aradan geçen zamanın ardından yaz gelmiş ve hep birlikte Avustralya'da tatil yapmaya karar vermişlerdi. en son otele gelmişler ve şimdi de odaya yerleşmek için bekliyorlardı.
"bak odalarımız yan yana, gece hele bir ses duyayım bir şey duyayım ayırırım sizi haberiniz olsun." diyen Chanla Yeji gözlerini büyüttü. "yok artık."
"biz daha önce de çok kez birlikte uyuduk, ne zaman bir şey yaptığımızı gördünüz ya??"
"sus, farklı bu kez. o zaman birbirinize aşık değildiniz."
"bazen böyle şeyler olabilir. nitekim old-" diyen Ryujinle personel gelmiş odaya çıkmaya başlamışlardı.
her çift birlikte kalırken Ryujin ve Yeji için de ayrı oda tutmuşlardı.
her ne kadar Chan istemese de.
odalara yerleştiler ve ardından da giyinip otelin girişinde buluştular.
"oha Ryujin! sen bu kasları hangi ara yaptın?" diyen Jisungla Changbin gururla gülümsedi.
"amcasının eseri." demesiyle Ryujin sırıttı. "yaptık öyle şeyler." dediğinde Yeji, gözlerini Ryujin'in vücudundan ayırmıyor, hatta yiyecek gibi bakıyordu. Chan bunu görmesiyle derin bir nefes aldı.
"Yeji."
"hmm?"
"Yeji."
"hm?"
"YEJI!" demesiyle sıçrayıp babasına döndü. "efendim baba?"
"seni salsam Ryujin'i yiyecekmiş gibi duruyorsun." ellerini açıp dua etti. "tövbe yarabbim."
diğerleri gülme krizine girerken, Ryujin Yeji'ye sırıtarak bakıyordu. aynı karşılığı Yeji de vermişti. Chan hemen Yeji'nin gözlerini kapattı. "yeter. birbirinize yiyecek gibi bakmayın artık." dedi sinirle. ardından havuza doğru yürümeye başladılar.
gelip hepsi yerlerine yerleştikten sonra. güneş kremini sürdükten sonra, "oh be, dünya varmış." deyip üstündeki tşörtü çıkararak kenara attı Hyunjin. bununla birlikte Jeongin de Hyunjin'i süzdü.
"sen hangi ara yaptın bu kasları?"
"yaptık bir ara." göz kırptı. sonra aklıma gelen şeyle sırıttı. şezlongta oturup, Ryujin'e güneş kremi süren Jeongin'i kucağına alıp birden ikisini birlikte havuza fırlattı.
Jeongin şoktan hiçbir şey diyemezken Hyunjin'in Jeongin'in belini tutmuş,ikisi birlikte yukarı çıkmıştı bile. Jeongin öksürmeye başladı. Hyunjin'in sırıtmasıyla kızgın bir yüz ifadesiyle ona baktı.
"ölüyordum manyak!" omuzuna geçirmesiyle Hyunjin sırıttı tekrar.
"kollarım arasındayken ölemezsin güzelim, merak etme." bunu demesiyle çatık kaşlarını düzeltti Jeongin, heyecanlanmıştı yine.
"tşörtümü bile çıkarttırmadın doğru düzgün ya." demesiyle tşörtünü çıkarıp kenara koydu.
"oldu mu bebeğim?"
"oldu." gülümsedi. ardından Hyunjin ikisini birlikte suyun altına çekip dudaklarına kapandı.
Ryujin homurdandı bununla. "yaşlı başlı insanlarsınız, kocaman kızınız var edep adap azcık ya."
"bunu diyen sen sabahtan beri Yeji'nin vücudunu gözlerinle yedin." dedi Minho. Yeji, çok açık olmasa bile ipli bir bikini giymişti ve güzel vücudunu gözler önüne sermişti.
"sevgilimin muhteşem bir vücudu olması benim suçum değil." daha sonra karşıdan sevgilisini izleyenleri görünce kaşlarını çatıp yanına gitti. üzerine az önce üzerinde olan tşörtü giydirip elinden tutarak tuvalete götürdü. diğer herkes çoktan havuza girmişti.
