MıknatıS MısıN

7 1 0
                                    

Kapı vuruldu. Telefonla konuşan albay sinirli bir şekilde gir diyerek görüşmesine devam etti.
Ayakta bekleyen yüzbaşı Karahan albayın işaret etmesiyle koltuğa oturdu.
Rıdvan Karahan namı diğer 'kara'
Dağların geceye inat en yakın sessizliği. Soğuk pençesi ölümün. Deli fişek bir adam. Aynı zamanda urfadaki Karahan aşiretinin asker ağası.

Rıdvan kaçırılan bir savcıyı bulmamız gerekiyor. Kadın dişli biri. Peşinde fazlasıyla düşmanı var. İşin garibi kadın Diyarbakırlı ve köklü biri. Ailesine haber ulaşmadan bitirmemiz gerek. şu an teröristlerin elinde.

Birşey daha var. Üst tabaka kadının ne pahasına olursa olsun kurtulmasını ve bunun kesinlikle gizli kalmasını istiyor......

Odadan çıkan Karahan elindeki dosyayı açtı ve odasına geçti. İsim tanıdık geliyordu. Düşünmeye başladı. Rüzgar Aslan bu ismi biliyordu. Ama nereden?

7 saat sonrası

Tim dağılmış ve mağaranın etrafına konuşlanmıştı. Dikkatlice gözlemliyorlardı. Bir anda aklına geldi. Bu kadın hanımağa mıydı yoksa?
Şu tüm ailesi yıllar önce otoyolda katledilen ki kamuoyuna zincirleme trafik kazası olarak geçmişti. Kendisini Silvan yolunda bulan ekiplerce hayatta kalan kız.
Dayısı tarafından iki günde kayıplara karışan, sonrasında aşiretin çekindiği sözü güçlü ileri gelenlerinden biri olan bir kadın.
Peki bunun burda bu mağarada ve bu adamlarla ne işi var ve nasıl bir bela bekliyor kendisini. Bunları düşünmeye daha sonra devam ederdi.
Şimdilik şu savcıyı kurtarmak zorundaydılar.

49 dk sonra

Komutanım burda,

Küpinin seslenmesiyle oraya yöneldiler. Evet oradaydı. Yan devrilmiş sandalyeye bağlıydı. Gözleri   elbisesinin parçasıyla sıkıca bağlanmış, ağzının içindede başka bir paçavra vardı. Baygındı.
Sefer onu bağlarından kurtarırken karargahla irtibata geçen kara gelen emirle donup kaldı.
Savcıyla birlikte bir gün sonrası için helikopter alış ortasına varacaklardı.
Bir gün dağlarda konuşlanacaklardı.

Bunun nedeninin ne olduğunu sorgulayamadı. Fakat tahmin edemeyeceği bir durum olduğunu anlamamakta imkansız değildi. Sonuçta dosyasına baktığında oldukça başarılı bir kadındı ve nişanlıydı. Düğünü olmamıştı. Düğün öncesi kaçırılmış mıydı, kaçmış mıydı, bu bölgede işi neydi ve nişanlısı neredeydi, aşiret ne yapıyordu? Hepsinin cevabı olmayan soruları da bunların hiç birinin cevabı bu dağlarda bu kadar süre beklemelerini gerektirecek kadar büyük değildi. Bellii mevzu işiyle alakalıydı. Belki iç kanaması olabilirdi. Baygındı ve techizatlı bir doktor tarafından kontrol edilmesi gerekliydi. Buna rağmen burdalardı.
Hadi bismillah diyerek güvenli bir yer aramaya başladılar.

Tabi arazide durum böyle iken içeride ki durumda tamamen kargaşaydı.
Susmayan telefon görüşmeleri, vekillerin özel kalemleri, bakanın yardımcısı ve herkesin merakla gözlemlediği yaşlı bir adam.

Basit bir kaçırılma aslında çok fazla yankı bulmuştu çevrelerde. Çünkü kaçıranlar İspanyol ve Rus kaçakçılar kralı Norman Hawdifitnayov un sağ kolu Hektor un adamlarıydı.
Belkide savcının kaçırılması tesadüf olsaydı daha kolay olurdu.

Derin sayılabilecek bir nefes alış verişi sonrasında eli cebine gitti.
İçinde iki tane kalan sigarasından aldı ve yaktı. Bu kadın Mıknatıs gibi bir şeydi. Çünkü kaç bilinmeyenli bir denklemin eşitliğini oluşturuyordu.

Sonra düşündü. Neden bu görev onun ekibine verilmişti? Bunda da bir koku vardı. Bakalım neler gelecekti.



AslaN SavcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin