drummer,, hyunin

snowchild

" Selam Jeongin. Tanışmak ister miydin? "

—

" Kimsiniz? " diye sordum stresle.

" Sakin ol, seni yiyecek halim yok ya. Tanışmak istedim sadece. " diyip sırıttı.

" Peki, kim olduğunu söyle öyleyse. Tanışmış oluruz. " dedim. Gerilirsem batıracağımı biliyordum. Şu an korkak davranırsam eminim ki küçük duruma düşürülürdüm.

" Beni tanımıyor musun..? Kırıcısın cidden. Adım Park Seong-Hwa. Artık bir üyesi olduğun grubun vokaliyim. " diyip beni iyice süzdü.

" Gruba uygun görünmüyorsun ancak elimizden bir şey gelmiyor. Her neyse, beni takip et. Konuşacaklarım var. " diyip arkasını döndü ve gelip gelmeyeceğimi umursamayarak alt kata doğru ilerledi. Zemin kattaki depoya girdi ve başıyla içeriyi işaret etti girmem için.

İçeri girdiğimde kapının kapandığından emin olduğunda konuşmaya başladı;

" Şimdi beni iyi dinle. Grubumuzun festivalde popüler olduğunu biliyorsun, muhtemelen kabul etme sebebin de budur. Yeteneğin var mı bilmiyorum ama görünüşe göre pek var gibi durmuyor. 3 yıldır bu gruptayım, eğer gruba alındın diye kendini bir şey sanacaksan aklından bile geçirme. Zorunluluktan alındığını sen de biliyorsun. " diyip yüzüme doğru eğildi.

" Bu aralar seni Hyunjin'in yanında çok görüyorum ayrıca. Uzak durmanı öneriyorum, iyiliğin için anlarsın ya. Yoksa olacaklardan sorumlu değilim, emin ol bana karşı yapacağın hiçbir şey yok. " dedikten sonra kapıya doğru yöneldi. Çıkmadan önce de ekledi;

" Bu konuşmayı birine anlattığını duyarsam bitersin Jeongin. Dikkatli ol. " diyip çıktı. Arkasında donakalmış ben kalmıştım tek. Az önce ne yaşanmıştı cidden? Boştan yere tehdit edilmiştim resmen, başıma bela olacaktı belli ki. Hyunjin'le ilişkileri neydi ki uzak durmamı istiyordu? Belki de çıkıyorlardı, üç yıldır aynı grupta olduklarından bu olası bir ihtimaldi. Ancak öyle bir şey varsa cidden suçluluk duyardım...

Hyunjin'den uzaklaşmak istemezdim, en azından olayın aslını, yani nasıl bir ilişkileri olduğunu öğrenip ona göre hareket etmeliydim. Bunu onunla konuşmak istiyordum ancak bunun için de tehdit edilmiştim...

Ders başlamak üzereyken sınıfa çıktım, birkaç dakika kalmıştı. Jisung'un yanına oturduğumda yüzünü bana çevirip selam verdi ve başını sıraya tekrar koydu.

Şimdi dolu kafam daha çok karışmıştı. Ne yapacağımı bilemiyordum, uzaklaşırsam ikimiz için iyi olmayacaktı. Uzaklaşmazsam da benim için, cidden korkusuz birine benziyordu Seonghwa.

Birkaç ders geçtikten sonra hala hiçbir şeye odaklanmıyordum. Bunu fark eden Jisung omzuma dokunup konuştu:

" Jeongin, iyi misin? Çok durgunsun bugün. Bir şey mi oldu, anlat bana. "

Derin bir nefes verip anlatmaya karar verdim. En azından ne yapmam gerektiği hakkında fikir alabilirdim.

" Müzik grubundan biri varmış, Park Seonghwa diye. Bugün benimle konuştu, ayağını denk al falan dedi işte. O umurumda değil ancak Hyunjin'den uzak durmamı söyledi. "