3

5.8K 575 195
                                    

Kite'ı yazmayı seviyorum fakat yorum ve oy verilmeyince motivasyonum kalmıyor pek fazla.

Bu yüzden sizden ricam daha fazla yorum atmanız olabilir.

İyi okumalar.



İkili neredeyse birkaç saat boyunca bir güzel konuşarak birbirlerini iyice tanımışlardı. Daha sonrasında ellerindeki su şişeleriyle bitkileri sulayarak kendilerine şans getirmesini dilemişlerdi. Elbet farkında değillerdi ama aslında ikiside birbirinin şansıydı.

Beraber yaptıkları bu etkinliğin ardından gökyüzü kararmış, ikilinin ayrılma vaktinin geldiğini göstermişti.

Jeongguk, bugünün;  bir vampir sayesinde çok güzel geçtiğini düşünürken bir yandan da şimdi ayrılacakları için üzülmüştü. Ayrıca kurdu bile çekilmişti bir kenara. Hâlbuki vampir Taehyungla konuşurken kıpır kıpırdı.

Belli ki kurdu şimdiden Taehyung'u benimsemişti bile. Bu düşünce Jeongguk'u gülümsetirken, Taehyung'a ise eşsiz bir manzara sunmuştu o güzel gülüşüyle. Gözlerini Jeongguk'un güzel gülüşündeyken, yukarı kayarak boncuk gözlerle birleştirmişti.

İkili birbirlerinin gözlerinin içine bakarken, içlerinde hissettikleri huzur yavaş yavaş gülüşlerini soldurmuştu. Şu an sadece birbirlerine hayran hayran bakıyorlardı. Ta ki Taehyung'un Jeongguk'a dayanamayak bir teklifte bulunmasına dek.

"Eğer ileri gitmemiş olacaksam, sana evine kadar eşlik edebilir miyim? Hava kararmışken evine yalnız başına gitmeni istemem."

Jeongguk'un hafif baş sallamalı onayından sonra, birkaç adım atarak beyaz tenlinin dibinde bitmişti.

"Eğer rahatsız olursan söyle lütfen."

Ellerinden birini Jeongguk'un incecik beline sararak onu yanında yavaş adımlarla sürüklemeye başlamıştı.

Eli altındaki bedenin kasıldığını hissediyor, Jeongguk'unda kendisi gibi heyecandığını bilmesi kendisini mutlu ediyordu.

Ama Jeongguk gerçektende, elini beline yerleştirdiği andan itibaren nefes almıyordu?

Fazla ileri mi gitmişti acaba?

Düşüncesi yüzünden, elini koyduğu beli, ince uzun parmaklarıyla okşamaya başlamıştı.

"Nefes almayı unutmamalıyız öyle değil mi?"

Taehyung'un gülümseyerek söylediği şey, Jeongguk'u utandırırken çevrede onları izleyen insanların aklından geçen tek şey,bu ikilinin çok güzel bir çift olmasıydı. Öyleki o insanlar çoktan onları el işaretleriyle göstererek 'Bizde onlar gibi olacağız değil mi?' Diye, çocukluk aşklarına soru soran küçüklerle dolmaya başlamıştı.

Jeongguk ise çevresindeki küçük çocukların, çocukluk aşklarıyla kurdukları hayallerin temeli olduğunu duyunca tamamen kıpkırmızı kesilmişti.

Etraflarında, ikisini sevgili sanan pek çok kişi varken ortadan yok olmak istedi. Özellikle Vampir'in ona güzel ve şevkatli gözlerle bakması nedeniyle, söylenenleri duymazdan mı geliyor yoksa duymak mı istemiyor diye düşünmeye başlamıştı.

Ama unuttuğu bir şey vardı.

"Vampirlerin kulakları, siz kurt adamlardan daha keskindir Jeongguk."

Bir dakika bir dakika, vampirlerin pek çok özel gücü olduğunu biliyordu fakat o az önce aklını mı okumuştu?

"İsteyerek yaptığım bir şey değil. Yinede bunun için özür dilemem gerekir mi?"

"İsteyerek değil mi, nasıl yani? Ayrıca evet, özür dilemen gerekli. Özel hayat ihlali sayılır bu."

"Şimdi güzelim iyi dinle, biz vampirler birisiyle konuşurken ister istemez onların iç sesinide duyarız. Kasıtlı yaptığımız bir şey değil. İç sesinizi normal bir insan sesi gibi duyuyoruz. Onun gibi bir şey. Ama yinede özür dilememi istersen, kendimi sana nasıl affetirebilirim?"

Kite ↣ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin