elindeki senaryoya bir kere daha bakıp sahnedeki ikiliyi izlemeye devam etti eric. sahnede olan sana ve yeonjun beraber olan sahnelerinin son cümlelerini söylüyordu. önceye göre gün geçtikçe bütün ekip olarak daha az hata yapmaya başlıyorlardı. ikilinin sahnesi bitince eric sangyeon ile olan sahnesini oynamak için sahneye çıktı. sangyeon sahneye çıkarken eric'in dikkati arkada gerçekten de dediğini yapıp ona yardım eden sunwoodaydı.sunwoo ertesi sabah arkadaşlarına kahvaltıda durumu açıklamış ve tehdit etmişti. üç günden beri altısı da her gün eric ile gelip dekorları yapıyorlardı. işleri bittiğinde oyuncular da onlara yardımcı oluyordu. eric için onları burda görmek çok güzeldi. çoğu kez dikkati sunwoo yüzünden dağılıyor olsa da arkadaşlarının onun için çabaladığını görmek onu duygulandırıyordu. öksürük sesi ile kafasını arkadaşlarından çekip önündeki çocuğa döndü. ikisi provalarına başladığında bütün dikkatini önündeki çocuğa vermek üzerindeki bakışlar yüzünden zordu.
kendi sahnelerini bitirip aşağıya indi ikili, eric suyunu alıp otururken sangyeon da peşinden yanına oturmuştu. eric'in ağladığı geceden beri sangyeon ile adam akıllı bir konuşma geçmemişti aralarında. ilk defa senaryo tarzı şeyler olmadan bir konuşma gerçekleştireceklerdi ya da sessizce oturmaya devam edeceklerdi. eric sahnedeki diğerlerinin provasını dinlerken gözleri sunwoodaydı. üzerindeki beyaz tişörtün üzerinde boya izleri oluşmuştu. ellerine bulaşan boya yüzünden suratında da küçük boyalar vardı.
"gerçekten hoşlanıyor olmalısın."
"ne?"
eric kafasını yanında oturan çocuğa çevirdi. neyden bahsettiğini anlayamamıştı.
"sunwoodan diyorum baya hoşlanıyorsun galiba."
"ne alaka?"
"kaç günden beri burada beraberiz ve ilk defa provalarda dikkatini başka bir şeye verdin o da sunwoo. her boş anında çocuğu izliyorsun."
"hiçte bile, arkadaşlarıma bakıyorum nasıl yapıyorlar diye."
"o gece yani dekorlar bozulduğunda donmuş gibiydin, hepimiz mahvolmuştuk ama senin için öneminin daha fazla olduğunu biliyoruz hepimiz ve sen tepkisizdin. gerçekten ne yapacağımı şaşırmıştım, seni nasıl rahatlatabilirim diye düşünüyordum. sana sarıldım belki ağlayacak omuz istersin ve rahatlatır diye sonuçta arkadaşız değil mi? ama sen o gelene kadar içinde tuttun. onun sesini duyduğun an sana sarılıyordum vücudunun tepkisine şahit oldum eric. onu gördüğün an kollarına koştun."
"ne var bunda? o sadece arkadaşım eğer kevin olsaydı da aynısını yapardım."
"hayır yapmazdın eric. seni uzun zamandır tanıyorum, uzun zamandır arkadaşız ve uzun zamandır da senden hoşlanıyorum. artık seninle alakalı bazı şeyleri anladım, nasıl tepki verebileceğini vesaire ve o an anladığım başka şey de sunwoo sana iyi geliyor ama bunun arkadaşlık olmadığını tahmin ediyorum."
"birisini sevmenin nasıl bir şey olduğunu bildiğim için söylüyorum bunları lütfen yanlış anlama. yüz ifadenden de anladığım kadarıyla daha önce bu ihtimali hiç düşünmemiş gibisin, bence düşünmelisin çünkü sunwoo'nun bizi öyle görmek istemediğini o gece çok iyi anladım. omzum moraracak sanmadım değil."
"neden sunwoo'ya karşı olan hislerimi fark etmem için benimle konuşuyorsun? sonuçta benden hoşlanıyorsun, bu senin yararına olacak bir durum değil."
"biliyorum, bunu yapıyorum çünkü ben asla sunwoo olamam. evet senin kalbini bu kadar kolay kazanmış olmasına sinirlendim özellikle kendisinin bile haberi yokken benim yıllar boyunca yapamamış olduğum şeyi aylar içinde gerçekleştirdi. kıskandım gerçekten yumruk bile atmak istiyorum suratına ama sunwoo sana iyi geliyor bunu görebiliyorum. onun yaptığını yapamam bu yüzden ikinizden birinin uyanması gerekiyordu."
![](https://img.wattpad.com/cover/314292330-288-k443738.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boarding school // sunric
Fanfic"nesin sen kralın özel soytarısı mı?" "hayır ben kralın ta kendisiyim." →sunric 🎭