"Bir seni seven kalbim kaldı elimde. Kapını çaldım, açmadın."
*****************
Bizler kaybedenlerdik, doğduğumuz ilk andan hayatımızın sonuna kadar sürekli kaybedecek, kaybedecek ve en sonunda buna alışmak zorunda kalacaktık.
Bizler şans verilmeyenlerdik, kendi elde ettiğimiz avuçlarımızı parçalaya parçalaya kazandığımız şanslarımızı kaybettik.
Bizler sevilmeyenlerdik, sevilmeyeceklerdik. Samimi bir dostluk, bir sevgili bize uğramayacak, ailemiz hep eksik olacak ve yalnız kalacaklardandık.
Bizler çabalayanlardık, kabul edilmeyeceğimizi bile bile bu arzuyla hayatlarımızı ortaya koyar canımızı dişimize takardık, kabul edilmedik.
Bizler günahkârlardık, her bir karşılıksız çabasında sınırları silikleşen, çektiği çizgiyi unutan günahtan günaha savrulanlardık.
Bizler yargılananlardık, iyi hiçbir tavrımızı hiçbir çabamızı gösteremezdik belki ama bütün günahlarımız tekrar tekrar yargılanır, bunlarla anılırdık.
Bizler kaybedenlerdik, kaybedecektik.
Küçük gözlü çocuk üzerindeki bakışları farketmiş olacak ki başını tabağından kaldırmış karşısındaki kahverengi gözlere dikmişti. Aynı anda yine giyim kuşamından yargılandığı düşüncesi ile takındığı sert tavrı ve sorgulayıcı bir ifadeyle kalkan kaşları esmer adamı şaşırtmış eli ayağına dolaşırken gözlerini kaçırmasına sebep olmuştu.
Konuşsa mıydı onunla? Ne diyecekti? Ne söylese bu küçük adamı kaçırmazdı? Onunla tekrar karşılaşabilir miydi? Ah ne zordu böyle bir anda cesaretini toplamak...
Lâkin o harekete geçene kadar hareketlenmişti karşısında oturan beden, aceleci bir tavırla hesabı ödemiş koşar adımlarla çıkmıştı bu sevimli çay bahçesinden.
Esmer adam arkasında öylece kalıp harekete geçemediği için kendisine kızdı, o adamı görünce heyecanlanan halleri yerini hüzne bıraktı uyuşuk bir tavırla kendisi de ayaklandı. Yediklerini ödeyip kendini atölyesine gitmeye zorlasa da keyfi öylesine kaçmıştı ki atölyesine uğramadan biraz Seine'in kıyısında yürüyüş yapmak istedi
Esmer adam bilmiyordu belki ama biz biliyorduk, çok iyi biliyorduk ki yeniden karşılaşacaklardı çünkü bu onların hikayesiydi. Onların adına yazılmış çizilmiş bu satırlar söz konusuyken tekrar karşılaşmamaları adaletsiz olmaz mıydı?
Onlar yeniden karşılaşacaklardı. Yeniden karşılaşacaklar ve kaybedenlerin lanetini kırıp onlara hiç verilmeyen bir şans olacaklardı.
Yalnızca zamanı vardı, her şeyin doğru bir zamanı vardı ve Taehyung zamanı geldiğinde onunla bu bahar günü tanışmadığı için şükredecekti.
Belki çok yavaş ilerlediğini ya da anlamsız bir bölüm olduğunu düşünebilirsiniz ancak üstüne uzun uzun düşünüp defalarca kez farklı akışlarla kurguyu yeniden, yeniden yazdıktan sonra benim için en doğru olan yolu seçtim.
Biz hepimiz biliyoruz ki bu bir aşk hikayesi hemen her aşk hikayesinde olduğu gibi tanışacaklar, aşık olacaklar belki zor zamanlar yaşayacaklar. Muhtemelen bu özelliklere sahip onlarca kurguyu onlarca platformda okuyabilirsiniz. Bir kurgunun özelleşmesi: satırların işlenmesi, sayfaların verdiği mesajlarla olur bana kalırsa bu yüzden umarım benim yazarken yaptığım gibi her satırı üzerinde düşünür, kendi içinizde tahlil eder ve umarım ki kendinize benzer yanlar bulursunuz.
Çünkü çok iyi bilirim ki insanın en değerli şarkısı ona bir şeyler hatırlatanıdır ve en sevdiği karakterler kendilerinden bir parça bulduklarıdır.
Umarım keyif alırsınız.
29.09.22