Oğuz ve Rüzgar bizi başbaşa bırakıp gitmişlerdi.
Dolunay: Onun nesi var?
Aden: Bende anlamadım...Geçen her saniye ortamdaki gariplik dahada artıyordu. Hala onun kucağındaydım. Rahatsız olmasın diye bırak kıpırdamayı nefes bile almıyordum. Ama benim aksime o çok sık ve derin nefesler alıyordu.
Sonunda sessizliği bozdu...
Dolunay: Bişi sorabilir miyim?
Kafamı evet manasında salladım. Başını biraz yere eğdi. Soruyu nasıl soracağını kafasında tartıyor gibiydi. Saniyeler sonra yüzüme bakıp sordu;
Dolunay: Hiçbir erkekten etkilendiğin oldu mu?
Sorduğu soru ile yüzümü yüzü ile buluşturdum. Zaten kucağında olmanın verdiği yakınlığın üzerine yüzlerimizinde yakın olması eklendi...Ne diyeceğimi bilemedim. Evet bir erkekten hoşlanmıştım, oda ta kendisiydi... Bunu ona söyleyemedim ancak dudaklarım bana ihanet etti...
Aden: Oldu.
Yüzü garip bir hal aldı. Sanki şok olmak ve "ne diyon amına koyim" ifadesinin karışımı gibiydi.
Dolunay: Kimdi o?
Aden: Sen...
"Bunu ben söylemedim yemin ederim. Ağzım kendisi açıldı ,ben bişi yapmadım..."Söylediğim şey ile utançtan kafamı yere eğdiğim sırada ellerini kollarımın altından geçirdi. Göğüslerimden tutup beni kendine çekti.
Dolunay: Neden utanıyorsun?
Aden:...
Dolunay: Benimde etkilendiğim bir erkek var...
Göğsüne dayalı sırtımdan kalbinin ne kadar hızlı attığını hissedebiliyordum.
Dolunay: Oda sensin...Dediği ile penisinin altımda dikleştiğini hissettim.
Aden: S-sen ciddi misin?
Şoktan istemsizce dilim sürçmüştü. Ama elimde değildi, dedikleri ve altımda hissettiğim ciddi manada bende şok etkisi yarattı. "Benim etkilendiğim, onu düşünerek mastürbasyon yaptığım, dünyanın en güzel yeşil gözlerine ve çillerine sahip olan kişisi benden etkilendiğini söylüyor ve penisi bana kalkıyordu. Nasıl şok olmayayım.."
Benim taklidimi yaparak cevap verdi.
Dolunay: Evet b-ben ciddiyim.Ne diyeceğimi veya ne tepki vereceğimi hiç bilmiyordum. Daha önce çok sevgilim oldu ama ilk defa bir erkekten hoşlanmaya başlamıştım. Evet LGBT'ye karşı değildim hatta destekçiydim ama benimde birey olacağımı hiç düşünmemiştim.
Aden: Şimdi biz-
Dolunay: Evet.
Aden: Evet?
Dolunay: Evet.
Ağzımı neyi sormak için açtığımı veya onun ne anladığını bilmiyorum ama kesinlikle bizim için birşeylerin değişeceği kesindi. Bu iyi mi olacak? Kötü mü olacak? Bilmiyorum ama eğer oda benden hoşlanıyorsa hiçbir şeyin kötü olacağını düşünmüyorum...Kafamı boynunun sağ tarafına koydum. Resmen kucağında uzanıyordum. Oda kafasını yüzüme çevirdi. Gözlerime ve dudaklarıma sırayla bakmaya başladı. Önce gözler sonra dudaklar. Gözler, dudaklar. Gözler, dudaklar. Gözler, duda-...
Dolunay: Seni öpebilir miyim?"Evet. Şuan bundan başka bişi istemiyorum lütfen..." Ama yine dudaklarım bana ihanet etti. Az önce kendi kendine açılan dudaklar şimdi kapanmaya yemin etmişti. Ama cevabım evetti. Bu anı kaçıramazdım...
Ellerimi kafasının arkasına atıp dudakları dudaklarıma değene kadar yüzünü kendime çektim. Dudaklarımız birbirine değdiğinde onay verdiğimi anladı.
Dudağımı aralayıp dilinin içeriye girmesine izin verdim... Dili birkaç saniye benim dilimin üzerinde dolandı. Bende harekete geçince dillerimiz birbirine dolandı...
Dilimi dudakları arasına alıp emdi. En dipten uca kadar... Uca geldiğinde dilimi bıraktı ve dudaklarıma gitti....
Önce alt dudağımda dudaklarını hissettim. Çekiştirip sertçe emdi. Ardından dişlerini hissetmeye başladım. Başta acıtmadan dudağımı ısırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erotic Shop -Gay
Teen FictionEşcinsellik, BDSM, küfür ve benzeri öğeler içerir okuyacakların bunlara dikkat etmesi önerilir.