34.(Final)

942 26 2
                                    

Ağlama sesleri ile uyandığımda yanımda duran Mina'ya bakmıştım.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu uykusunda onu sessizce uyandırmaya başladığımda ilk etrafı süzüp gözlerini bende sabitledi.Bana sıkıca sarılıp sesli sesli ağlamaya başladı.

"Mert"

Hala ağlamasıyla saçlarını okşayıp ona sıkıca sarıldım.

"Bebeğim"

"Sende gitme Mert lütfen herkes gitti sen gitme lütfen"

Hıçkırıkları hala odada yankılanırken onu sonunda uyutup odadan çıktım.Salonda herkes uykulu bir şekilde bana bakarken aşağıyı gösterdim.Aşağı indiğimizde annem ve babam aynı yerlerine otururken ben ile Sıla yan yana oturduk.

"Ay nazar değdu yavrularıma kavgama ettunuz"

Kafamı olumsuz bir şekilde sallayıp konuşmaya başladım

"Babası aradı"

"Ula ne dedu da bu gız ağlar"

Sıla araya girip babamı sakinleştirmeye başlayınca bende huzursuzca yerimde oynadım.

"Ya boşanır yanıma gelirsin ya da ablan gibi seni de yok sayarım dedi"

"Yengem ne dedi"

"Sen beni çoktan yok saymışsın ki bana bu tercihi yaptırıyorsun dedi"

Dördümüzün omzu aşağı düşerken hepimiz düşünmeye başladık.Ama benim içim yandı sevdiğim kadının düğünde söyledikleri bu hali canımı yakıyordu çocukluktan bu yana hem kayıp yaşamıştı.Annesi,abisi,ablası ve şimdi de babası beni de kaybetmekten korkuyordu kaybetmicekti bu olmuyacaktı düğünde söz vermiştik birbirimize biz ayrılmıcaktık.Boğazım düğümlendi ayağa kalkıp mutfağa adımladım  dolabı açıp su koyarken Sıla gelip oturdu karşıma.

"Seni böyle görürse üzülür abi"

"Ne yapayım Sıla ben ne yapacağımı bilmiyorum"

Önüme gelip bana sıkıca sarıldığında karşılık verdim o ise derin bir nefes alıp konuşmaya başladı

"Abi artık biz onun ailesiyiz onu bu aile mutlu edicek yarın pikniğimize de gidicez güzelce de eğlenicez"

"Mutlu olur mu?"

O kadar çocukça bir soruydu Kİ 32 yaşındaki adam 18 yaşındaki kardeşinden bir onay bir olumlama bir çözüm bekliyordu.

Kafasını sallayıp gülümsedi.Suyu içip içeri geçtiğimde babamla annem konuşuyordu her kesin düşüncesi buydu Minanın ailesi artık bizdik ve artık burda mutlu olucaktı.

Sabah ezanı okununca annemle Sıla kalkıp piknik için eşyaları ve bir kaç yemek hazırlarken bende odaya çıktım.Hala uyuyan Mina'nın saçlarını okşayıp kokulu öpücüklerimi bıraktım oraya.

Sabah erkenden kalkıp piknik için hazırlandık mina durgun bir şekilde ortalıkta gezinirken bende olabildiğince onun yanında olmaya çalışıyordum.

Arabalara binip o uzun yayla yoluna sürmeye başladık arabada sadece Mina ve ben vardık.

"Abim benim babam gibiydi biliyor musun?"

Sadece onu dinlemek istedim hiç ailesinden bahsetmemişti anılarından sadece durup açılmasını bekledim

"Hep aramız iyiydi hep içimde bir his vardı onun gideceğine dair çocukluktan beri o yüzden hep onunla video çekildim fotoğraf sesini kaydettim şimdi özledikçe açıp izliyorum şarkı söylemeyi çok seferdi bana adadığı bir şarkı var Teoman'ın kupa kızı ve sinek valisi son nefesini verirken bile o şarkıyı mırıldandı"

Göz yaşları teker teker akarken elimle beceriksizce sildim

"Bir söz ver hani hayatında çok önem verdiğin biri ölür ve sen neye üzülsen onun için ağlarsın çok doğru anlamın terkedelim babamın terkedişine hepsine onun için ağladım o olsaydı böyle olmazdı dedim"

Derin nefes verip bana döndü göz yaşlarını sildi ve beni izlemeye başladı sadece arabayı sürdüm ne diceğimi nasıl teselli vereceğimi bilemedim.

Piknik alanına vardığımızda arabadan inip kurulmaya başladık çok geniş bir aileydik ve her kes burdaydı annem ve babam Mina'ya daha yakın davranıyordu Sıla zaten bir milim ayrılmıyordu yanından bunun için teşekkür etmeliydim onlara.

"İzin Verde biraz yürüyeyim karımla"

"Aaa al yemedik"

Bunu sitem ve şakayla söylerken ikimizde kıkırdadık el ele tutuşup ormanın içine yürüdük onu daha çok kendime çektim

"Çocuk istiyorum"

Anında adımım dururken ona baktım

"Erkeğim demedim Mert ne bu şaşkınlık"

"İyide aşkım sen çocuk istemiyordun daha erken genciz birlikte zaman geçirelim diyordun"

"Şimdi de istiyorum diyorum istemiyorsan tamam"

Önden yürürken ona yetişip tekrar kolumun altına aldım

"İstemez olurmuyum minik senler minik benler ama kararını değiştiren şey ne?"

"Kendi ailemi kurmak istiyorum sevdiğim adamdan bir çocuğum olsun istiyorum"

.......

Ve oldu da Mina İstanbul'a dönmeden önce birlikte olmuştuk ve 2 ay sonra bir ultrason resmî ile test sonucu göndermişti ve şimdi iki kucağımda da çocuklarımız vardı evet ikizlerdi biri Yiğit diğeri ise Ece o kadar tatlılar ki ikimizin kopyasıydı o da da Timur ve nida vardı ellerindeki çağrı ile birlikte

Onlarda bir süre sonra bir araya gelmişlerdi ve şimdi mutlu bir evlilikleri vardı buse ise bizim Burak ile bir ilişkiye başlamıştı ve bu biraz çalkantılı olsada birbirlerini seviyorlar ve birbirlerine bağlılardı Mina ablası ile barışmıştı ve babası hala katıydı ama onu kimse umursamıyordu çünkü herkes biliyordu ki geri gelicekti.

"Üsteğmenim mertim"

Bana seslenen sevgili karımın yanına oturdum bana masum bir şekilde bakarken bebeklerden birini aldı

"Çok güzeller"

Yaşlı gözlerle onlara bakarken akmayan gözyaşlarından öptüm

"Senin  gibi Nefham"

Odadaki herkesi hemşire çıkartırken Mina'da bebekleri emzirmeye başladı ben onu izlerken o bir bana birde çocuklara bakıyordu bende bitince çocukları alıp yerlerine yatırdım.

Bana gülümsemeyle bakan Mina'nın alnına bir buse bıraktım

"Oysa ne kadar gülüyor benim gönlümün Gül güzeli"

"Üsteğmenim mertim"

Cilveyle ismimi söylerken sıkıca sarılıp doyamadığım kokusunu içime çektim.

"Seni seviyorum üsteğmenim mertim"

"Seni seviyorum Nefham"

Ve ailemin yeni üyeleri Yiğidim ve ecemim sizleri çok seviyoruz...

Arkadaşlar sizden çok çabuk ayrılıyorum lütfen beni affedin ama bu yıl benim için çok önemli çok değerli projelere başlıyacam belki yolumuz tekrar birleşir ve ben kendimi bir şekilde affettiririm sizi seviyorum umarım hayat en güzel dileklerinizi serer ayaklarınıza💋💋

Ha birde unutmadan yazmadığım bir sahneden Mert Mina'nın kulağına fısıldıyor
"Oysa onca savaştan çıkan ben bir tek sana mağlupmuşum Nefham"

Yaşasın Mina ve Mert aşkı öpüldünüz 💋❤️

Nefham|Yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin