3

52 4 0
                                    

Merhabaa sevgili okuyucularım. Bir konuda sizi bilgilendirmek istiyorum. Kitap ilk başta yabancı isimlerle başladı fakat ben degiştirdim. Alice-Merve , Miranda-Mira haberiniz olsun. Zaten düzelttim. Iyi okumalararr :)

Hala kendime gelememiştim. Bu nasıl olabilirdi? GÖLGE dediğim varlık , insan yada herneyse şu an bizim okuldaydı ! Artık korkmaya başlamıştım. Bunlar tesadüf gibi gelmiyordu. Bu işte bir şeyler olduğuna emindim. Koşarak Merve ' nin yanına gittim.

" Merve!! Çok kötü bir şey olduu !"

"Nolduu ? Bir sakinn ol Mira nefes nefese kalmışsın."

" Merve hani benim mezarlıkta gördüğüm sonrada bizim evin bahçesinde gördüğüm gölgee varya işte o bizimm okulda!"

" Ne!! Ne diyosun sen Mira. Yine şu GÖLGE Saçmalığına başlama istersen. Alt tarafı normal bir çocuk. Belki de partide seni beğenmiştir ve aşık olmuştur o yüzden de peşine düşmüşür. "

Bu olabilirmiydi? Belkide normal bir gençti. Sadece beni takip ediyordu o zaman o gün mezarlıkta gövdesini de görürdüm ama ben sadece gözlerini görmüştüm. Sanki sisli bir duman gibiydi.

"Off bilmiyorum Merve... "

" Boş verr senn. Hadi sınıfa girelim. "

" Tamam çıkışta görüşürüz" deyip kendi sınıfım doğru yürümeye başladım. Kafam çok karışıktı. İçimde kötü bir his vardı. Umarım bu çocuk başıma bela olmazdı. Umarım...

******************
Derse 5 dk geç kalmıştım çünkü elimi yüzümü yıkayıp biraz hava almaya çıkmıştım. Son anda ders saatini farkedip koşarak yukarı çıktım. Sınıfa öyle bir girdim ki her kez yerinden sıçradı. Öğretmenin kızgın bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.

" Nerdesin sen Mira! Ders başlayalı çok oldu ne kadar da sorumsussun. "

Oha. Ne bu be. Alt tarafı 5 dk geciktim.

" Özür dilerim. Bir daha olmaz. "

" Tamam. En arkada boş yer var geç otur."

Tamam anlamında başımı salladım ve bakışlarımı yere eğerek en arkaya doğru yürüdüm. Tam her şey yolunda derken ayağıma takılan bir çelme ile yere yapıştım. Kimin yaptığına bakmak için kafamı kaldırdığımda yarım ağız gülen bir Gökhan'la karşılaştım.

" Bakıyorum da çok sakarsın. " dedi pişkin pişkin. Hiç bir şey demeden en arkaya gittim ve oturdum. Dizim kanıyordu üstelik çok belli oluyordu. Tenefüste tuvalete gidip yıkamam gerekiyordu.

Ders zaten çok sıkıcıydı. Hatta okul çok sıkıcıydı. Yarın kesinlikle okula gelmeyecekim. Bir anda zil sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Hemen kalkıp tuvaletin olduğu kata doğru yürümeye başladım. Dizim sızlıyordu. Acısı yürürken yüzümü buruşturmama sebep oluyordu.

Tam merdivenlerden çıkarken Aslan çetesinin başkanını gördüm ( yine.) Bu neydi böyle ya. Bir günde iki korku bana yeterdi zaten. Tam yanından geçecekken kolumu kavrayıp beni çekiştirmeye başladı. Ne oluyor ya!? diye düşünüyordum. En sonunde sesimi çıkarabildim.

" Bırak beni be pislik! Nereye gidiyoruz."

" Kapa çeneni. "

" Ya bırak benii. Kolumu acıtıyosun!" Beni dinlemiyordu bile. Bir anda benide kendiyle birlikte hizmetli odasına soktu. Kapıyı kapatıp ateş saçan gözleri ile bana baktığında sesli bir şekilde yutkundum.

"Benden ne istiyorsun.? Neden burdayız?" dedim çekingen bir tavırla. Hafif bir sırıtışla üzerime yürümeye başladı.

" Y-yaklaşma..." diyebildim sadece ama o beni hiç duymamış gibi üstüme yürümeye devam etti. O geldikçe ben geri geri gidiyordum. En sonunda gidecek yerim kalmadı ve sırtım soğuk duvara değdi. Beni duvarla arasına alıp elini yanıma koydu. Gözlerini gözlerime dikti.

"Bak sarışın. Sürekli ortalıkta dolanmandan hoşlanmıyorum. Benimle ilgili her ne planlıyorsan vazgeç."

" B-benim seninle ne derdim olur be. Bir şey planladığım yok. Sadece sürekli çarpışıyoruz o kadar. O da hep önüme çıkıyorsun. Yada ben çok sakarım." Bir an da elini duvara vurmasıyla çığlık attım.

" Bana bak. Ben diğerlerine benzemem. Eğer başka sürtükler gibi yatağıma girmek istiyorsan söylemen yeterli bebegim. Böyle numaralar yapmana gerek yok. " dedi ve vicudunu daha çok bana yasladı. Göz yaşlarım çoktan yanaklarımı ıslatmaya başlamıştı.

" L-lütfen.. Lütfen y-yapma..." dedim zorlukla.Tam o sırada kapı sert bir şekilde açıldı ve üzerimdeki beden kalktı. Bende beni taşıyacak güçte olmayan bacaklarım yüzünden yere çöktüm. Kafamı kaldırıp kimin geldiğine baktığımda onu görmeyi hiç beklemiyordum. Simsiyah gözleri ile Aslan çetesinin başkanına bakıyordu.( Aslan ' a)

" Kimsin lan sen!" diye bağırdı Aslan.

" Kim olduğum önemli değil. Kızı hemen bırak."

" Hahah! Peki sen benim kim olduğumu biliyor musun lan ! İster bırakırım ister bırakmam sana mı soracağım!" Gölge yüzünde hiç bir ifade olmadan Aslan 'a yaklaştı ve gözlerini gözlerine dikti. Bir anda Aslan 'ın yere yığılmasıyla kalakaldım. Hiç bir şey yapmamıştı. Hatta vurmamıştı bile. Bu nasıl olabilrdi ki? Gölge Aslanın yanına eğilip

" Benim karanlığıma sığınan kimseyi benden alamassın. " diye fısıldadı. Bu da ne demek şimdi? Bana doğru gelip yanımda diz çöktü.

" Iyi misin küçük kız.?"

" E-evet. Te- teşekkür ederim. " Hiç bir şey demeden beni kucağına aldı. Sesimi çıkartamadım. Aklım karışıktı. Kimdi bu gizemli GÖLGE?

-------------------------------------------

Umarım beğenmişsinizdir. Sevgiler. :))

GÖLGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin