"Bugün, benimle uyumak ister misin?"
Jungkook'un ortaya attığı soru cümlesi, Taehyung'un karnının kasılmasına sebep olurken kafasını onaylarcasına salladı.
Jungkook ise aldığı onayla birlikte gülümseyerek ellerinden birini Taehyung'un belinden saçlarına doğru çıkarmıştı.
Yumuşak tutamlar, parmakları arasından kayıp giderken aklından geçen tek şey nasıl bu kadar kusursuz olabildiğiydi.
"Pekala, önce verdiğim kanı iç. Sonrasında bana giyebileceğim bir şeyler ver."
Taehyung boynunda hissettiği ufak bir öpücükle kendisine gelirken, Jungkook'un ona sarılmayı bıraktığını yeni fark ediyordu. Hissettiği özlem kendisine ağır gelirken, Jungkook'a temas etmeden nasıl durabileceği hakkında en ufak bir fikri yoktu. Özellikle yaşanan bu olaylardan sonra onunla o kadar çabuk yakınlık kurabileceğinide düşünmüyordu.
Eğer bugünü güzel bir şekilde bitirebilirlerse ona çıkma teklifi edecekti.
Ama önce Jungkook'un kendisini affettiğinden emin olmalıydı.
Bu yüzden hızla eline aldığı kan tüpüyle mutfağa giden Taehyung hissettiği garipliğe takılmadan kanı tek dikişte bitirmişti.
Her zaman insanların boynundan içtiği kan, bu sefer bir kaptan içilirken ister istemez dişleri bunu yadırgıyordu. Ama pek takılmamaya çalıştı.
Eşinin güzel kanının tadını çıkardı.
Henüz tam anlamıyla kendisine gelmiş sayılmasa bile üzerinden bir yoğunluğun kalktığını hissetmişti. Muhtemelen 2 güne kalmaz tamamen iyi olabilirdi.
Dilini usulca kan izi kalmış dudaklarının üzerinde gezdirirken gülümseyerek salona doğru ilerlemişti.
Karşılaştığı boş salon içine kurt düşürürken kaşları istemsiz çatılmıştı.
"Jeongguk!"
"Yukarıdayım Taehyung!"
Üst katından gelen sesle bakışları merdivene kayarken, Jungkook'un yatak odasına gittiğini yeni farketmişti. Bu yüzden onu daha fazla bekletmemek için adımlarını hızlıca yatak odasına ilerletmişti.
Kapıyı açtığı anda, gardırobun içinden kendisine göre giysi seçmeye çalışan Jungkook'a kaydı bakışları.
"Şey, ordakiler sana olmaz. Büyük biraz."
Söylediği cümlenin ardından Jungkook'un bakışları kendisine kayarken, yutkundu.
"Ben bunlardan istiyorum."
Elbette Jungkook'un cümlesindeki inatlaşmanın altında yatan şeylerden birinin, o giysilerin henüz yıkanmadığı için Taehyung'un canlı kokusu olduğunu bilseydi Taehyung, kendisine gelebilir miydi orası muamma.
"Beli lastikli olan şortlarından ve sweetlerinden birini giyersem tamam. Muhtemelen elbise gibi olacaklardır."
Jungkook'un dediklerini dikkatle dinlerken, karşısındaki beden söylenerek giyinme odasına doğru elindeki giysilerle yürüyordu bile.
Kapıdan içeri girmeden önce son kez bakıştılar, ve Jungkook kaşlarinı çatarak kapıyı sertçe kapatıp kilitleyerek Taehyung'un irkilmesine neden olmuştu.
Maalesefki kulakları hassastı..
Yinede takmayarak, Jungkook orda giyinirken bende burada üzerimi değiştireyim düşüncesiyle gardıroba ilerleyip seçtiği giysileri giyinmeye başlamıştı.
Tişörtünü kafasından geçirirken duyduğu açılıp kapanan kapı sesiyle Jungkook'un çığlığını duyan Taehyung, henüz kollarından geçmeyen tişörtü kafasında düzeleterek gözlerinin açığa çıkmasına neden olurken, jungkook'un irileşen gözleriyle bedenini süzdüğünü görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kite ↣ Taekook
FanfictionOmega Jeongguk'un uçurtması, Vampir Kim Taehyung'un balkonuna düşer. Slow uptade!