çilekli pasta

616 74 14
                                    

Ryujin antremanından sonra su içerken çalan telefonunu cevapladı. "efendim yakışıklı?"

"selam güzellik. çıkışta bir yere kaybolmayın sizi almaya geleceğim."

"oo bizi kaçırmaya mı geliyorsun?" deyip gülümsedi Ryujin.

"bir nevi, gezelim biraz diyorum eskisi gibi anlarsın ya." göz kırptı Minho.

"tamam o zaman canım, öptüm." diyerek vedalaşmışlar ardından Ryujin antremanına geri dönmüştü. birkaç saat sonra üstünü değiştirip okulun eskrim takımına girmiş olan sevgilisinin yanına gitti.

o da üstünü değiştirmiş çıkıyordu. gördüğü bedenle gülümseyip sarılmışlardı birbirlerine.

elinden tutup yürümeye başladılar.

"nasıldı kurs?"

"çok yorucu. eve gidip kollarında dinlenmem lazım." dedi somurtarak, Yeji.

"onu biraz erteliyoruz çünkü Minho amcam bizi almaya gelecekmiş gezelim diyor."

"of ya. neyse gezmeyi özlemedim değil şimdi." demesiyle Ryujin onu banka oturttu. "bekleyelim biraz." dediğinde Yeji anında göğsüne yaslanmıştı.

"benim bebeğim çok mu yorulmuş?" saçını öptü. ilişkilerinin bu raddeye gelmiş olması ikisi içinde hala garipti.

"sen öpersen yorgunluğu geçermiş." kıkırdadı Yeji. "o zaman öpermişim." diyerek sevgilisini kaldırıp tam öpecekken çalan kornayla yutkunup geri çekildiler.

Minho yine bir anı bozmuştu işte. ikisi de yakalandığını düşündükleri için stres olmuşlardı.

ilişkileri henüz çok yeniydi ve Jeongin hariç kimse bilmiyordu. yıllardır kardeş gibi büyüdükleri için nasıl bir tepki alacaklarını bilmiyorlardı.

arabaya bindikten sonra Yeji kafasını orta koltuktan uzatarak Minho'nun yanağını öptü.

"selam kızlar yüreğim sızlar." demesiyle ikisine de kahkaha attırmıştı. "nasıldı kurslar?"

"yorgunluktan ölüyorum." dedi Yeji isyanla.

"yorgunluğunuzu alalım hemen." deyip aynadan göz kırptı. "açsanız önce yemek yiyelim diyorum." ardından kafeye sürmüştü.

o sırada Hyunjin de şirketten çıkıp okula gelmişti. Jeongin'in hafta sonu kursları da başladığı için sadece akşamları görüşebiliyorlardı.

aşağı inen sevgilisiyle gülümsedi. hemen sımsıkı sarılmıştı. "seni özledim, sen bu kurslara niye başladın ki zaten ya?" üzülen sevgilisine gülümsedi.

"çok istek vardı, kırsa mıydım çocukları?" dudak büzdü Hyunjin. "kırsaydın. sevgilimle zaman geçiremiyorum deyip reddetseydin bence mantıklı fikir." kahkaha attı Jeongin.

"tabii canım." birlikte arabaya bindiler. "Ryujin çıktı mı?"

"hm, Minho biraz gezdireyim diyordu o aldı bizimkileri."

"anladımm." camı açtı. "Ryujin pasta istiyordu yapalım mı bugün?"

"yapalım güzelim," dedi arabayı markete doğru çevirirken "malzeme alalım önce."

Jeongin hızlanan kalbiyle onayladı. "neredeyse kırka yaklaştım ama hala sen bana böyle seslendiğinde kalbim hızlanıyor." elini kalbine koydu.

gülümsedi Hyunjin. Jeonginde bıraktığı etkiyi seviyordu.

ardından markete gelmişler istediklerini aldıktan sonra eve gelmişlerdi.

poşetleri masaya koyduktan sonra Hyunjin Jeongin'i kucağına almıştı. kendisine bağıran Jeongin'i duymadan koltuğa yatırıp üstüne çıktı.

"napıyorsun manyak?"

"izninizle, sevgilimi öpüyorum." kıkırdadı Jeongin. "üstümü değiştirseydim."

"tch, sonra değiştir." dibine girdikten sonra Jeongin'in kendisini ensesinden çekip dudaklarını birleştirmesiyle yavaş bir öpüşme başlamıştı aralarında.

tam o sırada duyulan telefon sesiyle Jeongin Hyunjin'i itti. ardından Hyunjin'in küfür etmesiyle kahkaha attı.

"boş verip öpüşmeye devam edelim."

"saçmalama, önemlidir belki." derin bir nefes verip arayana baktı. "Minho gereksizi gereksizmiş yani, güzel devam edebiliriz."

"ya yürü git belki çocuklarla ilgili bir şey olmuştur." deyip Hyunjini ittirdi. Hyunjin derin bir nefes vererek telefonu açtı.

"hayır yani bir rahat yok anasını satayım, ben de seni Jisungla basayım da gör."

"hayırdır canım, ne bu sinir sevişmenizi mi böldüm? siz de fırsatı kaçırmıyorsunuz maşallah."

"ya bir kes, niye aradın onu söyle hadi işlerim var." Minho göz devirdi. "aman be sende, neyyse senin kızları bize kaçırıyorum haber vereyim dedim değerlendirirsiniz siz de fırsatı."

"çok boş yaptın hadi kapat." deyip yüzüne kapattı. zaten iki kız için de özel dolap vardı her üyenin evinde. o yüzden kıyafet almaya gelmelerine de gerek yoktu.

"nolmuş?" göz devirdi. "kızlar bugün orada kalacakmış."

"anladımm. hadi giyinip pastayı yapalım."

"sonra Ryujin'e atalım kıskansın." demesiyle Jeongin kahkaha attı. "ne gülüyorsun sen de? keyfin pek bir yerinde."

"sinirlenince çok hot oluyorsun biliyor muydun?"

"biliyorum." deyip saçını savurarak içeri geçti. arkasından ise Jeongin kahkaha atmıştı.

bir süre sonra ikisi de duş almış, pastayı yapmaya başlamışlardı.

yani daha doğrusu Jeongin yapmıştı, Hyunjin izlemişti. sonra ise yerken Ryujin'e fotoğraf atmıştı.

-

hyunjin
*fotoğraf*
sizce biz Ryujin gittikten sonra istediği pastayı yapıp Ryujinsiz yemiş miyizdir

ryujin
YA BABA YA
SWN VAR YA COK KOTU Bİ İNSANSIN

hyunjin
biliyorum canım😘😘

ryujin

sana tepkim bu şu anengelliyorum iyi günler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sana tepkim bu şu an
engelliyorum iyi günler.

-bu kişiyi engellediniz.-

-

patron çıldırdı bir günde iki bolum oooo

arkadaslae 25. bolum final,yani insallah.

hilal ve hyunjin minho öpüşme basmasın diye tag açıyor katılmak için minho yeto yazıp 0307ye gönderwbilirsiniz!!

never ever, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin