XXXVIII sorin yodol

12.2K 1.1K 776
                                    

lana del rey, yes to heaven

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

lana del rey, yes to heaven

lana del rey, yes to heaven

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

━━☆゚.*・。゚

Sabah uyandığımda yatakta yalnız olduğumu görüşüm, kafamda onlarca düşünce ve karmaşayla sağa sola atılmış kıyafetlerimi giyişim, kendi evimin kapısına neredeyse varmış oluşum ama hâlâ kafamı kurcalayan hisler. Anlaşmamış mıydık? Onunla olmak istediğimi anlamamış mıydı? Sabaha kadar beni öpüp durmuştu, kollarının arasından çıkarmamış, parmaklarını vücudumdan çekmemişti-  öyleyse neden yalnız uyanmıştım?

Ne arzuluyordum bilmiyordum, ondan önce uyanıp o uyurken onu izlemeyi belki.

Uyurken nasıl görünüyor, dudakları açık mı birbirine bastırılmış mı uyur, çok sık sağına mı yatıyor soluna mı, dizlerini çekmiş mi kendine yoksa uzanmış mı boylu boyunca? Eğer ki o çok sık soluna yatıyorsa, ömrüm boyu yatağın diğer tarafında sağıma yatarım ben de. Böylece buluşuruz tam ortada.

Ama yoktu işte, nereye gittiyse siktirip gitmişti. Telefonlarımı açmamıştı, bense  binlerce azar işiteceğimi bilerek eve giriyordum. Salonun tam ortasında annem ve babam oturuyor olacaktı, annemin gözleri dolu dolu duracak, babamın kaşları çatılmış - saatlerce sorguya alınacaktım. Ne yaptığımı, kiminle olduğumu bilseler beni ne yapacaklarını birkaç saniyeliğine düşündüğümde gülümsemiştim.

Pek akıllı uslu bir çocuk gibi hissetmiyordum artık ve bunun hissi bedenimde aktıkça zevk alıyordum. Gizli buluşmalar, saklı sevişmeler tahmin edemeyeceğim kadar canlı hissettiriyordu. Serseriliği sevmiştim, başka evrenlerin birinde babamın şirketinin başına geçmiş halimle geceleri illegal araba yarışlarına katılan bir racer bile olabilirdim. O kadar işime geliyordu yalan dolan.

Cebimden anahtarımı çıkarmak için yeltendiğimde, önümdeki kapı benden önce açılmıştı. Çalışanlardan birini görmeyi beklerken Jennie'nin yüzünü görmek gerçekten sıçıp batırdığımı fark ettirmişti. Bu kez faka basmıştım ve kurtuluşum yoktu. Jennie'ye haber vermeden gitmiştim, o yüzden onlara yalan uyduramamış olmalıydı. Yüzüne bakıp bir şeyler anlamaya çalıştım ama ifadesizliği yüzünden pek bir şey anlamam mümkün değildi.

paper and scissors ∤ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin