XXXII sorin tu

14.4K 1.3K 726
                                    

yorum yapmayı unutmayın - unutursanız bir daha böyle 🔥 bölümler icin hevesim kalmaz): - diye büyü (∩`-')⊃━━☆゚

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yorum yapmayı unutmayın - unutursanız bir daha böyle 🔥 bölümler icin hevesim kalmaz): - diye büyü
(∩`-')⊃━━☆゚.*・。゚

halsey, heaven in hiding

Eğer 18 yaşındaysanız ve karşınızda gri eşofmanlı, siyah t-shirtü tenine yapışmış, ıslak saçlı, henüz duştan çıkıp koşarak evinizin yolunu tuttuğu belli olan, dövmelerinin hafif buğdaylaşmış, iri olmakla birlikte kesinlikle sağlıklı ve de kaslı kollarını görmenize müsaade etmediği bir Jeon Jungkook varsa- ve aynı adam mutfak tezgahının önünde sanki çok önemli bir iş yapıyormuşçasına bir şeyler doğruyorsa, içinde yeni yeni yükselen hislerin ve pek yabancı olduğu derin arzunun yanaklarını al al ettiği genç oğlan Kim Taehyung gibi bacaklarınızı birbirine bastırıp bu gerçekliğin son bulmasını ya da mutfak tezgahı olmayı ve ya herhangi bir şey olup iri parmakları arasında doğranmayı dilerdiniz- ya da sadece deliydiniz işte.

Lunaparkta geçirdikleri vakitten sonra üzerini değiştirmek için evine geçmiş, oradan da koşa koşa Taehyung'un yanına varan Jeongguk boş evin loş ışığıyla aydınlanmış mutfakta her zamankinden daha yüksek ve daha arsız görünüyordu.

Jungkook doğradığı soğanın gözlerini yakmasıyla yanaklarından ufak ufak yaşlar süzülen sevgilisini iri kollarının arasına alıp tezgahın üzerine oturtup "İşte, sen burada otur bebeğim." dediğinde ve de güzel dudaklarına ıslak bir öpücük bıraktığında roller çoktan değişip Taehyung'un planladığının aksine ilerlemeye başlamıştı bile. Tavanın içinde kızaracak sebzeler Jungkook'un elleri arasındaydı ve Taehyung da henüz kurumaya yüz tutmuş yanaklarını şişirmiş, bacaklarını birbirine bastırmış bir şekilde onun dehşet verici güzelliğini izliyordu.

Sırıttı, planın böylesi daha işine gelmiş duruyordu.

Arkada Halsey çalıyordu, ıslak saçlı müziğin sihriyle arada bir boğuk sesiyle şarkıya eşlik ediyor, Taehyung oturduğu yerden kendini yeyip bitiriyordu. Jungkook mantarları da geniş tavaya atarken şarkıyla birlikte "Sittin' on the counter in your kitchen, can you hear my heartbeat fucking kickin'?" diye mırıldandığında Taehyung derin bir iç çekmişti. Kesinlikle kolay bir akşam olmayacaktı, halinden bu kadar memnun oluşunu erkek arkadaşına hissettirmemek için üzerindeki şortun açıkta bıraktığı diz kapaklarını birbirine bastırarak konuştu "Jeongguk ben de yardım edebilirim, gözlerimin yanması geçti." İstediği yardım etmek değildi, burada oturup onu izlemek istiyordu. Bu yüzden içinden kabul etmemesi adına dua etti.

"Bitti sayılır güzelim, sen otur ve manzaranın tadını çıkar. Gözlerinle biraz daha beni yersen yaptığım yemek için midende yer kalmayacağını hissediyorum."

Taehyung yakalandığını hissettiğinde bundan herhangi bir rahatsızlık duymamıştı. Yine de arsız görünmek istemediğinden tatlı bir oyuncu gibi dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini mutfağın beyaz dolaplarında gezdirdi. Jungkook onun bundan utanmayacağını çok iyi biliyordu, Taehyung böyle birisi değildi. Dışarıdan verdiği tüm prens görüntüsünün altında feci birisi yatıyordu. Sıklıkla açık sözlü davranır, utanmadan konuşur aklına ne gelirse yaratacağı etkileri düşünmeden ağzından her şeyi çıkarıverirdi. Birini düşünün, dokunmaya kıyamayacağınız kadar narin ama hiçbir temasta bulunmadan sizi dizlerinizin üzerine çöktürebilir. İşte, Jeongguk'un küçük prensi böyle biriydi.

paper and scissors ∤ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin