3

21 2 4
                                    

Minho eline yazı yazdığı post-it'i alıp ayağa kalktı ve sıraya yaslanarak yarı oturur bir şekilde durdu, elindekini bana uzatıp "oku" dedi. Yakından baktığımda bunlar yalnızca ders notlarıydı biraz utanmıştım böyle bir ithamda bulunduğum için bu yüzden cevap veremeden sadece sırama geçip oturdum Minho da konuşma gereği duymadı

İkimiz de sessizdik ders başlayıp bittiğinde bile konuşmamıştik bana kızmış olmalıydı ama şüphelenmemek elde değildi ki? Çok bariz bir şekilde şüphe çekmişti.

Nihayet tüm dersler bittiğinde oflayarak sınıftan çıktım ne Minho ne diğerlerini görmek istemiyordum o yüzden hiç kimseyi umursamadan yürüyüş yapmaya başladım biraz hava alıp düşünmem gerekiyordu. Gerçekten biri benimle dalga mı geçiyordu? Yoksa bir mucize olmuş ve ben birinin ilgisini mi çekmiştim bunu bilmek istiyordum.

Minho'dan##

Jisung gittiğinde sonunda rahat bir nefes alabilmiştim,hemen buruşturup hırkamın koluna sakladığım kağıdı aldım onu okusaydı bu yakalandığımın resmi olurdu.

Aslında ona evet ben yapıyorum çünkü senden çok hoşlanıyorum ve buraya bile bu yüzden geldim demek istiyordum ama benden kaçar diye çok korkmuştum. Eşyalarımı topladım ve okulda Hyunjin ve Felix'i buldum beraber dedikodu yapıp gülüşüyorlardı Jisung yanlarında değildi. İstemsizce kaşlarımı çattım.

"Jisung yanınızda değil miydi?" Felix yanıma gelip elini omzuma koydu "seninle aynı sınıfta ya hani beraber çıkmanız gerekiyordu" Hyunjin atladı bu kez söze "Yani senin değil bizim sormamız gerek Jisung nerede?" İç çektim bana bir şey dememişti ki, hatta emindim bana gıcık olduğu için sorsam da söylemezdi
"Bana bir şey demedi apar topar gitti"
Dediğim de Felix aceleyle telefonunu açtı ve onu aradı neden bu kadar panik yaptığını anlayabiliyordum çünkü Jisung anksiyetesi yüzünden hiç onlarsız gitmiyordu ben bu zamana kadar onları uzaktan izlediğimden her şeyini biliyordum Jisung'un ama şimdi ne değişmişti de tek gitmişti neredeydi?

Felix onunla konuşup telefonu kapattı ve sadece "sahile gitmiş" dedi, onu gördüğüm ilk zamanı düşündüm o zaman da sahildeydi

### iki sene önce (yazardan)###

Minho sıkıntılı bir gün geçiriyordu çünkü babası hastaneye yatırılmıştı ve çok hastaydı bu yüzden kendisini çok çaresiz hissediyordu.

Babasını o halde görmeye dayanamadığında hastaneden çıktı ve sahile doğru yürümeye başladı biraz hava almaya ihtiyacı olduğunu hissediyordu.

Sahile geldiğinde tek başına bir gencin neredeyse denize girecek kadar yakın bir yerde oturup şarkı söylediğini gördü ve istemsizce durup onu izlemeye başladı.

Genç adam o kadar güzel söylüyordu ki şarkının sözlerini Minho için büyüsüne kapılmamak mümkün değildi, sanki o orada bütün üzüntülerini silip atmıştı. Minho onun yüzünü görmek için yanına yaklaştı ve ondan biraz uzağa ama yüzünü görebileceği bir yere oturdu.

Yüzünü gördüğünde Minho o güzel yüzüne hayran kaldı ona göre bu ilk görüşte aşktı.

### Minho'dan devam ###

"Ben yanına gideyim" dedim ve Felix ve Hyunjin'i bırakıp sahilin yolunu tuttum onunla ne konuşacağımı bile bilmiyordum ama yanına gitmeliydim benim yüzümden kaçmıştı sonuçta.

Sahile vardığımda onu görmek yine kalbimde bir hareketlenmeye sebep oldu ve ben soğuk kanlı davranmaya çalışarak yanına yaklaştım

"Neden buraya kaçtın ki?" Diye sordum yanına otururken, dönüp bana bakmadı cevapta vermedi sadece denizi izliyordu ve onu ilk gördüğümde söylediği şarkıyı mırıldanıyordu bana cevap vermediği için bende ona eşlik etme kararı aldım.

Ben kolayca bunalabiliyorum.
Anksiyetem gizlice içimde dolanıyor,
nefes almamı zorlaştırıyor.
Sözler üzerime üzerime geliyor.
Kendim değil, başka biriymişim gibi hissediyorum.

 Kolayca bunalıyorum.
Anksiyetem beni suskunlaştırıyor
Konuşmaya çalıştığımda.
Sözler üzerime üzerime geliyor.
Kendim değil, başka biriymişim gibi hissediyorum.
Bunalıyorum.

 Bir şeyim yoktur
Ama her şey fazla olmaya başladı.
İyiyimdir herhalde.
Ama değilim.

"Bu şarkı sana iyi hissettiriyor galiba?"
"Bu şarkı beni anlatıyormuş gibi geliyor" sonunda konuşmuştu. Bugün ona yakalandığım için veremediğim post-it'i çaktırmadan hırkasının cebine iliştirdim.

"Soğuk değil mi?" Diye sordum titriyordu ama "hayır" dedi yine de hırkamı çıkartıp omuzlarına bıraktım onun üşümesini istemiyordum, üzülmesini de istemiyordum onun için istediğim tek şey mutlu olmasıydı.

"Teşekkürler" diye mırıldandı neredeyse duyulmayacak bir sesle, gülümsedim utanmıştı ve çok sevimli görünüyordu.

Biz böyle oturmuş sohbet ederken birkaç kişi yanımıza yaklaştı sarhoş gibi görünüyorlardı ve ellerinde bıçak vardı Jisung korktuğundan koluma sarıldı

İçlerinden biri bana doğru geldi ve bıçağı bana doğru tutarak "tüm paranı ver" dedi ama ben cüzdanımı yanıma almamıştım yani param yoktu "param yok" desem de tabiiki bana inanmadılar ve üstümü aradılar bulamayınca Jisung'u aramaya karar verdiler ama ona dokümanlarına izin veremezdim, hemen ona yaklaşanı ittirerek başladım ve onlarla bir dövüşe girmiş bulundum.

Jisung'a ne kadar git desem de gitmeyip o da dönüşmeye başladı aslında zayıf vücuduna göre baya iyi dövüşüyordu elinde bıçak olan adam ona doğru gittiğinde hızla öne atıldım ve bıçağın hedefi oldum.

Ben yere yığılırken adamlar korkup kaçmıştı Jisung yanıma çöküp başımı dizine yatırdı, gülümsedim "başardım Jisung, ilk kez birini korumayı başardım"
"Beni korudun evet ama önce kendini korumalıydın aptal"

Bu sözleri benim için endişelendiğini kanıtlar nitelikteydi evet bana gıcık olmuştu ama benden nefret de etmiyordu hatta onun için bir değerim de vardı bunun için gülümsüyordum sonrasında istemesem de kendimi karanlığa teslim ettim

### Jisung'dan###

Minho ameliyata gireli iki saat olmuştu ve ben delirecek gibiydim benim yüzümden zarar görmüştü eğer o önüme geçmeseydi adamlar beni bıçaklayacaktı

Hyunjin yanıma gelip beni sarstı "yeter artık kendini suçlu hissetme adamlar hırsız rastgele bıçaklamışlar" Hyunjin haklıydı ama suçlu hissetmeden edemiyordum.

Düşünmemek adına etrafı incelemeye başladım Minho hayatımıza daha yeni girmişti ama herkes buradaydı Hyunjin,Felix,Changbin,Bangchan,Seungmin hatta Jeongin bile buradaydı demek ki Minho kısa zamanda onlara da sevdirmişti kendini.

Başımı ellerimin arasına aldım ve gözlerimi kapattım onun sağ salim oradan çıktığını ve eskisi gibi gıcık olduğunu hayal ediyordum gerçi o bana gıcıklık yapmamıştı ben ona kabalık etmiştim o ameliyattan çıkıp uyandığında ondan özür dilemeyi aklıma not ettim.

Felix yanıma geldi bu kez de ve elini destek olmak ister gibi omzuma koydu "Hyunjin ve ben burada kalıcaz diğerleri yurda gidiyorlar sen de onlarla git" başımı olumsuz anlamda salladım "gidemem Felix" Felix beni kolumdan çekerek kaldırdı "Git işte burada harap olma daha fazla" dedi ve yanımdan uzaklaştı o an yerde bir post-it gördüm ben kalkarken düşmüş olmalıydı muhtemelen bu da benim içindi oflayarak eğilip aldım ve okumaya başladım

"Minho'ya güvenmemelisin ondan uzak dur senin için böylesi daha iyi"

Bu da neydi şimdi? Neden Minho'ya güvenmeyecektim ki?

~bölüm sonu~

Benim bu gece sahil aşkım tutmuş iki kitabımda da başrolleri sahile gönderdim hehe :)
Diğer bölümde görüşürüz öpüldünüz

post-it (Minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin