❥Falcı ve Ölüm Yıldönümü

93 13 29
                                    

Okula giderken full son bölümü düşündüm ve angst yapma kararı aldım.Çünkü fic bir tek bu yolla mantıklı sonlanabilirdi.

İyi okumalar~(verdiğim haberden sonra ne kadar iyi olabilirse)

ଘ⁠(⁠ ⁠ˊ⁠ᵕ⁠ˋ⁠ ⁠)⁠ଓ

Bir falcı standı vardı.Çevresinde ki kalabalık merakla önünde ki küreye bakıyordu.Deste deste tarot kartları,doğal taşlar her çeşit şey vardı.Boyum tam olarak yetmiyordu falcıyı görmeye arkalarda kalmıştım çünkü.O sırada iki kişinin konuşmasına kulak misafiri oldum.

"Bu da neyin nesi biliyor musun?" yanındaki adam konuşana doğru dönmüştü "Falcı gibi bir şey gelmiş buraya ama hep kafası eğik duruyormuş.Öldü mü falan diye bakıyorlar." Duyduklarımla merakım ikiye katlanmıştı.

İnsanların arasından sıyrılarak en öne gelmiştim.Falcı denilen adamın 1 metre uzağında bir çember oluşturmuştu herkes.Tam falcıya bakıyordum ki aniden kafasını kaldırdı.Sarı irisleriyle bana bakıyordu.Çatılı kaşları ve ifadesiz yüzü zaten korkmama sebep oluyordu ama bir de sarı gözleri işi iyice korkunçlaştırıyordu.

Herkes korkuyla ve şaşkınlıkla benden uzaklaşmıştı.Bir çok kişi şaşkınlıkla benim hakkımda konuşmuştu.Falcı ince ve uzun elleriyle ona yaklaşmam gerektiğini belirtmişti.

Korkuyla ilerlemiştim.Falcı bir saniye bile gözlerini kaçırmıyordu ve bende o sarı gözlere bakmaktan kendimi alamıyordum.Standın önündeki tabureyi işaret etti.Sorgulamak şuan aklıma gelen son şeydi o yüzden direk oturdum.

Hemen karşısında olan taburede ne olacağını beklerken elini uzattı.Ne yapacağımı bilemedim ve elimi elinin içine bıraktım.Hızla avucumu açtı ve parmak uçlarını avucumdaki çizgilerde gezirdi.Bu sırada gözlerini bendem çekmiş kafasını hafif eğmişti.Yine de kaşlarının daha da çatıldığını görebiliyordum.

Parmağının değdiği her yer aynı anda sızlıyordu.Yine de ne olacağını merak ediyordum.Gözlerini açıp bana baktığında gözleri griye dönmüştü!Korkuyla tiredikten sonra elime bir kart tutuşturdu.Kartı kavradığım anda ellerini çekmiş kafasını sallamış ve önceki haline geri dönmüştü.

Kafasını eğmiş ve küresiyle uğraşmaya başlamıştı.Kürenin üzerinde beliren "Git!" yazısıyla beraber oradan ayrıldım.Elime tutuşturduğu karta baktım.

"İhtiyacın olduğu o an bana gel ama unutma gerçekten ihtiyacın olacak! Sana sadece bir kere yardım edebilirim akıllıca davran."

Yazının hemen altında ise bir adres ve Bay Min yazıyordu.Bay Min...Bu ismi unutmamam gerek.Kartı cebime koydum ve kampüse vardım.Bütün gün aklımda sarı gözleri kalmıştı.

Her tarafını kaplayan pelerini yüzünden pek bir şey görmemiştim.Dersler bitince hızla işe yönelmiştim.Kafeye geldiğimde gülümseyerek önlüğümü giymiştim.Bir anlık ihtiyaçla kartın olduğu cebi kontrol etmiştim.İlk okuduğumda adrese bakmamıştım.Kartı cebimden çıkartıp yazılı olan yüzünü çevirdim.Bir saniye artık farklı bir şey yazıyordu!

"Jeon,bana güvenmemene ve beni sevmemene katlanamıyorum..." Altta V yazıyordu.Bu seferki yazı karttaki yazıyla aynı değildi.Bu Vante'nin yazısına benziyordu.Ezberlemiştim yazısını çünkü 2-3 not göndermişti bana.Aslında bu notları nasıl gönderdiğini anlamıyordum.Arkamdan gelen Jimin hyung beni korkutunca kağıt elimden düşmüştü."Hyung!Ödümü patlattın." kıkırdayarak geri çekildiğinde yere eğilip kağıdı aldım.

"Jungkook,sensiz burası çok sıkıcı..." dudaklarını büzerek konuştuğunda gülmüş ve kartı cebime koymuştum."Okulum var üzgünüm." gelen müşterinin siparişini alırken konuşmaya devam ediyorduk.

Rüya Kapanı|TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin