𝕭𝖎𝖟 𝕺𝖑𝖒𝖆𝖐

1.3K 125 53
                                    


Keyifli okumalar...

"Ya Yoongi Min hep böyle terbiyesiz miydin sen?"

"Terbiyesiz mi? Ayıp ediyorsun Jimin-i."

"Yok yok sen beni delirtmeyi kendine görev edinmişsin. Sevgili olduk diye şımarmaya başladın hemen."

Sevgili...

Yoongi için basit bir kelime değildi bu. Yıllardır hayalini kurduğu, doya doya, korkmadan söylemek istediği tek kelime olabilirdi hatta.

"Bir daha söylesene."

"Neyi?"

"Ne olduğumuzu..."

Jimin utanmıştı. Dünden beri yaşadığı her şey ona bir rüya gibi geliyordu. Aslında rüya olmasını da istiyordu. Hayatında ilk defa ona gerçekten kavuşmanın bir hayal olmasını diliyordu. Nedeni de bariz belliydi. Yoongi'nin hastalığı kalbine bir bıçak gibi saplanmıştı. Her ne kadar düşünmek istemese de acı gerçek kendini hatırlatacak zamanı iyi biliyordu. Yüzü düştü, gözleri doldu. Mutluluğu ve acısı savaş veriyordu içinde adeta. Yoongi anlamıştı. Ki onu kendinden bile daha iyi tanırken,anlamaması imkansızdı.

"Üzülme." duyduğu cümle Jimin'i daha da üzmüştü. "Senin için tutunacağım bu hayata. Üzülme ne olur."

Onu kaybetmek korkusu içine işliyordu. Yoongi olmadan geçen bir yaşam, yaşamak sayılmazdı. Biliyordu bunu. Ağlamamak için tuttu kendini. Yüzüne yerleştirdiği kocaman gülümsemesiyle konuştu.

"Beni bırakabileceğini mi sanıyorsun Yoongi Min? O halde fena yanılıyorsun."

Yoongi duyduğu cümleye gülmüştü. Onun Jimin'i her zaman mutsuzluğu def eder, yerine güzellikler koyardı. İşte bu yüzden kendini daha da şanslı görüyordu. Usulca oturduğu yerden kalkıp sakladığı anı kutusunu aldı ve yeniden sevgilisinin yanına oturdu. Jimin ise şaşkınlıkla ona bakıyordu. Meraklıydı ama bi şey sormadı.

"O mektuplar... Onları ben yazdım."

Jimin'in şaşkınlığı giderek artmıştı. Bunca zaman ona mektuplar yazan kişinin Yoongi olduğuna ihtimal bile vermemişti çünkü. Yoongi ise elindeki kutunun kapağını yavaşca açtı ve Jimin'e uzattı.

"Burada sana yazdığım diğer mektuplar ve daha fazlası var."

"Daha fazlası?"

Gözlerini Yoongi'den ayırıp, elindeki kutuya yönelttiğinde onu ilk karşılayan şey büyük bir taş parçasıydı. Jimin gülümsedi. Ciddi olamazdı değil mi?

"Yoksa bu.." eline aldığı taş parçasını Yoongi'ye gösterirken devam etti konuşmasına. "Bu düşündüğüm şey mi?"

"Evet."

"Canını acıtan şeyi neden sakladın Yoongi Min? Mazoşist misin yoksa?"

"Canımı acıttığı doğru ama bunu saklamamın sebebi çok başka?"

"Neymiş bakalım o sebep?"

"Senin izin var onun üstünde. O yüzden basit bir şeymiş gibi görüp, atamazdım onu öylece."

Jimin duyduğu her kelimenin kalbine dokunduğunu hissediyordu. Sırf o dokundu diye sakladığı taşı vardı Yoongi Min'in. O an bu adama neden aşık olduğunu daha iyi anlıyordu. Gözü yeniden elindeki kutuya indi. Mektupları şu an okumayacaktı ama dikkatini çeken bir şey vardı. Her zarfın üstünde "A." yazıyordu. Merakına yenik düşüp sordu.

"Neden A?

" Ağustos... "

" Ağustos mu? "

" Evet. Seni hayatıma katan ay."

𝑷𝒖𝒑𝒑𝒚 𝑳𝒐𝒗𝒆 | 𝒀𝒐𝒐𝒏𝒎𝒊𝒏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin