-
Jeongin yine bir akşam vakti saat dokuz sularında kapısının pervazındaki çiçekleri kucaklayıp içeri girdi. Kese kağıdına sarılmış çiçek buketinin arasındaki kağıdı parmaklarının arasına alıp gülümsedi.
Çok değil biraz önce kolları arasına hapsettiği çiçekleri burnuna yaklaştırıp kokularını ciğerlerine doldurdu. Göz kapakları istemsizce kapandığında bir süre öylece durdu.
Daha sonrasında buketi kibarca masasına bırakıp elindeki ikiye katlanmış kağıdı açtı, yine güzel şeyler yazmıştı güzel insan.
"Benim narin çiçeğime, narin olan Müge çiçeklerini hediye etmek istedim bugün.
Bu çiçeğin bir efsanesi varmış, öyle duydum. Söylenenlere göre; Tanrı Adem ve Havva'yı cennetten kovduktan sonra Havva'nın gözyaşları toprağa dökülmüş. Gözyaşlarının toprakla birleştiği yerlerde de bu çiçek var oluvermiş. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum ama bu Mügelerin gözyaşlarına deva olmasını istiyorum. Benim minik çiçeğim, seni çok seviyorum.
-gözlerinin hayranı"
Gülümsemesini bastırmadan yanakları ağrıyana kadar sırıttı, bu kişi her neredeyse ve kimse onu çok seviyordu. Onu daha önce görüp sesini duyma şansı hiç olmamıştı fakat onun bir bakışına bir anlamlı sözüne muhtaç hissediyordu.
'Gözlerinin Hayranı' olarak kendini tanıtan, Jeongin'in hayatına bundan altı ay önce dahil olmuştu. Ve birbirlerine gün geçtikçe daha da bağlanıyorlardı.
Kağıdı katlayarak eski haline getirip mantar panosuna sabitledi. Daha sonrasında masasına bıraktığı çiçekleri de alıp balkona çıktı, çiçekleri tekrar filizlenmeleri için az miktar bir suyun içerisine yerleştirip daha önceden suya koyduklarını çıkardı.
Bahçesine çıkıp yeni çiçekleri için toprağı eşeledi. Ölmeden onları kurtarabiliyordu, her defasında. O gerçek bir kurtarıcıydı. Her anlamda. Kökleri filizlenmişleri kısa süre içerisinde toprağa dikip evine geri girmişti.
Mantar panosunun önünden geçerken bu olayın ilk yaşandığı zamanlar aklına gelmişti. İlk şaşkınlığını üstünden attıktan sonra kendisi de bir mektup yazıp kapısına bırakmıştı. Mektupta, çiçekleri öldürüp öldürüp ona getirmesini istemediğini söylemişti.
Aslında zaten öldürmüyordu onları, ölmek üzere olan çiçekleri kurtarıyordu. Ticari amaçla piyasaya sürülenleri elinden geldiği kadarıyla toplamaya çalışıyordu. Ve topladıklarını da Jeongin'e getiriyordu.
Onları tekrardan diriltebileceğine inanıyordu, yanılmamıştı.
-
mini kurgu olacak sanırımm
*021022
201122*sena istedi diye hemen atiyorum ve kaciyorumm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sill, jeongchan
Fanfictionjeongin, aylardır istisnasız her gün kapısının önüne gizemli çiçekler bırakan adamla garip bir bağa sahipti. -bang chan & yang jeongin ִֶָ 𓂃⊹ ִֶָ | düz yazı, mektup