1

737 26 3
                                    

Ew ji bo kesekî din dîjî, hûn ji bo wi bimirin

"O başkası için yaşıyor, sen onun için ölüyorsun."

Kendi sessizligim o kadar cok yere yayıldı ki duyduğum tek ses kalbimin kendi içindeki haykırışı oldu.

Ben zümra, zümra Eroğlu ailemin altı erkekten sonra dünyaya getirdiği Eroğlu aşiretinin göz bebeği.

Taş duvarların sırdaşı zümra'yım ben.

Ailem'inde desteği ile urfadaki çoğu kızın hayali olan ama aileleri "kız çocuğu okumaz okumayı ne zaman ki çözdün o zaman okul biter." Deyip de okutmadikları on yedi yaşındaki evlendirdikleri kızların hayalini gerçekleştirdim okudum ve meslek sahibi oldum.

Öğretmen oldum.

Hayalim olan mesleği elime aldım lakin desteğini benden çekmeyip her daim yanımda olan ailem düşman aşiretler yüzünden çalışmama karşı çıktı.

Buda demek oluyor ki erken veya geç buradaki her kız gibi aileme yakışan biriyle evleneceğim.

Odanın kapısının sertçe açılmasıyla içeri giren şilan görüş açıma girdi.

"Zümraa"

Hızla adımlarla yanıma gelip sarılması bir oldu.

"Şilan ne zaman döndün."

Şilan yengesinin doğurmasına az kaldığı için bir aydır onların yanında mardin'deydi.

"Gece döndüm zümra seni nasıl özledim bilemezsin."

Bana her daim iyi bir dost olan varlığına şükür ettiğim dosttan öte kardeşimdi şilan.

"Hoş geldin güzel dostum"

Şilanın kokusu burnuma doldukça gözümde canlanan mazi içimde kor ateşler yaktı.

"Bekle geliyorum Azime abladan kahve isteyeyim."

Azime ablanın yanına gidiyordum ki şilan kolumdan tutup odaya tekrar soktu.

"Bırak şimdi kahveyi abim burda artık İstanbul'a gitmeyecek evden çıktığı gibi senin yanına geldim."

Ömer'in döndüğünü duyduğumda gözlerim açılmış pür dikkat şilanı dinledim.

"Döndümü şilan"

Duyduğuma inanmadığımdan söylediğini tekrarlamıştım.

"Döndü zümra dönde de yanlız dönmedi."

Ne demek yanlız dönmedi kafamdaki senaryoları bir kenara bırakıp dinlemeye devam ettim.

"Abim yanında elif diye bı kız getirdi aralarında ne olduğunu bilmiyoruz ama kızın uzun bir süre burada kalacağını söyledi."

Gözlerimdeki yaşı elimin tersiyle silip anladığımı belirttim.

"Yarın ki düğüne geliyosun değilmi Zümra."

Kafa onayı verip gideceğimi söyledim.

🍂

Akşam karanlığının çökmesi ile odamdan hiç çıkmadığımı babamın beni çağırtması ile fark ettim. Göz altlarındaki şişliği bolca sürdüğüm kapatıcı ile kapatıp büyük salona indim.

Beni bekleyen anne ve babam yan yana oturmuş bişey söylecekleri belliydi.

"Gel hele kızım otur yanıma."

İçimi kuşku sarmıştı babamın yüzünde daha önce görmediğim bı ciddilik vardı.
Karşılarına geçip oturduğumda Azime abla kahveleri getirmiş odadan çıkmıştı.

Urfa Dilberi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin