10. Bölüm: "Nerede O?"

132 12 0
                                    

Patricia kuledeki ferah odasında duvara bakıyordu saatlerdir. Bu hâli Tony dahil herkesi endişelendirse de bu olayın genç kıza çok ağır geldiğini biliyordu. Natasha eğer eski dostları onunla kalırsa belki acısı hafifler diye düşünse de, Patricia odasına kimseyi almamıştı.

Sadece biri değil, her iki Stark da Loki'ye derin bir nefret besliyordu şimdi. İkisinin de çoğu şeyden haberi olmasa da Loki'den intikam alacakları günü bekliyorlardı.

Öyle ki Tony, Loki'ye yumruk atmayı bile denemişti. Tabi Thor onu tek koluyla yakalayınca bu girişimi başarısız olmuştu.

Fakat her şeyden önce, Maximofflar dahil, herkes şu an yalnızca Patricia'yı düşünüyordu. Hepsi kızın ne kadar perişan olduğunu kendi gözleriyle görmüşlerdi. Onca travmadan sonra annesini kaybetmesi...
Zordu. Çok zordu.

Wanda saatler geçmesine dayanamayıp Patricia'nın kapısına gitti.

"Tasia? Gelebilir miyim?"

Patricia derin bir nefes aldı. Sol yanağından bir damla göz yaşı düştüğünü anlayamadan Wanda'ya gelebileceğini söyledi.

Wanda içeri yavaş ve sakin adımlarla girdi. Kapıyı hafifçe kapattıktan sonra Patricia'nın yanına oturdu. İki kız yerde oturup yatağa yaslanıyorlardı, hiç bir şey konuşmadan. Wanda arkadaşını üzgün olduğunda istediği tek şeyin sessizlik olduğunu bilecek kadar iyi tanıyordu.
Annesinin ölümünden kendini sorumlu tuttuğunu da.

Saniyeler, dakikalar geçti. Ve sonunda Wanda'nın istediği gibi oldu, Patricia söze başladı.

"Wanda, sorun ben miyim?"

Wanda gelen soruyla afallamıştı. Evet, suçlu hissedeceğini biliyordu ama aniden böyle bir soru alması onu şaşırttı. Patricia'nın başını yatağına yaslarak sorduğu soruyu cevaplamadan önce, iki eliyle kızın kendine bakmasını sağladı.

"Sakın, Tasia. Sakın böyle düşünme. Senin hiç bir suçun yoktu. Hatta inan bana, bu olanların hepsi Ultron'un suçuydu. Yemin ederim, sana doğruları söylüyorum."

Patricia'nın ağlaması şiddetlendi. Gözleri kapalı ağlarken Wanda kollarını kızın gövdesine sardı.

"Hiç gitmemeliydim... oraya gitmek benim hatamdı."

"Hayır, hayır. Tasia öyle düşünme. Senin hiç bir suçun olmadığını sen de biliyorsun."

Patricia başını isyan eder gibi sağa sola salladı yavaş hareketlerle. İki kız birbirlerine daha çok sarılırken, odanın dışında olup bitenler umurlarında bile değildi.

Wanda ve Patricia, o gün sabaha kadar o hâlde kaldılar. Sabah onları uyandıran ise Natasha'nın yorganı düzeltmesiydi. Wanda uykulu bir sesle Nat'ın onları fark etmesini sağladı.

"...Nat..?"

"Üzgünüm, uyandırdıysam."

Patricia kızarmış gözlerine rağmen gülümsedi

"Sorun değil Tasha. Herkes uyandı mı?"

"Hayır, ben... nasıl olduğunuza bakmak istemiştim."

"Anlıyorum"

Üçlü biraz sessiz geçen kısa bir bakışmadan sonra kıkırdamaya başlamıştı. Tabii, biri de zorla.

"Loki nerede, Nat?"

Natasha aniden gelen bu soruyla duraksadı, ne cevap vermesi gerektiğini biliyordu ama nasıl yapacağı mehuldu.

"Uhh- o iyi. Yani sanırım."

"Nerede olduğunu sormuştum aslında."

Nat bir kaç kez gözlerini kırpıştırdı. Aslında sadece Patricia'nın neden bunu sorduüunu merak ediyordu. Bir de kızın hislerini anlasa tam olarak cevap verebileceğini düşündü.

"Neden s-"

"Sadece merak."

Natasha elbette inanmamıştı.
Söylemek ve söylememek arasındaki ince çizgideydi, ilk defa kararsızdı.
Çünkü Patricia'nın bu kızgınlıkla Loki'ye neler yapabileceğini biliyordu.

Her ne kadar gücünü keşfedemese de.

Neee ismi Loki miymişş

Whatever It Takes| Loki LaufeysonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin