𝕰𝖑𝖒𝖆 𝕬ğ𝖆𝖈ı

1.1K 111 61
                                    


Keyifli okumalar...






Bugünün geçmişte yaşanan bütün o kötü günleri unutturmasını diliyordum. Bana değil,Jimin'ime. Onunla geçen hiçbir anım kötü değildi çünkü ama benim ona yaşattığım her şey kendimden nefret etmeme sebep oluyordu. Beş yaşındayken bir köşede imrenerek bize baktığını gördüğümde onun gerçek olamayacak kadar güzel oluşu aklımı o zamanlar başımdan almıştı. Hiç düşünmemiştim yanına giderken. Onunla arkadaş olmak istemiştim. Hayatımda olsun istemiştim ve istediğim olmuştu. Tam on beş yıl önce hayatıma bir melekten farksız olan güzelliği ile girmişti.

Yıllar benden çok şey götürmüştü ama o hala aynıydı. Hala en güzel,en sevimli, en tatlı insandı. Hastalığım yüzünden çoğu şeyi unutmaya başlıyordum fakat ona dair her anı dün gibi aklımdaydı. Yine de bir köşeye notlar tutmayı ihmal etmiyordum.

En sevdiği çiçek ona verdiğim ilk papatya, en sevdiği meyve şüphesiz elma, en büyük tutkusu dans - bir de ben- ve en büyük korkusu yalnızlık... Ha bir de en çok sevdiği kişi kesinlikle Yoongi Min.

Büyük arzuları, büyük istekleri yoktu hayattan. Sevdikleri ile olmak yeterliydi onun için. Bu yüzden daha çok seviyordum onu. Beklentisi olmasa da daha fazlasını sunmak istiyordum ona. Her şeyin en güzelini kesinlikle o hak ediyordu. Fakat büyük bir kusuru vardı. Kendini asla beğenmez, sürekli eleştirecek noktalar bulurdu. Tam şu an da olduğu gibi. Yarım saattir geçtiği aynanın karşısında kendine bakarken yine benim kusursuz gördüğüm bedenine bakıp bir şeyler mırıldanıyordu.

"Kilo aldım Yoongi Min. Hepsi senin yüzünden."

"Benim yüzümden mi?"

"Evet. Biliyorsun ki ben mutlu olduğumda çok yemek yerim."

"O zaman daha çok kilo alacaksın, çünkü ben seni bir daha asla mutsuz etmeyeceğim."

Aynadan bana doğru bakıyordu. Söylediklerim mutlu etmişti onu ama yine de memnun değilmiş gibi bir hali vardı. Yüzünü asıp yeniden bedenine çevirmişti bakışlarını.

"Çok kilo alırsam görürsün. Beni sevmekten vazgeçersen, o zaman bozuşuruz işte."

Gülümsememe engel olamıyordum. Aklıma küçükken birden fazla elma yiyip, ağlayarak yanıma geldiği an gelmişti. Neden ağladığını sorduğumda da göbeğini gösterip, 'balon mu oldum ben şimdi?' demişti. Diyorum ya yıllar ondan hiçbir şey eksiltmemişti işte.

"Daha fazla kilo al Jimin. Böylelikle seni seveceğim metrekare sayısı daha çok artacak."

Söylediğim cümle yalan değildi. Jimin her haliyle en güzeldi çünkü. Söylediğim şey de onu tatmin etmişti, gülüşü bunu ispatlar nitelikteydi. Utanmıştı aynı zamanda. Bunu konuyu değiştirmesinden anlamıştım.

"Elmaları ne zaman toplayacağız? Çocuklara götürmem gerekiyor, biliyorsun."

"Soojin'den ödev notlarını almam gerekiyor öncesinde. Sonra seni ararım ve elma ağacının altında buluşuruz olur mu sevgilim?"

"Olur sevgilimmmm."

Ona kullandığım sevgi sözcükleri mutlu olmasına yetiyordu. Onu mutlu görmekte bana çektiğim her acıyı unutuyordu.

Aşkın her zaman kutsal olduğunun bilincindeydim. Küçükken bile. Sevmek insanı bambaşka biri yapıyordu. Daha güçlü, daha mutlu, daha korkusuz, daha ve daha... Bu dahalar hiç bitmiyordu. Onun tarafından sevilmekse beni olduğumdan daha iyi biri yapıyordu. Jimin Park etkisi...


𝑷𝒖𝒑𝒑𝒚 𝑳𝒐𝒗𝒆 | 𝒀𝒐𝒐𝒏𝒎𝒊𝒏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin