"Jimin düşeceğiz yavaş!"
Jimin dönmeyi kestiğinde gülerek kucağından indim.
"Hadi gidelim artık geç oldu"
Dedi
"Burayı çok sevdim ama"
Dedim
Jimin gülerek kollarını bana sardı. İçimi bir huzur kaplarken içten içe bedenimi huzursuzluk kapladı. İçimdeki yaşama istediği yavaş yavaş açığa çıkıyordu.
"Rose şu balığa bak, aynı sana benziyor"
Jimin'in gösterdiği balığa bakarken güldüm. Jimin'in telefonu çaldığında izin isteyerek uzaklaştı. Telefonuma mesaj gelince açtım.
Annem:
Doktorun yazdı, tedavi için son şansın
Dolu gözlerimle telefonla konuşan Jimin'e baktım. Göz göze geldiğimizde bana gülümseyerek konuşmaya devam etti.
Tam olarak onunla olursam yaşama isteğimin gün yüzüne çıkmasından korkuyordum ki çıktı. Derin bir nefes aldım.
Ben:
Hiçbir türlü tedavi istemiyorum. Sadece hayatımı yaşamak istiyorum. Sevdiğim insanla
Anne:
Roseanne Park saçmalıyorsun! Kendine gel, öleceksin son evreye yaklaştın hâlâ tedavi istemem diyorsun
Annem daha da saydırırken telefonu tümden kapatıp çantama attım.
"Sevgilim gidelim hadi"
Jimin geldiğinde ona döndüm.
"Kim arayan ?"
"Annem aradı seninle tanışmak istiyormuş"
Dedi
"Asla olmaz"
Dedim
"Hadi ama Rose kaç ay oldu. Ailemle tanışman gerek, annem seni tanımak istiyor"
Dedi
"Beni sevmezlerse"
Dedim
"Neden sevmesinler güzelim"
Dedi
"Bilmiyorum ama öyle hissediyorum"
Dedim, Jimin gülerek kollarını bana sardı.
•••••
Elbisemi biraz daha aşağıya çektim. Kapı açıldığında gerginliğim daha da arttı.
"Küçük bey hoşgeldiniz"
Dedi hizmetçi, Jimin gülümsediğinde içeri girdik.
"Oğlum geldin mi ?"
Birlikte salona yürürken şaşkınca etrafa bakmaya başladım. Tabloların kenarı ya gerçekten altındı ya da altın sarısıyıdı -ki bence altın- Jimin'in babası gülümseyerek ayağa kalktığında hafif eğildim.
"Merhabalar efendim ben Roseanne Park"
Dedim, babasıyla el sıkıştıktan sonra abisi elini uzattı.
"Seokjin"
Dedi gülümseyerek, hemen yanındaki genç kız elini uzattı.
"Jisoo, Seokjin'in eşiyim"
Dedi, pozitifliğine karşın gülümsedim.
"Memnun oldum"
Dedim
"O memnuniyet bize ait"
Dedi
Annesine elimi uzattığımda göz devirdi.
"Bir Yuju etmese de"
Dedi burun kıvırarak, kaşlarımı çatarak Jimin'e döndüğümde bana gülümsedi.
"Yuju kim ?"
Dedim
"Annemin beni evlendirmek istediği kız"
Dedi, gözlerimi kısarak annesine döndüm.
"Masaya geçelim hadi"
Dedi babası, masaya giderken Jimin'in kolunu tuttum.
"'Annem seni tanımak istiyor' öyle mi ?!"
Dedim
"İdare et sevgilim"
Dedi
"Kadın yüzüme karşı bir Yuju etmesen de dedi!"
Dedim
"Rose annem Jisoo'yu bile 6 yılın üstüne anca kabullenebilmiş"
Dedi, göz devirdim.
