Bu gün Kızıl hayatında hiç yapmadığı bir şey yapmıştı ve en fazla günaydın, görüşürüz, iyi geceler dediği annesine sabah erkenden kalkıp yemek hazırlamasında yardım etmişti.
Kızıl'ın bu davranışına çok şaşıran annesi bir yandan da çok sevinmişti çünkü kızının psikolojik sorunlarının olduğunu hayattan zevk almadığını kendisini ve babasını hiç sevmediğini düşünüyordu.
Aslında öyle miydi bir de Kızıl' ın ağzından duyalım. Günlüğünde Şunlar yazıyordu: "Anne baba ben sizi çok seviyorum ama bunu belli edemiyorum kim bilir belki bir gün siz beni çok iyi anlayacaksınız. Hayatım oldukça sıkıcı gecen babama "bu kızın bir derdi sevdiği ama sevilmediği mi var acaba" dediğini duydum hayır anne kimseyi sevmiyorum zaten insanlar sevmek için çok ucuz geliyor bana ben hayatımda artık farklılıklar arıyorum. Yalnız kalmayı özlemeyi istiyorum. O her gün gördüğüm insanların samimiyetsiz gülüşünün yerine, insanın içini ısıtan gülünce gülüşünü değiştiren tanımadanda özleyebileceğim insanlarla tanışmak istiyorum. Artık gitmek istiyorum anne bu şehirden belki bi süreliğine belki süresiz ama sadece gitmek."
Günlüğünde böyle ele almıştı Kızıl duygularını. Gerçekten de haklıydı insanlar artık sevilmek için çok ucuz, samimiyetsiz gülüşler olduğundan can sıkıcı ve nefret edilesiydi. Haklıydı haklı olmasına da yapacak bir şey yok deyip geçmeli miydi yoksa bir şeyleri değiştirmek için büyük bir adım atmalı mıydı insanoğlu.
Bu arada uyanan Ahmet Amca Kızıl' ı bu şekilde görünce çok sevindi. Aslında onlar biraz hata yaptıklarını düşünüyorlardı. Yıllardan beri Kızıl' a okumasını doktor olmasını istediklerini söylüyorlardı. Belki onun hayalleri başkaydı belki o bir şarkıcı olmak istiyordu. Kızıl' ın sesi çok güzeldi fakat onun şarkı söylediğini henüz duyan yoktu. Bir kere üniversiteyi kazandığında söylemişti babasıgilin sevincine ortak olmak için. Ama bu bir daha tekerrür etmedi.
Annesi ve babası Gülcan Teyze ve Ahmet Amca dün gece Kızıl' ın günlüğünü okumuştu ve ona her sene beraber gittikleri Antalya, İzmir gibi yerler dışında bir tatil planlamışlardı ve sadece Kızıl gidecekti bu yıl. Kızıl'a söylerken nasıl söylesemde günlüğünü okuduğumuzu anlamasa çünkü anlarsa çok kızar ve küser diye düşünen Ahmet amca bir süre durdu...
Kızıl'ın yanına geldi ve direk konuya girdi ve "kızım biz bu sene tatile çıkmayı düşünmüyoruz bak sen de evden okula evden okula artık sıkıldın yaz gelince biraz hayatını yaşa istediğin vakit dön senin için Kanada' ya bilet aldım bak bizi kırma olur mu dedi.
Kızıl birden neye uğradığını şaşırdı ve çok sevindi tamam babacım dedi ve boynuna sarıldı babasının. Ahmet amca bu durumu hayatında en fazla 3 ya da 5 kere yaşamıştı. Hep beraber oturdular yemeklerini yediler ve hazırlıklar başladı ayın 13üne bilet kesilmişti ve tam bir hafta vardı.
YORUM YAPARSANIZ SEVİNİRİM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennemin Göz Yaşları
FantasyHayatları boyunca asosyal sıfatını tamamen karşılamış birbirini tanımayan 4 kişinin evrenler arası macerasında bu sefer okura da yer var kim bilir belki bir gün sizde maceracılarımız gibi evrenlere baş kaldırabilirsiniz. Bu hikaye sizi harekete geç...