1.1

547 46 21
                                    


Bu bölüm...
Bu bölüm TAEHYUN'UN BAKIŞ AÇISINDAN!
şaşırdınız mı dhkxhdkxjs
Bu yüzden medyaya Taehyun'u koydum çünkü canım Taehyun'um!!!
Bir de biraz geçiş bölümü gibi
Neyse
İyi okumalarr

•°•°•°•°•°•°•°•°•

"Ben hala neden buradayız anlamadım." dedim elimdeki şişe kapağı ile oynarken. "Bizi Soobin hyung zorla sürükledi bu maça, üstüne bir de hala burada değil kendisi beyefendinin."

"Abicim boşver ya, zaten kafası çok dolu şu sıralar biliyorsun. Öyle dağıtmak için bari maç izleyelim demiş olabilir." dedi Yeonjun.

"E kendisi nerede o zaman?"

"Onu bilemeyeceğ- Hah geldi işte."

"İti an çomağı hazırla." dedim son kez kapağı elimde döndürerek.

"İyi insan lafın üstüne gelirmiş diyeceksin." dedi Soobin hyung bilmiş bir tavırla.

"Soobin hyung, tam olarak neden okulun voleybol maçını izlemeye geldiğimizi söyleyebilir misin? Hani sürekli izleyen biri olsan neyse de..." dedi Huening şüpheyle. Muhtemelen o da bizimle aynı şeyi düşünüyordu.

"Çünkü... bu final maçı ve okulumun kazanmasını isterim yani. Destek mestek." dedi Soobin çok düşünmeden. Naptın kardeşim, ezberledin mi repliklerini? Baya inandırıcı.

"Hmm...Yoora için değil yani?" diye direkt sordu Beomgyu. Evet, hepimizin aklındaki tam olarak buydu.

Soobin bunu duyunca önce şaşırmış görünse de daha sonra hemen, saniyesinde gizlediği bir sırıtış ile "Yani ne kadar okulumun kazanmasını istesem de, Yoora kaybederse bu hoşuma gider tabii." dedi.

"Hııı, ondan yani." diye cevap verdi Yeonjun da inanmazcasına. "Hem nerede kaldın sen? Bizi zorlayan sensin, geç gelen yine sensin."

"Yoora'ya minik bir sürprizim olmuş olabilir." dedi Soobin ve bir şey dememize izin vermeden "Hadi geçelim artık. Maç başlayacak." diyerek önden tribüne girdi. Bu çocukta bir haller vardı ama ne olduğunu çözememiştim.

Hepimiz tribüne geçip oturduğumuzda, Yoora'nın arkadaşlarının da çok yakınımızda olduklarını fark etmiştim. Onlarla bir derdimiz yoktu, en azından Soobin hariç diğerlerimizin yoktu. Hatta Yoora ile de bir sorunumuz yoktu. Çünkü kendilerini tanımıyorduk bile, bir olayımız olmadığı halde nefret beslemek saçmalıktı. Gerçi Soobin hyungun da yaptığı buydu ama, bunu sorgulamayı çoktan bırakmıştık.

Maç başladığında Yoora'nın ne kadar hırslı oynadığı her açıdan belli oluyordu. Bunu üç yaşındaki bir çocuk bile anlardı. Sanırım final maçı olduğundan kazanmaya çok odaklanmıştı. Aynı şekilde seyirciler bile çok dikkatli izliyordu maçı. Hatta Soobin hyunga baktığımda onun da pür dikkat maça odaklandığını fark ettim. Ya da...Yoora'ya mı desem?

"Soobin hyung, fazla ilgini çekmiş sanki maç." dedim onu dürterek. Ancak o resmen beni duymamıştı bile.

Maç büyük bir hızla devam ederken birden Yoora'nın öne koşmaya çalışırken çok feci bir şekilde bileğini burkarak yere kapaklanmasıyla seyircilerden şaşırma ve acıma nidaları duyuldu. Aynı anda Soobin hyung birden ayağa fırlamış, daha sonra ne yaptığını fark etmiş olacak ki geri oturmuştu.

Birkaç kişi, koç ve de hakemler Yoora'nın yanına gitmiş; o, hararetle bir şeyler anlatırken üniversite hemşiresi ise Yoora'nın ayağına bakıyordu. Hemşire, hakemlere ve koça dönüp bir şey dedikten sonra Yoora onaylamazcasına kafasını salladı. Koç ise çoktan yedekteki başka bir oyuncuyu eliyle çağırmıştı bile. Yoora ise o sırada sinirle çığlık atmıştı. Canı acıdığı için değil de, maça devam edemeyeceği için atılan bir çığlık olduğu çok belliydi.

Hemşire ve bir arkadaşı Yoora'nın koluna girerken, ön sıralarda oturan Jay'in hızla ayaklanıp tribünden koşarak çıktığını görmüştüm. Muhtemelen Yoora'nın yanına gidiyordu. Aynı şekilde diğer arkadaşları da ayağa kalkmış, Jay kadar olmasa da hızla ortamı terk etmişlerdi.

Soobin'in gözü sahadan çıkarılan Yoora'daydı. Daha sonra ise Jay'e bakakalmıştı. Aklından geçenleri tahmin edebiliyordum.

"Sen de git istersen." dedim Soobin'e dönerek. Şaşkınca bana baktı, bunu dememi beklemediği belliydi.

"Ne? Ben mi? Niye gideyim ki? Ben maç izlemeye geldim, maç daha bitmedi. Hadi bakın, devam ediyor." diyerek yerine oturdu. Ancak arada bir arkaya dönüp kapıya doğru bakması hala aklının başka yerde olduğunu fazlasıyla belli ediyordu.

i guess that's love {✓}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin