2 gün sonra
Yeji'yi evinden almış, birlikte okula doğru gidiyorduk, bana geçen gün önermiş olduğum ve başladığı diziyi anlatıyordu.
daha sonra sınıfa girdik. öğretmen geldi, yanında bir kız vardı. Yeji kızı dikkatlice süzmüş daha sonra "oha" demişti. klasik Yeji diye düşündüm.
daha sonra kız kendini tanıttı adı Jisuymuş.
"hocam, hocam Jisu arkama gelebilir mi? nasıl olsa Yuna'nın yanı boş."
"tabii, geç kızım." Jisu arkamıza geçti.
Yeji direkt arkasını döndü ve kızla konuşmaya başladı, göz devirdim.
bugün yeni edebiyatçı(?) gelecekti. eski sınıf öğretmenimiz üçüncü kez hamile kaldığı için gitmişti, kadın her sene hamile kalıyor yeter bir üreme artık değil mi??
ders çok sıkıcıydı, ben de düşüncelerimle boğuşurken zil çalmıştı. Yeji bana seslenmiş, Jisu'yla aşağıya ineceğini söylemişti.
ben de sıkılmamak için Wooyoung'un yanına gitmeye karar verdim. Woo Yejiyle ortak arkadaşımızdı, ikinci sınıfta bizim sınıfa gelmişti, ama sınıflar karma olunca ayrıldık.
sınıfına gidip 'Woo' diye bağırınca dışarıya çıktı.
"oo, yüzünüzü gören cennetlik."
"sana sormalı asıl, neredesin bir haftadır?"
"hasta olmuştum ya, nasıl bir hastalıksa artık yataklardan düşmedim." dedi dudağını büzerek.
"oy, benim bebeğim hasta mı olmuş?" diyerek yanaklarını sıkarak güldüm.
homurdanarak ellerimi çekip koluma girdi.
"bırak onu bunu da, San ben yokken beni hiç sordu mu?"
"sordu tabii, eski ve hala çok sevdiği sevgilisini bir hafta görmemek endişelendirmiştir."
"oh, sürünsün."
"sen hala aşık değil misin bu çocuğa, ne diye süründürüyorsun? affet gitsin."
"ya, tabii o kadar kolaydı. neyse affederim bir ara, dedikodu var mı pekii? ne oldu ben yokken?"
"var tabii." diyerek tüm olanları anlatmaya başladığımda şaşkınlıkla bana baktı.
"peki ya siz Yeji'yle bu ikisini nasıl birleştirmeyi düşünüyorsunuz?" dudağımı büzdüm.
"bilemiyorum ki, keşke bir sihirli güç olsa da şöyle karşıma çıksa." dediğimde bana güldü. en son zil çaldığında sınıflara dağıldık. Yeji ve Jisu ise kol kola girmiş yeni geliyorlardı.
"siz ne iş?" dedim Yeji'ye dönerek.
"Ryujin Jisu harika biri! ona full iltifat ettim, hepsine de şirin şirin utandı. çok tatlı!" dedi heyecanla.
"aman ne güzel." dedim göz devirerek. daha sonra öğretmen girdi. gördüğüm yüzle kaşlarımı çattım, çok tanıdık gelmişti.
hoca ismini söylediğinde, Yeji'yle aynı anda şokla birbirimize baktık.
-
batırmksım gibi hissediyorum ama hayırlısı
