Yavaşça gözlerimi açtığımda başıma vuran ağrıyla kaşlarımı çattım. Elimi kafama götürecekken elimin üstündeki ağırlık bana engel oldu.
Sağ tarafa döndüğümde Jimin'in uyuyan şirin yüzüyle karşılaştım. Hastanenin iğrenç kokusuna karşın yüzümü buruşturmadan edemedim.
Elimi Jimin'in elinden çekmek için hareketlenmiştim ki bir anda gözlerini açtı. Bana baktığında göz göze geldik.
"Uyanmışsın güzelim"
Dedi"Evet uyandım, burdan çıkabilir miyiz ?"
Dedim halsizce
"O pek mümkün gibi durmuyor"
Dedi sona doğru sesi kısılmıştı, yoksa öğrendi mi ?"Niye-"
"Neden benden sakladın ?"
Dedi
"Neyi ?"
Dedim
"Ölmek üzere olduğunu"
Dedi dolu gözleriyle"Jimin ben yapamazdım"
Dedim
"Rose doktor son evreye yaklaştığını tedaviye başlamak için bunun son şansın olduğunu söyledi"
Dedi
"İstemiyorum"
Dedim"Rose hadi kendini düşünmüyorsun tamam, beni de mi düşünmüyorsun ? Kızım sen ölürsen ben mahvolurum!"
Dedi
"Jimin yapma, tedaviye başlasam bile herşey için geç, bunun farkındayım. Tedavi beni sadece 1-2 ay daha ileriye taşır."
Dedim"Rose..."
Diyerek yanıma oturup hıçkırarak ağlamaya başladığında gözümden bir damla yaş aktı. Boğazımda büyük bir yumru oluşurken nefes alamıyormuş gibiydim.Yavaşça doğrularak ona sarıldım.
"Merak etme son anıma kadar seninle mutlu olacağım"
Dedim
"Rose ölme"
Dedi bir bebek gibi ağlarken"Ağlaman daha çok canımı yakıyor Jimin, benimle mutlu olmayı deneyemez misin ?"
Dedim
"Sensiz kalma düşüncesi beni deli ederken bunu nasıl yaparım"
Dedi•••••
Gülümseyerek Jimin'e biraz daha sokuldum. Jimin karşısına çıkan sahneye deli gibi gülerken ona baktım. Acısından güldüğüne dair yemin bile edebilirim ama kanıtlayamam
Telefonu çaldığında saçlarımın arasına minik bir öpücük kondurarak mutfağa gitti. Ayağa kalkıp peşinden gittim. Mutfağa girecekken gelen sesle duraksadım.
+Birşey yapamaz mısın Seulgi ?
-......
+Sana yalvarıyorum, lütfen..bunun bir ilacı yok mu ?
-......
+Doktor 3. evrede olduğunu söyledi.
-......
+Biliyorum riskli, Seulgi lütfen sen doktorsun bir çaresini bul onu düzelt...yalvarıyorum sana
Jimin çaresizce ağlarken gözyaşımı sildim. En başında o telefon numarasını yazdığı sigarayı almayacaktım!
Jimin'in sesi kesildiğinde gözyaşlarımı silerek salona dönüp koltuğa oturdum. Kısa süre sonra Jimin elinde içeceklerle geldi.
"Bebeğime taze sıkılmış portakal suyu"
Dedi, yanıma oturduğunda ona sımsıkı sarılarak teşekkür ettim. Gülümseyerek anlımı öptü.
"Hadi izleyelim"
DediOnu onaylayarak televizyona döndüm.
"Burayı fragmanda gördüm. Çok komik"
Diyerek güldü, bende onunla birlikte güldüm."Bebeğim niye bu kadar durgunsun ?"
Dedi
"Sadece uykum geldi"
Dedim
"Eminsin değil mi ?"
Dedi
"Evet Jimin uykum var"
Dedim"Uyuyalım o zaman"
Dedi, onu onaylayarak kalktığımda da o da kalktı. Beni kucağına almasıyla gülerek kollarımı boynuna sardım.
"İstikamet yatak odası!"
Diyerek koşmaya başladığında gülümsemem daha da büyüdü.
