4. Ondan Uzak Dur

15 2 0
                                    

helia o sabah slytherin binası içerisindeki çocuklarla ilgili net bir kanıya varmıştı; korkuyorlardı, gerginlerdi ve fazla mükemmeliyetçilerdi. bu yüzden dışarıdan kızgın görünüyorlardı. ama içten içe kırgın çocuklar olduklarını anlamıştı helia.

sihir tarihi'nde herkes uyuklarken tam bu açıdan özellikle gözüne çarpan biri vardı. "şu kim?"

yanı başında oturan ve parşömenine bir şeyler karalayan penny başını kaldırdı ve helia'nın baktığı yere baktı. "o mu?" yüzünü buruşturmuştu penny. oysa helia onun birileri hakkında konuşmaktan keyif aldığına emindi. "takılacak daha eğlenceli insanlar da var." dedi ve önündeki yazıya baktı.

"ondan sormadım. dersleri iyi gibi duruyor. not isteyecektim." helia uzun siyah saçlı çocuğun hakkında biraz yalan söylemişti. içinden bir ses onunla tanışması gerektiğini söylüyordu.

penny sıkıntılı sıkıntılı iç geçirdi, gözleri biraz puslu bakıyordu. helia onu rahatsız eden bir şeyler olduğunun farkındaydı ama kurcalamadı. "severus snape o. şu jameslerin sürekli sıkıştırdığı çocuk. pek uysal biri diyemem. o da benim gibi olduğu için onunla takılmaya çalışmıştım ama sonuç hep aynı."

helia snape'in üzerinde gözlerini gezdirdi. penny'nin 'benim gibi' derken neyi kastettiğini çok iyi anlamıştı ve bu yüzden üzgündü. severus snape de tıpkı onun gibi diğer çocuklar arasında pek popüler değildi. "bir de ben deneyeyim."

penny yüzünü hafif kırıştırdı. "sadece o gryffindor muggle ile ilgileniyordu ama yazık ki huysuzluğu yüzünden-"

"hanımlar." penny'nin sözünü kesen profesör ile ikili kafalarını o yöne çevirmişti. "afedersiniz." dedi helia mahcubiyetle. notlarını almaya devam etmeye karar vermişti ama bir yandan da severus snape'i düşünüyordu. neden bu kadar kasvetli, hüzünlü ve yalnız görünüyordu?

ders bittiğinde ikili koridora çıkmıştı. helia penny'nin yanında yürüyor, bir yandan da tam önlerinde yürüyen uzun boylu, kambur çocuğu takip ediyordu. ama dikkatini fazla uzun süre çocuğun üzerinde tutamadı. çünkü birinin penny'e seslendiğini duymuştu.

"penny." dedi kalabalığın arasından yumuşak bir kız sesi. "penny!" dedi daha yüksek sesle. helia penny'e çevirdi gözlerini. ifadesi donuktu. helia onu uzun süredir tanımıyordu ama hiç böyle bir ifade takınabileceğini düşünmezdi. "biri sana sesleniyor." dedi. penny transta gibiydi. dudakları birbirine mühürlenmişti sanki. böyle bakınca tıpkı slytherin'deki tüm o diğer çocuklar gibi görünmüştü. "onu boşver." dedi sonunda buz gibi bir sesle. helia önüne dönmüştü ki sonunda sesin sahibi görünmüştü.

"penelope parkinson!" helia'dan biraz daha uzun, renkli gözlü ve çok güzel bir kız göründü dağılan kalabalığın arasından. cübbesinde ravenclaw renkleri vardı. helia kızın soyağacında bir yerlerde vheela kanı olup olmadığını merak etmişti. bir kere baktınız mı kolay kolay başınızı çevirebileceğiniz bir kız değildi.

"penny bunu yapmak zorunda değilsin." dedi kız. yüzündeki ifade pek okunmuyordu ama helia'nın yeşil mi mavi mi seçemediği gözlerinden pek çok duygu geçiyordu. penny bir an duraksadı, ama sonra yoluna devam etti. helia'yı bile ardında bırakmıştı. helia bir süre penny'nin ardından bakan kızı seyretti. sonra genzini temizledi ve penny'nin peşinden gitmek üzere yoluna devam etti.

ama kız arkasından yaklaşıp omzuna elini koymuştu. kıza yeniden baktığında kaşlarının birbirine değdiğini görmüştü. "ona değer veriyor musun?" diye sordu kız.

helia biraz tuhaf hissetmişti. kız penny hakkında endişeleniyor gibi duruyordu. ama penny neden onu savurup atmıştı ki? "birkaç gün oldu tanışalı."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

hogwarts 1977 [Sirius Black]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin