Jeongin: Neden gülüyorsun?
Young-jae: Kendi kendine konuşuyorsun da o yüzden. Sen sonunda sıyırmaya mı başladın vah vah sıra arkadaşımdan kurtuluyorum desene.
Young-jae dediğine gülerken Jeongin de gülmüştü. Jeongin'in gözü Seungmin'in olduğu tarafa kaymıştı, Seungmin ikisine de üzgünce bakıyordu.
*Jeongin'in iç sesi
Bakma öyle ya, içim parçalanıyor ama sana kızgınım. Şuan tavrımı koymazsam ileride hiç koyamayacağım anla işte.
*Seungmin'in iç sesi
Umarım bana her şeyi öğrendikten sonra kızmazsın. Her zaman baktığın gibi sevgi dolu bakarsın. Şuan bu tavırları sergilemen gayet normal ama, ama işte...
Young-jae, Jeongin ve Seungmin'in arasındaki bakışmaya karşı sessizce bir off çekmişti.
Young-jae: Jeongin.
...
Young-jae: Jeongin!
...
Young-jae: Jeongin bana bir bakar mısın?
Jeongin hafif yükselen ses ile Young-jae' ye dönüp baktı.
Jeongin: Efendim?
Young-jae kızgın bir şekilde
Young-jae: Yok bir şey hoca senin ismini söyledi duymadın o yüzden dürttüm seni.
*Young-jae' nin iç sesi
Sen beni hiç bir zaman duymuyorsun ki ama Seungmin söylese hemen duyarsın, bıktım artık bir şeyleri göstermek veya kendimi ifade etmekten bundan sonra kartları açık oynayacağım canımın daha fazla yanmasını istemiyorum. Sonunda yine üzülen kişi ben olduğumu bilsem bile yinede yapıcağım.
Jeongin: Hey sinirlenme özür dilerim duymadım.
Young-jae: Sorun değil dersi dikkatle dinlersen başka yerlere bakmazsan gayet iyi duyarsın.
Jeongin: Bu biraz fazla sert olmadı mı, ben ne yaptım ki birden sinirlendin?
Young-jae: Konuyu uzatmayalım, bir yapmadın ayrıca sert olduğu da yok normal bir şekilde söyledim. İkincisi dersi dinleyeceğim daha fazla konuşmayalım.
Jeongin şaşkın ve ağzı açık kalmış bir şekilde Young-jae' ye bakıyordu, neden bu kadar çok sinirlendiğini anlamamıştı. Oda konuşmayı daha fazla uzatmadan derse dikkatini vererek dinlemeye başladı.
...
Sonunda ders bitmişti, artık Minho'nun yanına gitme vaktiydi. Öğretmenin ardından hızlıca Jeongin'de çıkmıştı. Minho'yu görmüştü ve yanına doğru hızlıca adımlıyordu. Minho onu görmesiyle birlikte görmemiş gibi yaparak oda hızlıca olduğu yerden uzaklaşmıştı ama ne yazık ki Jeongin'in geldiğini geç fark etmişti, Jeongin ondan daha hızlı davranarak hemen yanına geldi.
Jeongin: Hayırdır, beni gördüğün gibi neden hızlı yürümeye başladın?
Minho: Seni görmedim ki, hem normal yürüyüşüm bu sadece Jisung varken yavaş yürüyorum.
Jeongin: Peki inandım. Sana geçen gün sorduğum soruyu hatırlıyor musun?
Minho: E-evet hatırlıyorum.
Jeongin: Peki benim bilmem gereken bir şey var mı, yani Hyunjin ile Seungmin gerçekten kuzenler değil mi?
Minho: ( Yapma ya yapma, bu sırrı benden başka kimse bilmiyor yapma ya, bunu sana söyleyemem ne olduğunu Jeongin.) Evet kuzenler neden sordun ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Meselesi ✓[SEUNGİN]
FanficBir vampir aşkıydı bizimkisi... Seni seviyorum demek için geç mi kaldım Seungmin?