yeniden öpüşelim

149 14 6
                                    


yavaşça birbirlerinden ayrıldıklarında eric kafasını sunwoo'nun omzuna yerleştirdi. sunwoo elini eric'in beline yerleştirirken gülümsüyordu.

dolabın kapağı açılınca kendisini eric ile beraber dolaptan çıkardı. eric'in bir şeyler mırıldandığını duyuyor ama yüksek müzikten dolayı anlayamıyordu.

arkadaşlarının yanına ilerlerken oyuna devam etmek için diğer isim çekiliyordu. kalabalıktan dikkatlice geçip arkadaşlarının oturduğu koltuğa gelince diğerlerinin haline şaşırmadı.

"eric uyudu uyuyacak yukarı çıkıyoruz. siz de çok geç kalmayın ve dikkat edin."

"aranızda ne geçtiğini söylemiyor musun yani?"

sunwoo kevin'a sadece bakmakla yetinip arkasını dönerek kapıya doğru ilerledi. yanında yürümeye çalışan eric ile oldukça zordu bu. diğerinin başına bir şey gelmesini istemediği için durup eric'i kucağına aldı.

kafasını omzuna yerleştiren çocuğa bakıp odalarına doğru ilerlemeye devam etti. yarın ne olacağını merak ediyordu, eric'in hatırlamama ihtimali oldukça yüksekti ya da sinirlenme ihtimali.

bunları düşünürken kendi katlarına gelmiş ve kapısının önüne ulaşmıştı. eric kucağındayken zorla da olsa odanın anahtarını cebinden çıkarmayı başararak odanın kapısını açtı.

kapıyı arkasından kapatıp sadece pencereden yansıyan ışığın yardımı ile eric'in yatağına ilerleyerek kucağındaki çocuğu yatağa yatırdı.

eric'in üzerini değiştirip değiştirmesi gerektiğini düşünüyordu. böyle uyumasına izin veremezdi sonuçta.

gece lambasını açıp eric'in bu sabah sandalyenin üzerine bıraktığı pijamalarını alıp geri uyuyan çocuğun yanına geldi.

eric'in üzerindeki gömleği çıkarmadan önce derin bir nefes aldı. arkadaşının üzerini değiştirecekti sadece bunda gerilmesini gerektirecek bir şey yok diye düşünürken yataktaki çocuğun üzerini arada eric'in uyanıp yardım etmesi ile değiştirdi.

kıyafetleri kirli sepetine atıp kendi pijamalarını giyinip banyoya girdi. lavabonun karşısına geçerek aynadaki yansımasına bakarken keşke biraz daha içmiş olmayı diliyordu.

eğer biraz daha içmiş olsaydı yarın bunları hatırlamak zorunda kalmayacaktı. yüzüne su tutup havluya kuruladıktan sonra geri odaya döndü.

gece lambasını kapatmak için eric'in yatağının yanına ilerledi. ışığı kapatmadan önce son kez eric'e bakıp çocuğun gözünün önüne gelen saçlarını geriye doğru itti.

elini çekip ışığı kapattı, kendi yatağına dönecekken tişörtünün arkadan çekilmesi ile durmak zorunda kaldı.

"bu gece beraber uyumayacak mıyız?"

"rahatsız olabileceğini düşündüm."

"asıl tek başıma yattığım zaman rahatsız oluyorum."

hala ona beklenti ile bakarak yanına yatmasını bekleyen çocuğu reddetmek istemiyordu. edemezdi de zaten.

iç çekip eric'in yanına yerleşti. yatağa girer girmez onu karşılayan kolları mutlulukla kabul edip eric'in sarılışına karşılık verdi.

"çok güzel öpüşüyorsun."

"öyle mi?"

"evet."

"beğenmene sevindim."

"bir kere daha öpüşmek ister misin?"

"hayır."

eric biraz geriye çekilerek sunwoo'ya baktı.

"neden?"

"çünkü sabah pişman olacaksın."

"hayır."

"eric hadi uyuyalım."

"neden beni öpmüyorsun?"

"çünkü sarhoşsun ve yarın bunların hiçbirini hatırlamayacaksın."

"benden hoşlanmıyorsun, değil mi?"

"ne?"

"bana ilgi duymadığın için beni öpmüyorsun, orada öptün çünkü sadece oyundu."

"hayır."

"evet, iyi geceler sunwoo."

eric kollarını çekerek arkasını döndüğünde sunwoo ne diyeceğini bilmiyordu. eric'i yeniden öpmeyi deli gibi istiyordu ama yapmaması gerekiyordu. eric'in kendinde olduğu bir zaman duygularını ona söyleyip daha sonrasında öpmek daha mantıklıydı ona göre.

arkasını dönen çocuğun sırtına bakmaktan sıkılıp ona doğru yaklaşarak kollarını beline yerleştirdi yeniden. kafasını eric'in omzunun üstüne yerleştirmeden önce kafasının arkasını öpmüştü.

"seni öpmemek için ne kadar zor duruyorum haberin var mı? şu an seni öpmeme nedenim yarın bunların hiçbirini hatırlamayacak olman. sana şu an senden hoşlanıyorum demek istemiyorum çünkü bunu daha düzgün bir zamanda yapmak istiyorum."

"hatırlayacağımı söylüyorum ama."

"diyelim unuttun bunun benim için ne kadar acı verici olduğunu tahmin edebiliyor musun?"

eric yeniden ona doğru döndüğünde sunwoo gülümseyip çocuğu kendine doğru çekti.

"bu yüzden uyu."

eric'in kafasını salladığını görünce gözlerini kapattı. yorgundu ve uyumak istiyordu. eric'in de uyumasını bekliyordu ama eric uyumak yerine dudaklarını sunwoo'nun dudaklarına bastırıp kafasını geri çocuğun göğüsüne yerleştirmişti.

gülmemesi gerektiğini biliyordu ama yine de güldü. sinirlenmesi gerekirken mutlu olmuştu. iç çekip kafasını eric'in kafasının üzerine koydu.

"işimi zorlaştırıyorsun."

"uyu."

"pişman olacağın şeyler yapma eric, iyi geceler."

eric'in saçlarına son bir kez öpücük bırakıp gözlerini son kez kapatmayı umdu. yarın için endişeleri çok fazlaydı; ne olacağını ya da ne yapacağını bilmiyordu yine de bunlarla yarın yüzleşecekti.

eric ile son beraber uyumaları olmamasını umarak sarıldığı çocuğa biraz daha sarılıp yarın için hiç hazır olmadığını bilerek kendisini uykuya bıraktı.

😋👀

hala bolum bekleyen var mi bilmiyorum ama sonunda yeni bolum attim 🙀🙀

boarding school // sunric Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin