Jongho gelen patırtılar ile irkilerek gözlerini açtı. Yunho'yu yalpalayarak merdivenleri çıkarken görünce hızla oturduğu yerden kalkıp yanına gitti ve kolunun altına girerek destek oldu.
"Küçük ayı!"
Jongho duyduğu tabir ile gülümseyerek Yunho'yu tutmaya çalışıyordu.
"Ne kadar içtin Hyung ya? Ayakta duramıyorsun."
Yunho büyük bir kahkaha attığında evinin önüne varmışlardı. Jongho eliyle Yunho'nun ceplerini yoklamaya başladı.
"Küçük ayı büyük ayıyı taciz ediyor!"
Jongho buna da güldüğünde dejavu yaşıyormuş gibi hissetti ki öyle oluyordu.
Sonunda anahtarı bulduğunda hemen kapıyı açıp içeriye girdi. Olabildiğince hızla Yunho'yu yatak odasına götürerek yatağına bıraktı.
"Amma ağırsın be Hyung."
Jongho birkaç saniye sonra Yunho'nun yüzünü incelemeye başladı ve istemsizce(!) yatağın kenarına oturarak elini yanağına koyup okşadı.
"Senden hoşlandığımı seni üzdükden sonra anladım be Hyung. Birazcık geç kaldım ama beni affedebilirsin değil mi?"
Jongho gözlerinin dolduğu hissettiğinde bakışlarını anlık çekip derin birkaç nefes aldı.
"Aptal gibi bir anda hata olduğunu söyledim. Hislerimden emin değildim ki ama! Sen birden çağırınca stres olup söyleyiverdim. Umarım beni affede-"
"Jongho bir sus bır bır bır. Konuşma!"
"H-hyun-"
Yunho yanağında ki eli tutup kendine çektiği gibi koluna düşmesini sağladıktan sonra gözlerini açarak Jongho'ya baktı. Jongho'nun kalbi şiddetle atarken Yunho ise ufak bir tebessüm ile ona bakıyordu.
"Şimdi uyu. Yarın konuşacağız seninle."
Yunho gözlerini kapatıp uyuduğunda Jongho derin bir nefes alarak gülümsemiş ve sevinçle gözlerini yummuştu.
"Konuşalım Hyung, konuşalım."
...
Umarım beğenirsiniz 💕
16.09.22
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Borozan'lı Ayıcık ❩2Ho❨
FanfictionJeong Yunho: Sevgili üst komşum Borozan yutmuş olma ihtimalin yüzde kaç? Jongho: Ne?