Kesinlikl iddialı deilim sadece eğer garip bir yetimhaneden kurtulmak için çabalayan jojuklara yeni gelen yardımcı yardım ederse nası olur onu merak ettim:^
GirlxGirl
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Abi Nihat Hatipoğlu ramazandan sonra nereye gidiyo ap
Hatice anlatmaya başladı.
-Ben aslında satıldım.
Bir ağızdan 'NE?' dedik.
-Ben satıldım. Bakın şimdi ben bazı nedenlerden dolayı gizlice kapıya gitmeyi başardım. Annemiz nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde benim kapıdan tam dışarı çıkacakken yakaladı. Sonra bana ceza olarak açık arttırmaya çıkardı. Orda bir sürü psikopat vardı. Bir tanesi böbreğimi istiyordu diğeri başka bir şey. İyi bir adam çıktı, beni satın almak istedi ama annemiz' dimi sen yetiştir büyüt sonra gelsin burayı bassın gelecekte. Başka işim gücüm yok!'. Yani evet sizi iyi birileri almak isteye bilir ama alamaz. Sonra satıldım, bir organ mafyasına. Adamın takıntısı varmış neyse ki temiz organa. Bir ara sigara içiyordum ben, annemizin odasından almıştım. Adam geri iade etti beni. Annemde susmam karşılığında Milay'a zarar vermeyecekti.
'Milay ne alaka ap?' diyerek ortamı bozdum. Sonra Hatice'nin Milay'a karşı hep nazik ve sevecen olduğu geldi. Ona karşı bambaşka biri oluyordu. Hatice Miray'dan hoşlanıyordu, Hatice lez di. Hatice utanarak yere baktı. Ona sarılıp umurumuzda olmadığını ve bunun normal olduğunu söyledik. İnsanlar duygularını kontrol edemezler sonuçta.
Biz Hatice'nin konuştuğu bilgileri işlerken benim aklıma bir şey geldi.
-Hey Hatice sence sen annemizin odasına girersen ne olur? Sonuçta satılmışlığın var ve ayrıca annem pek üstelemez seni tehtid edecek bir etkeni olduğu için, haksız mıyım?
Aynı anda kafalarını salladılar ve Hatice ilk başta kilimin altına bakacağına sonra odayı iyice arayacağını söyledi. Silahı arayacak. Biz böyle konuşurken odamıza bir abla girdi. Bize buranın yeni ablası olacağını dedi. Sonra gözleri bizi buldu, göz kırpıp gitti. Birbirimize bakışıyoruz. Hepimizin bakışları nimet nimet maşa Allah. Kızlarla anlaştık ve birlikte annemizin nerede olduğuna baktık. Kütüphanede kitapları inceliyordu. Fırsat bu fırsat diyerek Hatice odaya girdi, biz nöbet tuttuk. Tam tamına 10 dakika sonra Üst kattaki kütüphaneden kapı açılıp kapanma sesi geldi. Hatice'yi uyardık ve birlikte koşmaya başladık. Kulaklarım normalden iyi duyuyor benim. Dediğimde tuttu 10-15 saniye sonra annemiz geldi. Birlikte tuvaletlere girip Hatice'ye merakla baktık. Nefes nefese ve gülümseyerek bakıyordu bize.
- Kızlar silah veeeee mermi buldum. Ayrıca bir kibrit, nereyi açtığını bilmediğim bir anahtar buldum. Kilimin altında ise teorilerimiz doğru çıktı. Kilimi kaldırdığımda
'Eee ne buldun kilimi kaldırdığında?' diye ses geldi kapıdan. Nefesimiz kesildi, yeni gelen abla bize sırıtarak bakıyordu. Telaşlandık çünkü annemize diyeceğini düşündük. Sonra
'Merak etmeyin, ben sizin tarafınızdayım, buradan kurtulmanız için size yardım ede bilirim.' dedi. Ne kadar güveneceğimiz söz konusu idi. Gece ona neden güvenmemiz gerektiğini sordu. Kadın bize bir telefon gösterdi ve ses kaydımızı dinletti. Sonra sil tuşuna bastı. Gece halan ciddiydi.
-Bakın bende burayı sevmiyorum. Sırf ihanet için geldim buraya katıldım ve sizin benden iyi bir bilgi kaynağı bildiğinizi sanmıyorum. Hatta size bir bilgi, hepinizin odalarında bir sinyal verici var. Hangi odaya girip çıktığınız anlaşılıyor. Ekrana baktığınız sürece, şanslıydınız ki anne o sırada ekrana bakmıyordu da kütüphanedeydi.
Ben işlemeye çalıştım. O zaman Gizem'in bizi ispiyonlama olayı? 'Peki ya Gizem bizi ispiyonladı ve anne ona +1 yıl verdi. Onu nasıl açıklayacaksın?' diye sordum.
- O sadece anlaşma yapabileceğini sanan bir enayi. Anne zaten biliyordu, Gizem 15 yaşına gelince gene satılacak.
Gece' iyide bizi nasıl tanıyorlar, bunun için üstümüzde cihaz olmalı.' diye sordu. Harbi nasıl olacak bu?
- İlk gün geldiğinde neler olduğunu hatırlayan var mı?
Arkamızdan Çınar 'Ben hatırlıyorum.' diye girdi. Lanet olsun kızlar tuvaletinde ne halt arıyor. ' 2 yaşımızdaydık ama ben hatırlıyorum. azda olsa. sorununuz ne?' diye sordu. Abla ona küçük böcek gibi bir şey yedirip yedirmediğini sordu. Evet diye cevap verdi çınar ama bunun hep bir hap olduğunu düşünmüş. Abla'nın dediğine göre bu 15 yıl içimizde kalan, bazı özel cihazlara X-Ray yayan bir cihazmış. Çınar'a güveneceğimizi düşünüp her şeyi ona da anlattık. Biraz düşünceliydi. Oda buradan kurtulmak istiyordu. Abla sessiz olunca etraf;
- Eee Hatice, ne gördün kilimin altında? diye sordu.
