında. Deneyleri yapan doktorlar (böyle doktorun ta- nys) genelde değişik metal bir oyuğun içine bir sıvı dökerlerdi. Fakat o gün, o garip taşı oraya koymuşlardı. Taş aniden kafesin içine girmiş ve Patricia'yı korkutmayı başarmıştı. Patricia taştan uzaklaştıkça taş ona yaklaşıyordu. Sonunda gözlerini kapattığında taş eline değmiş ve kırmızı-yeşil renklerine sahip büyükçe bir ışık tüm üssü kaplamıştı. Işığın etkisi geçtiğinde ise, Patricia kafesin ortasında baygın yatıyordu.

Düşünüyordu da, sanki altı yaşındaki bir çocuğun yaşaması gereken şeylerden çok daha kötüsü başına gelmişti. Haklıydı aslında, fakat onun kaderi buydu...

2012, New York.

Patricia odasında tek başına oturnuş her zamanki gibi hayatı sorguluyordu (Türk genci VR vers.) Saat gece 3'e yaklaştığından normal olarak Patricia hariç herkes uyuyordu. Tabi kız bunun getirisiyle biraz paranoyaklaşmıştı. Geçmişte yaşadıkları az buz şeyler değildi, korkmakta haklıydı. En küçük seste ellerinde yeşil dumanlar oluşturuyor, her zaman tetikte bekliyordu. Fakat sonra bunun çok saçma olduğunu düşündüğü için odasındaki lavaboya girdi. Yüzünü yıkadı ve saçlarını taradı.

*klik*

Patricia kapısının açılma sesini duyduğunda önce içini saf korku sardı fakat bu çok kısa sürdü. Saç fırçasını bir kenara bırakıp ellerinde yine ve yine yeşil dumanlar oluşturdu. Lavabonun kapısını açtı, ufacık bıraktığı aralıktan baktığında bir şey göremediği için çıkmaya karar verdi. Odasının ışığını açmak istedi ama atladığı bir şey vardı; ışık düğmesi bulundu yerden oldukça uzaktı. Tabi Patricia'ya uzun gelen o mesafe aslında sadece yarım metrelikti ama korkuyordu işte. İlerleyecek cesareti kendinde bulduğunda zihninde yankılanan 'Sen bir ajan kızısın! Kendine gel Stark.'
sözü gerçekten içini gururla doldururken hiç düşünmeden adımını attı ve elini düğmeye doğru uzattı.
"Işığı açma."
Ve evet, korktuğu başına gelmişti, Hydra tekrar onu bulmuştu...
Ya da-
Bulmamış mıydı?

Patricia'nın odası böyle bi' şey işte lwojsğwjsşejx siz daha büyük hayal edin ama. Zenginliğin getirileri😢

 Zenginliğin getirileri😢

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Whatever It Takes| Loki LaufeysonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin