Bir günde normal bir şekilde uyandırılsam nolur ki? Bu sefer Mısrayla Güneş kulağımın dibinde çığlık atarak uyandırdılar.
-"Kızım siz kafayı mı yediniz çığlık atarak insan mı uyandırılır?"
-"Napalım çisil öyle bir uyuyorsun ki uyandıramıyoruz" dedi Güneş, Mısra da hemen atladı.
-"Aynen öyle istersen ıslatarak uyandıralım canım? "
-"Ay yok kalsın" dedim hemen. Gerçekten ıslatırlardı bir keresinde Güneşin kız kardeşi Işıla yapmıştık aynısını kız neye uğradığını şaşırmıştı kızlara baktığımda onlarında benimle aynı şeyi düşündüğünü anlamıştım hep beraber kahkahayı bastık. Mısra bir yandan gülüyor bir yandan da konuşmaya çalışıyordu.
"Ahahsh...Işılın...hahhaha...hali...hahahs... gözümün...hahshs...önüne...geldi...hahahsh ...ne...hahahsha...komikti...hahahs" Gülmekten karnımıza ağrılar girdi gözlerimiz doldu. Annem odaya girince gülmemizi kestik.
-"Kızlar ben çıkıyorum dicektim ama hayırdır ne bu haliniz?" Dedi annem.
-"Yok birşey Merve Teyze her zaman ki gibi gülüyoruz" diye anneme cevap verdi Güneş.
-"Peki o zaman öpüyorum hepinizi görüşürüz" dedi ve odadan çıktı. Kızlarla birbirimize baktık bir süre sessizce durduk sessizliği bozan Mısra oldu.
-"Çisil, Ogünle konuştun mu?"
-"Hayır ne konuşucam o kendini beğenmişle ya" dedim. O olayın üzerinden 4 gün geçmişti ama hiç bir ses soluk yoktu Ogünden. Gerçi daha ona dediğinin hesabını sormamıştım ama onun yüzünü görmek istemiyorum bile.
-"Peki ne yapmayı düşünüyorsun en son hesabını verecek o dediğinin demiştin" dedi Güneş.
-"Doğruyu söylemek gerekirse aklımda hiç bir şey yok aslında onunla uğraşmak bile istemiyorum" diyince Mısra birden kaşlarını çattı.
-"Ne demek uğraşmak istemiyorum?"
-"Uğraşmak istemiyorum çünkü ben uğraşırsam o benimle daha çok uğraşacak ben onun gibi birisinin çevremde olmasından rahatsız oluyorum"
-"Mısra, Çisil haklı onlar hayatımıza girmeden önce nasıldık şimdi nasılız?" Diyerek bana katıldı güneş. Evet onlar hayatımıza girmeden önce daha deli doluyduk, kimsenin dediklerini yapmazdık, emredilmesinden hoşlanmazdık en önemlisi kimseyi takmayıp deliler gibi gülerdik. Ogünün bana o dediğinden sonra adam akıllı gülmemiştim bile sadece Işıla yaptığımız aklıma gelmişti ona gülmüştüm. Dediği çok zoruma gitti beni her gün yanında aldığı kızlar gibi zannetmişti. Önceden kimsenin dediğini takmayan ben şimdi neden takıyordum?
-"Tamam haklı olabilirde onun yaptığını yanına mı bırakıcaksın ? Benim tanıdığım Çisil Akay bunun hesabını sorar." Dedi Mısra. Aslında bir nevi haklıydı. Çisil Akay bunu Ogün Arslanoğlunun yanına bırakmaz.
-"Peki o zaman bunun hesabını ona sorucam akşama hazır olun."
Kızlarla biraz daha oturup konuştuk akşam dışarı çıkacağımız için onlar evlerine gittiler bende yatağa uzanıp biraz dinlendim daha fazla oyalanmamak için kalkıp duşa girmeye karar verdim. Odaya geri geldiğimde her zaman ki gibi dolapla uzun süre bakıştık sonunda kırmızı sırt dekolteli mini elbisemi seçtim. Gerçekten çok seviyordum bu elbisemi. Saçlarımıda hafif dalgalandırıp ayağımada topuklu ayakkabılarımı geçirip evden çıktım. Barın önüne geldiğimde kızlar beni bekliyordu. Daha fazla oyalanmadan içeri girdik ve her zaman ki köşelerinde oturuyorlardı. Bu günden sonra daha Ogün Arslanoğluyla görüşmeyecektim. Onları umursamadan boş yere geçip oturduk. Mısrada anlam veremediğim bir haller vardı sürekli gözü Ogünlerin tarafındaydı. Kafamı o tarafa çevirdiğimde Yağızın da bizim tarafa baktığını gördüm. Hatta bizim tarafa değil bildiğin Mısraya bakıyordu. Düşündüğüm şey olamazdı değil mi? Bakışlarımı Güneşe çevirdiğimde aynı şeyi düşündüğümüzü anladım. Güneşle gözgöze geldik ve aynı anda
-"Mısra" dedik ama Mısrada tık yoktu duymamıştir diye tekrar
-"Mısraa!" Diye seslendik ama ses yoktu.
-"Lan mısra!" Diye bir bağırdım gözlerini bize çevirdi.
-"Ne bağırıyosunuz ya?"
-"Kızım kaç kere seslendik niye cevap vermiyosun?" Dedi Güneş.
-"Duymadım noldu?"
-"Sizin Yağızla aranızda ne var?" diye sordum. Birden afalladı.
-"Hh..Hiiç birşey" dedi. Eğer mısra kekeliyorsa kesin yalan söylüyordur.
-"Mısra iki saattir bakışıyosunuz ne var aranızda bizden mi gizliyosun?" Gerçekten aralarında birşey vardı bu bariz ortadaydı.
-"Kızlar geçende yemek yaptım ya ben buna o günden beri sürekli mesaj atıyor nerde olduğumu, ne yaptığımı soruyor beni merak ediyor ve bu hoşuma gidiyor sanırım ben Yağızdan hoşlanıyorum."
Güneşle birbirimize baktık ve aynı anda Mısraya sarıldık. Yağız Ogünün tersine daha iyiydi daha arkadaş canlısıydı ve onunda Mısradan hoşlandığı ortadaydı gerçekten Mısra adına çok sevinmiştim.
-"O zaman buna içiyoruuuz" diyip biraları tokuşturduk. Uzun bir süre konuşmaya devam ettik o sıradada kaçıncı bardağımdı bilmiyordum.
-"Kızlar hadi kalkın dans edelim" dedim ama hiç dans etmek ister gibi bir halleri yoktu onun için kendimi piste attım etrafımda bir sürü insan vardı herkes kendini müziğin ritmine kaptırmış dans ediyorlardı. O sırada belimde bir el hissettim.-"Merhaba güzelim yalnız mısın? " diye sordu daha önce hiç görmemiştim bu adamı.
-"Evet yalnızım" diye cevap verdim.
-"Ben Tuğrul" dedi samimi bir sesle.
-"Bende Çisil"
- "Tanıştığıma memnun oldum" diyip elini uzattı tam bende elimi uzatacaktım ki başka bir el araya girip uzattı. Kafamı kaldırdığımda bu Ogünden başkası değildi.
-"Ben memnun olmadım ama" diyip Tuğrula kafayı geçirip yüzüne yumrukları indirmeye başladı. O sırada kitlenmiştim kımıldayamıyordum, sesim çıkmıyordu. Ben kendime gelemeden güçlü bir kol bileğimi kavradı ve beni çıkışa doğru çekiştirdi. Ne yaptığını sanıyordu bu? Birden durdum ve ben durunca o da durmak zorunda kaldı.
-"Sen ne yaptığını sanıyorsun? " dedim sakin kalmaya çalışarak.
-"Ne yapmışım?"diye cevap verdi. Bu adam beni deli edecekti.
-"Ne diye dövüyorsun Tuğrulu? "Dedim gerçekten derdi neydi bunun?
-"Çok mu üzüldün dayak yedi diye?"
-"Saçma saçma konuşma derdin ne senin?!" Diye cevap verdim artık sinirlenmeye başlıyordum ileri gidiyordu.
-"Derdim falan yok anladın mı yok!" Dedi.
-"Ne yapmaya çalışıyorsun?!" Diye avazım çıktığı kadar bağırdım.
-"Kendi mekanımda sarkıntılık olmasını engelliyorum!" Dedi artık o da deli gibi bağırıyordu.
-"Ne sarķıntılığı ya?!"
-"Adam sana asılıyodu ve sen bak şu işe benimle uyumayı kabul etmeyen kız başka adamların ona asılmasına birşey demiyor!!" Dedi ve bu beni çileden çıkardı. En son ortada olan manzara benim havada kalmış elim ve Ogünün yan tarafa dönen kafası. Etrafa baktığımda Güneş, Mısra, Yağız,Doruk ağızları açık bizi izliyordu. Sinirden gözlerim dolmuştu ve yine ağĺıyordum. Yoldan geçen taksiyi durdurup binecektim benim gidiceğimi anlayınca kızlar koşarak yanıma geldiler onlar gelince taksiye binip Güneşlere gittik. İkisininde ağzını bıçak açmıyordu sadece ben ağladıkça peçete veriyorlardı. En sonunda yatmaya karar verdim kızlarda üstelemeden yattılar. Kafamı yastığa koyduğum gibi gözümün önüne o an geldi bana dedikleri, ona vuruşum. Ogüne ikinci defa tokat atıyordum bir daha onunla görüşmeyecektim bu sefer çok kararlıydım ona hesap sormaya gitmiştim amaç çok farklıydı olması gereken bu değildi olması gereken benim üzülmem değil onun üzülmesiydi...