0.3

61 9 1
                                    

''o ıssız eski parkta karlar içinde,
iki yalnız gölge geçmişin peşinde''

************

Yoongi... kedi yüzlü adamın adını öğrenmişti sonunda. sergisinin yakınlarındaki ufak pis kafeden başka gidebilecek yerlerinin olmayışının mahcubiyetiyle ona bir çörek ve sıcak bir kahve ısmarlamıştı. Tanrı biliyor ya Taehyung onu güzel bir restoranta götürüp sıcak şarap ve güzel bir yemek eşliğinde sohbet etmeyi çok isterdi ancak hemen arkasında kalan binadaki sergi onundu ve ne oradan çok uzaklaşabilirdi ne de uzun saatleri sergisinden ayrı geçirebilirdi. Bu onun sergisiydi ve ne olursa olsun ev sahibi rolünü iyi bir şekilde yapmalıydı.

Yine de Yoonginin bu kafeden ya da basit bir çörek yemekten rahatsız görünmediği de bir gerçekti ki bu Taehyung'u fena halde rahatlatıyordu. Buraya ilk oturduklarında fena halde gergin görünen kedi suratlı adam gevşemiş bazı söyledikleri, yaptığı esprilere diş etleri görünene kadar genişçe sırıtmış ve karşısında oturan esmer adamın kalbini hızlandırmıştı.

Taehyung kafayı mı yiyordu bilmiyordu ama hayatında ne böyle bir güzellik ne de böyle bir gülüş görmediğine yemin edebilirdi. Çocuk, ona ilk güldüğü andan itibaren garip bir heyecanla dolmuş onu daha da güldürebilme isteğiyle garip espriler yapmış ve gereğinden, her zamankinden, çok konuşmuştu.

Güzel sanatlar öğrencisiydi Yoongi, ödevi için bir sergiye katılıp sergi hakkında bir tez hazırlaması gerekiyordu. Zaten gitmek istediği 'Winter Bear' sergisine bir bahane bulduğu düşüncesiyle bileti almak adına siteyi açtığında hayal kırıklığına uğramıştı. Zirâ biletlerin hepsi tükenmişti ve tükenmemiş olsa bile alabileceği fiyatlarda değildi. Belediye binasında düzenlenen ücretsiz sergiye gitmekten başka bir yol bulamadıysa da bu duruma oldukça üzülmüştü. Sonrası ise biraz komikti. Bir arkadaşıyla sergi zamanı binanın başka bir katındaki günübirlik bir iş için isimlerini yazdırmış daha sonra ise sergideki misafirler için içecek taşıyan garsonların arasına karışarak sergiye sızmışlardı. 

Henüz tam anlamıyla gezmeye bile başlayamadan Taehyung'a yakalandığını sanan Yoongi her ne kadar başta gerilse de karşısındaki adamın sohbet ettikleri dakikalarda ağzını tutamayıp sergiye biletsiz girdiklerini söylemişti. Ne söylediğini farkettiğinde mahcubiyetle başını eğse de Taehyung samimi bir kahkaha atmış karşısındaki bedene bir dahaki sefere bir davetiye ayarlayacağı konusunda söz vermiş ve onu biraz bile kınamamıştı.

Konuşmaları çok hızlı aksa da Taehyung'un ev sahibi olarak içeri geçmesi gerekiyordu. Yoongi'ye kendisiyle gelip sergiyi tam anlamıyla ve rahatça gezmesi için ikna etmiş ve birlikte binaya dönmüşlerdi. Bu sefer birbirlerinin numarasını da almalarıyla Taehyung geniş bir gülümsemeyle salona girmiş ve Yoongi de resimleri incelemeye sonunda başlamıştı.

O gece uyurkense ikisininde aklında 'Winter Bear' değil, yedikleri çöreğin tadı kalmış ve birbirlerinden bir mesaj beklerken uykuya dalmışlardı. 
   

***********

Merhaba, okuyan var mı bilmiyorum ama eğer okuyan varsa onlardan özür dilerim. Arayı bu kadar açmamalıydım. Yine de bilmelisiniz ki La Seine hikâyesi bitiyor. Zaten yalnızca minificti ve kalan bölümler de taslakta. Bir de pl hazırladım son bölümle birlikte atacağım.

Umuyorum keyif almışsınızdır.


la seine- taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin