Benim bir sevgim vardı,birde sevgimi dağlar kadar koca bir hale getiren aşkım vardı.
Zehra'yı sevmek hırçın denizlerde yol almak gibiydi.Benim teknem o hırçın denizlerde yelken atarken,hırçın bir dalgada savruldu,belkide alabora oldum ama 4 deniz yılı fersah sürmeye niyetliyim,ya hırçın denizlerin sularında bir tarih olucam yada fırtına sonrası ışık ve altın sularında yol alıcam.
Zehra ve Nevzat eskisi gibi birbirlerine aşıktılar,en azından Nevzat öyle düşünüyordu çünkü Zehra ona her konuda çok geç dönüyordu,sanki ondan uzaklaşma isteği içindeydi.Nevzat bunu fark etsede fazla dillendirmezdi,kendine yalanlar söylerdi "işi vardı belki"gibi yalanlar çünkü Zehra ile tartışmaktan çok korkardı,onun sevgisi bu kadar büyüktü Zehra'ya karşı ve onun kaybetmeyi göze almaktansa,buna en ufak tartışmalarda Zehra'yı üzebilicek konularda dahil elbette,Nevzat susmayı,içine atıp kendi kalbinde savaş vermeye razıydı.
Albatros
İnanma vadisinden sonra yüzleşme vadisine geçicekti kuşlar,en derin sorunlarıyla yüzleşicekerdi burda,bütün fiziksel acılardan daha büyük bir acıdır yürek acısı.Yüreğin en derinine inemeyen kalıcaktı yada yok olup gidicekti bu vadide.Kimi yanlızlığını görürdü kalbinin derinliklerinde,kimi haksızlıkları,kimi söyliyemediği yüzlerce cümleyi,katılaşıp kalan içinde.Vadiyi geçebilen kuşlar çok acı çekti,ama herşeye değerdi.Kendini tanımak,herşeyle yüzleşmek ve yoluna neye değer verdiğini kalarak devam etmek için.Zümrüdüanka
Kaf Dağı'nda yaşıyan zümrüdüanka,tüm kuşların hükümdarıydı ve herşeyi bilirdi fakat uzun yıllar hiç görülmedi ve kuşlar umudunu kaybetti.Günün birinde uzak bir ülkede zümrüdüanka türünden biri bulunmuş,dünyadaki bütün kuşlar Kaf Dağın'a onu aramaya gitmiş.Bu yolculukta türlük testleri denilen bir vadi vardı,kimi kuş hırsına,acısına,kimisi umutsuzluğundan vazgeçip geri döndü,kimisi yok olup gitti.Geriye sadece otuz tane kuş kaldı,anladılar ki zümrüdüanka kendileriydi,fark ettiler ki yaptıkları yolcukta kendi gerçeklerine yaptıkları yolculuktu.Küllerinden her defasında yeniden doğdu zümrüdüanka,ne kadar yanarsa yansın ve ne kadar acı çekerse çeksin,her defasında yeniden başlardı yaşamına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Bazen
RomanceÇoğumuz debelenir ve herşeyin ayağımıza sunulmasını bekleriz,hayat kolaylığı gibi. Ama bazende biz başka birşey için uğraşırız,bu öyle birşeydir ki,bunu hisseden kişinin canı yanar. HİÇ BİR İLAÇ O ACIYI DİNDİRMEZ. Aşk bazen acıdır,bazen ise tatlıdır...