04. Anlayış

51 4 1
                                    

Sümeyye hanım gün gün kızında ki değişimi iyiye yoruyordu. Aşık olduğunu biliyordu. Çünkü yazdığı notu,okumak için  kitaplıktan aldığı bir kitapta görmüştü. Okumamak icin çok çabalamış yine de merakını geçirememişti.

Bilale yoruyordu. Bilal onun kızı için de gönlüne yakışacak bir damat adayıydı. Ama bunu ona sormadan nasıl bilecekti?

Birce Yusuf'un veli toplantısını ertelenmesi üzerine heyecanını da içine hapsedip 2 gündür devam ettiği kursa yürümeye başladı. Selma hanımın yeğeni öyle cana yakın ve içten gelmişti ki  bir anda kendisini kursa gitmek için can atarken bulmuştu..

Kurs yolu üzerinde bir genç kız ile oğuzu konuşurken buldu. Kız elini tutuyor ve gülüyordu. Oğuzun sırtı kendisine dönüktü ve yüzünü görememişti ama bu görüntü..

Kalbini eliyle sıkmak için kaldırdığında kızın gözlerini kendine çevirişiyle elini ildirdi. Dolmuş gözlerini beton zemine sabitleyerek yürümeye başladı.. Kalbi kırılmıştı. Büyük hayal kırıklığı yaşıyordu.

' Elbette adamın sevgilisi olacak. Seni sevmesini mi bekliyorsun? Aptal!! Aptal!!'

Yanlarından geçerken kızın sesi ilişti.

' Rica ediyorum canım.. Bari bugün bizimkilerle tanışmaya gel. Babam sürekli beni darlıyor.'

'Tamam filiz gelirim dedim ya. Sende beni darlama lütfen.'

Adımları hızlandı. Ve yanlarından rüzgar gibi geçmek istedi. Ama adam farketmişti ve eğer yanılmıyorsa kızın elinden hızla elini çekmişti. Devam etti yürümesine ki ismiyle seslenilmesine durdurdu adımlarını.

'Bana güç ver Allahım..'

'Birce hanım merhaba..'

Ona döndü. Zeminden çekmezken bakışlarını tebessüm etti.

'Merhaba öğretmen bey..'

İlk defa konuşacaklardı. Her akşam yolunu gözlediği adama ne diye hitap edeceğini düşünmemişti hiç. Düşündüğünü söyledi. Öğretmen bey..

'Belki söylemiştir size Yusuf. Veliler toplantısı ertelenmişti ama yarın kesin yapılacak.'

'Evet söyledi. İnşallah annem gelecek.'

'Öyle mi? Peki..'

Birce arkasında kendisine araştırmacı bakışlar atan kıza tebessüm etti ve tekrar  bakışlarını yere indirerek;

'Pekala. İyi günler..'

Onun cevabını beklemeden yürümeye başladı ve dualar etti. Şu sokağı geçene kadar ne ayağı takılsın ne de düşmeye hazırlanan gözlerinden bir damla kaysın.. Sokağı dönünce koşmaya başladı. Koştu,koştu ve bir sokak arasında bir evin köşe kaldırımına oturdu. Başını dizlerine yaslayarak ağlamaya başladı.

'Biliyordun. Boş umutlardı. Ne bekliyordun?'

Zihninden geçen kendi sesine daha fazla ağıtlar yakarak haykırdı.

'Biliyordum. Biliyordum..'

Yanında duran ayakkabı sesiyle yüzünü kaldırdı. Her yeri göz yaşı ve ter olmuştu ama bunu önemseyecek durumda değildi. Gelenin Bilal bey olduğunu görünce hızla iki eliyle yüzünü kuruladı. Ve kendini düzeltmeye çalıştı.

'Birce hanım. İnşallah birine bir şey olmadı değil mi? Sizi sokakta koşarken görünce endişelendim.'

Koşmuştu tabi.. İnsanlar ne der diye biri beni görür mü diye umursamadan. Ardında hiç olmamış sevgilisinin ihaneti kovalıyormuşcasına.. Kırılan hayallerinin akıttığı kan damlacıklarını da savurup koşmuştu.

BirceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin