drummer,, hyunin

affection

Acele ile " Yang Jeongin bu sınıfta mı? " diye sordu.

—

Ön sıradaki birkaç kız heyecanla cevap verdikten sonra beni işaret etti. Yanımdaki Jisung yeni uyanmış gözlerini ovuşturup olayı anlamaya çalışıyordu.

Hyunjin bana bakarak başıyla sınıfın kapısını işaret etti. Tüm sınıfın gözleri bendeyken daha fazla dikkat çekmemek adına hemen yerimden kalkıp kapıya doğru yol aldım.

Arkadaşlarına sınıfa gitmelerini söyledikten sonra net bir sesle konuştu:

" Peşimden gel. "

Cevap verecek bir şey bulamamıştım. Ne konuşacağımızı da bilmiyordum açıkçası, çoktan teklifini reddetmiştim.

En üst kata çıktığımızda konferans salonuna gittiğimizi anladım, o katta bir tek o vardı çünkü...

Büyük salona girdiğimizde kapıyı kapattığından emin oldu ve bana döndü.

" Selam Jeongin. "

" Merhaba, neden çağırdın? Ders çoktan başladı... " diyip somurtmuştum. Ders yine edebiyat olduğundan işime gelirdi aslında ama...

" Merak etme müdürden izin kağıdı alacağım. Seni görmek için çağırdım. "

" Beni görmek için mi? Neden ki? "

" Okulda görürsün dememiş miydin? Hemen unuttun mu yoksa beni Jeongin? " diyip sırıttı.

" Hayır unutmadım tabii, ama bir ilişkimiz olmayacağından görmek istediğin için şaşırdım. Biliyorsun, reddettiğim için... " eğdiğim başımı kaldırdım, mahçup hissediyordum nedense. Başımı kaldırdığımda Hyunjin ciddi gözlerle bana bakıyordu.

" İlişkimiz olmayacağını nereden çıkardın? Arkadaş da mı olamayız? "

" O-Oluruz elbette, neden olmayalım. O anlamda dememiştim... " neden kekelediğimi anlamamıştım...

Rezilliğime minik bir şekilde güldükten sonra yüzünü kafası karışık bir ifadeye getirdi: " Sen nasıl bateristsin? Çok havalı birini bekliyordum ben... "

Şaşırıp kaşlarımı kaldırmam ve sinirlenip çatmam bir olmuştu. Birincisi, ben havalıydım. Dediği gibi bateri çalıyorum, matematik dersinde iyiyim, havalı ceketlerim var ve biraz piyano çalabiliyorum. Bunların hepsi havalı özellikler!

" Ben de havalıyım zaten! " sesim biraz yüksek çıkmış olabilirdi, ama bunu kabullenmesi gerekiyordu.

Kahkahası salonu doldurduktan sonra cevap verdi:
" Havalı mısın? Jeongin, gördüğüm en şirin insanlardan birisin. "

Gülümsememi tutamamıştım...

" Şirin mi? "

" Havalıysan neden bu hoşuna gitti o zaman? Jeongin, havalı değilsin. Şirinsin. "

" Teşekkür ederim, ama havalıyım da. "