YOU - Jeongho

5-

Ekmek kızartma makinasından gelen ses ile arkasını dönmüş ve ekmekleri oradan almıştı . Ardından da kahve makinasına dönmüş boşalan fincanını yenilemişti . Bugün sabah erken uyanmış ve tekrar uyuyamamıştı bu sebeple de kalkmışken kahvaltıyı da hazırlamanın fena olmayacağını düşündü . Minho yukarıda hala mışıl mışıl uyuyordu bu sebeple mutfağın kapısını kapatmış üst kata ses gitmesini istememişti .

Kahvaltı tamamen hazır olduğunda ise kahve fincanını masaya bırakmış üst katın merdivenlerine adımlamıştı. Sevgilisi gelmediğine göre hala uyuyordu , son zamanlarda dans kariyeri onu yormaya başlamıştı. Fakat sevdiği işi yapıyordu ve bu sebeple mutluydu . Yatak odasının açık kapısına geldiğinde içeri bakmış sevgilisinin kolunun altındaki peluş oyuncak ile mutlu bir şekilde uyumaya devam ettiğini görmüştü.

Bu durum o kadar tatlıydı ki fotoğrafını çekmiş ardından da Minho'nun yanına gelmişti . İlk önce sakince seslenmiş ardından işe yaramayınca kolunun altındaki peluşu çekmişti . Minho hemen mızmızlanarak gözlerini açmış ve gülen sevgilisine bakmıştı . Henüz ayılmadığı için yüzünü yıkamaya banyoya adımlamıştı

-" Günaydın aşkım , ayıldın mı?" Dedi Jeongin oturduğu yataktan sevgilisine bakarak

-"Ayıldım." Dedi Minho paytak adımlarla yanına gelerek ,

-" Kahvaltı yapalım o zaman , acıktın mı ?"

-" Evet ." Dedi ve ayağa kalkan sevgilisinin elini tuttu , birlikte yatak odasından çıktılar

-" Erken mi kalktın , uyuyamıyor musun ?" Dedi Minho sevgilisine

-"Uyuyorum gayet güzel uyuyorum ben . Sadece bugün erkenden uykumu almışım , o yüzden kalktım bebeğim ." Dedi Minho'nun alnına öpücük kondururken

-" Peki , öyle olsun ." Dedi Minho mutfağa gelerek

Kapıyı açmış ve hazır masaya oturmuştu . Jeongin gerçekten erken kalkmış olmalıydı çünkü önlerindeki masa bir saate hazırlanmışa benzemiyordu. Şimdilik bu durumu boş vermiş ve çatalını alarak kahvaltı etmeye başlamıştı. Jeongin de onun arada şişen yanaklarına gülüyor ve öpmek istiyordu .

-"Minho yapma aşkım öyle kalırsın ." Dedi gözlerini deviren sevgilisiyle dalga geçerek

-" Jeongin yemeğini yesene benimle uğraşacağına." Dedi kızarak , Jeongin de kahvaltısına dönmüştü bu sayede

İkili sohbet ederek kahvaltılarını etmiş ardından da masayı ve mutfağı birlikte toplanmışlardı.Arada Jeongin Minho'yu mutfak tezgahına oturtmuş ve yıkadığı bulaşıkları kurulamasını istemişti . Minho da peki diyip sakin sakin tabakları kurulayıp üst üste dizmişti . İkisinin de işi bitince tabakları yukarı yerleştirmiş ardından da içeri geçmişlerdi.

Jeongin kucağındaki sevgilisini koltuğa atmış ardından üst kata çıkarak dvdlerin olduğu kutuyu getirmişti . İkili internetten film izlemeyi sevse de koleksiyon yapmayı daha çok seviyordu , bu sebeple sevdikleri film serilerini veya korku filmlerinin dvdlerini satın alarak saklıyor film günlerinde bir den fazla film izleyerek maraton yapıyorlardı.

-" Ne izlemek istersiniz Lino bey ." Dedi koltukta Bağdaş kuran sevgilisine bakarak

-"Korku filmi izleyelim , ama korkutucu olsun ." Dedi gülerek , akşam uyuyamayacağını ikisi de biliyordu

-" İnsidious serisine ne dersin o zaman?" Dedi Jeongin kafasını kutudan kaldırmadan , ama sevgilisinin yüzündeki dehşete düşmüş ifadeyi çok iyi biliyordu

-" Hayır olmaz , insidious serisi çok korkunç bir hafta uyuyamam ." Dedi , Minho'nun korkulu rüyası olan film serisini bir daha izlemeyi düşünmüyordu

-" Pekala bebeğim, Totonu kaldır da gel bak hangisini istiyorsun o zaman ." Dedi

Minho da kalkmış ve kutunun önüne gelerek dizlerinin üstünde içine bakmaya başlamıştı . Annabelle'i almış fakat yerine bırakmış ardından son durak ve çığlık filmlerini es geçmişti , testere filmlerini de seviyordu fakat yeteri kadar adrenalini sağlamayacaktı korkması için . Bu sebeple Annabelle'i geri aldı ve sevgilisine uzattı .

-" emin misin bebeğim ?" Dedi Jeongin ayağa kalkarken

-" Eminim Jeong ." Minho da ayağa kalkmış , ağır kutuyu da alarak içeri götürmüştü , öyle görünmese bile güçlü biriydi

-" Pekala , abur cuburumuz yok , Ne istiyorsan internetten söyleyelim." Dedi telefonuna bakarken

-" Patlamış mısır istiyorum , şu geçen aldığımız jelibon dan da istiyorum !" Dedi içeriden seslenerek

Jeongin de ona gülmüş ve bir sürü abur cubur sipariş etmişti . Nasıl olsa eninde sonunda bu onlara yetmeyecek fazlasını isteyeceklerdi . Atıştırmalıkları beklerken Filmi açmış fakat başlamamışlardı . Minho kutuyu yerine koymuş ve koşturarak sevgilisine gelerek koltukta üstüne yatmıştı . Jeongin ani saldırı ile geriye devrilirken Minho da kıkırdıyordu .

-" Yendim seni Yıldız oyuncu." Dedi zaferle gülerek ,

-" Bir sana yeniliyorum kıymetimi bil ." Dedi Minho'yu öperken , Minho da bu dediğine gülmüş ve öpücüğe karşılık vermişti

Fakat küçük öpücükleri kapının çalması ile bölünmüş Jeongin ise isyan ederek kapıya gitmişti. Minho filmin instro kısmını geçerken Jeongin de abur cuburları tabaklara boşaltıp tepsiye dizmişti . Salondaki sehpanın üzerine koyduğu tepsideki mısır tabağını da sevgilisinin kucağına koymuş ve gülen yüzü görünce sevinmişti .

Film başlayınca salonun ışıklarını kapatmış üstlerine de ince bir pike almışlardı . Minho kucağındaki tabakla birlikte sevgilisine sokulmuş filmi izliyordu . Annabelle'in doğuşunu anlatan film oldukça germişti Minho'yu. Tuvalet ihtiyacı verene kadar filmin yarısını çoktan izlemişlerdi. Fakat Minho tuvalete girip geleceğini söyleyince Jeongin filmi durdurmuş ve giden sevgilisinin totosuna vurmuştu. Minho gözüm üzerinde işareti yapınca gülen genç telefonuna dönmüştü .

Minho koşturarak sevgilisinin yanına gelmiş ve koridorun çok karanlık olduğunu söylemişti. Jeongin ona sarılan ve kafasını da göğsüne saklayan sevgilisine öpücükler kondurmuş ve filmi başlatmıştı. Minho ikinci yarıyı da Jelibonlarını yiyerek geçirmişti .

İkisi de sporcu olduğu için formlarına dikkat ediyordu fakat ayda yılda bir yapabildikleri sakin film hafta sonlarında da abur cubur tüketmek den kaçınmıyorlardı .

Film bitmiş Minho da sonlara doğru uyuklamaya başlamıştı. Uykusu vardı ve yorgundu , bu sebeple bacağını Jeongin'in üstüne atmış kafasını da göğsüne koymuş farkında olmadan uyuyordu . Jeongin sevgilisinin uykusunu bölmek istememiş bu yüzden bitmek üzere olan filmi kapatmıştı.

Kucaklarına dökülen mısırları yere silkemiş ve sevgilisini üstlerindeki pike ile birlikte kucaklamıştı. Minho hareket edince kıpırdanmış ama uyanmamıştı . Yanağını kedi gibi sevgilisinin göğsüne sürtmüş ve kaldığı yerden uykusuna devam etmişti . Jeongin Minho'yu yatağın üzerine sakince bırakmıştı . Sushi gibi sardığı sevgilisinin alnına iyi geceler öpücüğü kondurmuş ve aşağıyı toparlamak için salona inmişti .

Yerlere dökülen cips ve mısırları toparlamış ardından koltuğun üzerini el süpürgesi ile çekmişti. Tabakları ise makineye dizmiş , abur cubur paketlerini de çöpe atmıştı. Salon eski haline gelince filmi de dvd oynatıcı dan çıkartıp sehpanın üzerine koymuştu ki sabah Minho'nun kutuyu kaldırdığı yere geri koyabilsinler .

İşini bitirince gece rutinini halledip hala bıraktığı gibi uyuyan sevgilisinin yanına gitmişti . Jeongin pijamalarını giymişti fakat Minho hala ev kıyafetleri ileydi . Bu yüzden sakince uykulu sevgilisini uyandırmış ve pijamalarını değişmesine yardım ettikten sonra yatmasına izin vermişti .

Sevgilisini sardığı pikeyi de katlayıp kenara koymuş ardından da Minho'nun yanına yatmıştı . Bütün günü evde geçirmiş olmalarına rağmen nedense oldukça yorgun hissediyordu . Sevgilisine sarılmış Minho da hemen kollarının arasına gelmişti . İkili sakin ve huzurlu bir uykuya teslim etti kendilerini .