ALİNA

-5. Bölüm-

Uzun zaman oldu ama geldim KWNSKAWNSKAN

uzatmadan baslayalııımmm

-----

"Ah Dracooo seni seviyoruum..!"

"Bende seni sevi-"

Sarsılıyorum?

Sarsılıyorum!

Ay noluyo noluyo!

Sarsılmanın verdiği etki ile hortlak görmüş gibi gözlerimi açtım. Bir dakika, rüya mıydı..? Of Malfoy yine kavuşamadık sevdiceğim..

Ay aman neyse. Beni kim sarstı ya? Kafamı soluma çevirdiğim de başımda cellat gibi dikilen bir birey görmek tabii ki de tahmin edebileceğim bir şey değildi.  Lan! Yoksa..

"Beni öldürmeye mi geldin?!" Her şey olabilirdi yani, neden olmasındı. Çocuk afallamış bir yüz ifadesi ile bana bakıyordu ne diyeceğini şaşırmış gibiydi garibim. "Kız konuşsana!" Kaşlarını çattı, "Kıza benzer bir halim mi var?" Taklıdığın bu mu amına koyim. "Takıldığın bu mu?" Nazik olayım belki çok işkence etmez.. "Seni yemeğe çağırmaya gelmiştim." Aa yemek, YEMEK. "Yaw öyle desene, neyse geliyorum, çıkar mısın?" Başını salladı ve çıktı. Haspam.

Bende biraz tavan ile bakışma ardından oturur hâle gelip halı ile bakışma yaşadıktan sonra yanıma bir ped alıp lavaboya geçtim. İşlerimi hallettim ve çıktım.

Şimdi ise aşağı doğru iniyordum. Öf ya.

Salona ilerleyip girdim. Bu sefer dün ki çocuklar yerine başka çocuklar vardı.

Ay vallahi bayılacam bak bak bayılsam.

Biri, beyaz tenli kumral saçlı ve yeşil gözlüydü. Diğeri, sarışın ve yeşil gözlüydü. Ve bir tane de küçük bey vardı, vallaha ne diyeceğimi bilemedim koyu kumral diyeyim hadi ve koyu yeşil gözlü.

BEN BUNUN ORASINI BURASINI HAM YAPARIM.

Onlarda beni incelemeyi bitirdiğinde geçip tekli koltuğa oturdum.

Biz Hint dizisi tadında bakışma yaşarken, ki küçük bey 'kesinlikle' gel beni ısır der gibi bakıyordu, sarışın çocuk konuşmaya başladı,

"Şey dün o sözleri arkadaşım olacak, ki artık emin ol değil, herif söyledi onun adına özür dilerim."

Aa insan.

"Sorun değil."

Ay ne asilim ayol.

Biz geri Hint dizilerine dönerken, reytingimiz bol olsun, içeri Sophia Hanım ve Kadir Bey girdi.

Sophia Hanım, "Ay çocuklar tanıştınız mı?" Diye sordu gereksiz bir heyecan ile.

Tabii ki de durur muyum? Nope.

"Yio."

Çok uzun konuştum.

"Ay ben tanıştırayım o zaman!"

Tamam abla sakin hayde bre pehlivan.

Sarışın çocuğu göstererek, "En küçük abin Oğuz. 18 yaşında."

En küçük dediğine göre bir değil birden fazla büyük var hayde Bismillah.

Kumral çocuğu göstererek, "İkizin Mete."

What didin gülüm?

Ne demek senin gibi mükemmelik abidesi harikalık silsilesi bir olağanüstü varlıktan benzer bir tane daha var!

Ay uzun ve hızlı düşündüm. Beynim canım aşkım iyisin mi yoksam yok?

He bu arada beni Malfoy'umdan ayıran da Mete imiş.. Bi' uzaklaştık.