sill, jeongchan

sekiz

-

"Jeongin!" Jeongin, sevgilisinin ona seslendiğini duymasıyla birlikte yarı uyuklayan halinden arındı.

Şu an onunla konuşmayı gerçekten hiç istemiyordu. Erkek arkadaşı neden ona zaman tanımak yerine onu boğmayı tercih ediyordu? Aylardır kendi üstüne titreyen kişiye ne olmuştu birdenbire?

Jeongin son zamanlarda endişelenmeye başlamıştı.

Kapıyı açıp karşısındakine ithafen konuşmaya başladı. "Wooseok? Ne diye bağırıp bütün mahalleyi ayağa kaldırıyorsun?" Erkek arkadaşı asabi bir tavırla elindeki gülleri Jeongin'in üstüne savurdu.

"Sen başkalarından çiçek mi alıyorsun?" Jeongin, onun neyden bahsettiği ile alakalı bir fikri yoktu ama ona karşı takındığı bu tavırdan hiç hoşnut olmamıştı.

"O ses tonuna dikkat et ve ondan sonra sor ne soracaksan."

Wooseok onu tınlamadan bir hışımla evin içerisine girip kapıyı sertçe çarptı. "Sen beni aldatıyor musun?" Resmen sesinden sinir akıyordu. "Ne saçmalıyorsun anlamıyorum."

"Babamı yeni kaybettim ya, daha yeni oldu. Biz çıkmaya başlayalı da çok yeni oldu ama sen şimdiden başkalarına bakmaya başlamışsın."

İkisi de iyice gerilirken seslerinin evin dışına ulaştıklarından haberleri yoktu.

"Ben aylar boyunca mektuplaşırken aldatmadım seni, şimdi niye yapayım? Bana sakın sadakatten bahsetme Wooseok." Jeongin sinirle bir nefes verirken erkek arkadaşı onun üzerine doğru gelmeye başladı.

Jeongin kaşlarını çatarak onun ne yapmaya çalıştığını kestirmeye başladı. Wooseok henüz iki adım atmışken tıklatılan kapı duraksamasına neden oldu.

Jeongin, Wooseok'a kısa bir bakış atıp yanından geçti ve kapıyı açtı. "Buyurun?"

"Merhaba ben Seul Emniyet Müdürlüğünden Ekip Amiri Bang Chan, komşularınızdan şikayet aldık. Bir sorun mu var acaba?"

"Hayır yok, tartışıyorduk da biraz fazla sesli konuşmuşuz sanırım. Kusura bakmayın memur bey." Jeongin, komşularını rahatsız ettiği için biraz çekinerek konuşmuş ve daha sonra onlardan da özür dilemeyi aklının bir köşesine not etmişti.

Adının Bang Chan olduğunu öğrendiği polis başını hafifçe sallayarak onaylamıştı. "Tamam o zaman, bir sorun yoksa gidiyorum." İşin aslında gitmeyi hiç istemiyordu.

"Tabii gidebilirsiniz, iyi günler." Jeongin kısa bir tebessüm etmişti.

"Size de." Gözü Jeongin'in tebessümünde takılı kalırken karşılık veremedi ve arkasını dönerek uzaklaştı.

Ya da Jeongin onun uzaklaştığını sandı. Dikkatini verememişti çünkü az içeride uğraşması gereken bir sorun vardı.

-

*050123
060123*