Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kapa çeneni! Kapa çeneni! KES SESİNİ! KES SESİNİ! KES SESİNİ! BANA İHANET ETMEYE NASIL CÜRET EDERSİN!? CEVAP VER! SEN BENİM VE SADECE BENİM BEBEĞİMSİN! ANLADIN MI!? EĞER BENİ GERÇEKTEN SEVİYORSAN, NEDEN KANINI EMMESİNE İZİN VERDİN O ZAMAN!? KONUŞ! ŞİMDİ! NEDEN SESSİZSİN!? SANA BANA CEVAP VERMENİ SÖYLEDİM!? "
O kadar korkmuştunuz ki tüm vücudunuz titriyordu. Yüzünüz narin bir yara tabakasıyla kaplanmıştı. Burnunuzdan gelen kanama nedeniyle dudaklarınız kanıyordu. Çok değer verdiğin erkek arkadaşının sana tüm bunları yapan kişi olduğunu düşünmek kalbini parçalıyordu.
Odanın dışından ağlama ve burnunu çekme sesleri duyuluyordu. Size hediye olarak verdiği eşyalar bile onun tarafından yok edilmişti. Kendinizi açıklamanıza bile izin vermedi. Ona karşı sevgi hissediyordunuz ve onu asla aldatmayacağınıza dair kendinize söz vermiştiniz.
...
Onu hep sevdin.
Sen sadece bir insan kızısın, başka bir şey değil. Bir vampirin inanılmaz fiziksel gücüne denk değilsin. Bu yüzden, ne kadar karşı çıkarsan çık, Ayato'nun kanını içmesine engel olamadın.
Peki neden suçu senin üzerine attı? Fiziksel güçten yoksun olman senin suçun değildi.
Şu anda tek kelime edecek cesareti bile bulamıyordunuz. Size öfkeyle bakıyordu ve kendi sonunuzu getirmeniz için dikkatsiz bir ifadeniz yeterli olacaktı.
Sonunda tüm gücünüzü topladınız ve ağlamaklı gözler ve dehşete kapılmış bir ifadeyle onunla yüz yüze geldiniz. Sakin kalmasını ve söyleyeceklerinizi dinlemesini umarak titreyen bir sesle konuşmaya başladınız.
"Kanato-san... Gerçekten özür dilerim. Tanrı'ya yemin ederim ki sizi kandırmadım. Ben asla böyle davranmam. Ben... Ben seni çok seviyorum... Ben sadece ona karşı savaşacak güce ve yeteneğe sahip değildim. Beni affetmeni rica ediyorum. Bana acı çektirmeyi bırak artık lütfen!"
Bu sözleri söylerken öncekinden daha da yüksek sesle ağlıyordunuz. Hıçkırıklarınızı kontrol edemiyordunuz. Bunu nazikçe söylediniz ama sonunda başınızı bacaklarınızın arasına kaydırdınız. Zayıf bedeniniz bu korkunç düşünce karşısında titriyordu. Sana merhamet edecek mi? Bu senin sorumluluğun olmamasına rağmen...
Hıçkırıkların tüm alanı kaplamıştı. Kanato sessizdi. Sessizlik seni daha da endişelendiriyordu. Başını yavaşça kaldırdın, gözlerindeki yaşlar gözlerinin şişmelerine neden oldu. Ve biraz burnunu çekiyordun. Sana baktığında gözleri cansızdı ama yüzünde kötü niyetli bir gülümseme vardı.
"Fufufu~ y/n-san. Korkudan titrerken bile çok sevimli görünüyorsun."
Bu tehdit karşısında gözlerin daha da büyüdü. Onun ruhsuz bakışları ve vahşi sırıtışı karşısında kendini daha da huzursuz hissettin. Kendini sürekli olarak senin seviyene indirdiğini görür görmez başını yana doğru salladın. Sana bir kez daha vuracak mıydı? yoksa sadece korku seviyeni ölçmek için miydi?
Çenenizi sıkıca kavrayıp, başınızı kendisine doğru eğerken, gözyaşlarınızı yalarken, alay etti. Gözyaşlarınız, kederiniz, hıçkırıklarınız onu sadece memnun etti.
"Fufu... ağladığında çok tatlı oluyorsun, y/n-san."
Cömertliğiyle sizi şaşırtarak şekilde geri adım attı ve midenizi bulandıracak şekilde sırıtarak dehşete düşmüş yüzünüze baktı. Başlangıçtaki sevinçli görüntüsü yavaş yavaş cansız, ifadesiz bir maskeye dönüştü. Sizinle konuşurken takındığı duygusuz tavır, zaten yaşamakta olduğunuz dehşeti daha da arttırdı.
"Y/n-san. Benim olana dokunma cüretini gösterdikleri için hepsini katledeceğim, hepsini katledeceğim. Sana gelince... belki de uzuvlarını kesmeliyim! Senin üzerinde tam kontrol sahibi olabilmem için. Bensiz hiçbir yere gidemeyeceksin. Beni asla kandıramayacaksın. Kanını ben den başka kimseye veremezsin. Beni terk edemezsin~! En önemli şey, kelimenin tam anlamıyla benim en değerli bebeğim olacaksın."
Kanato senin gözlerindeki dehşeti görünce daha da memnun oldu. İki eliyle yanaklarınızı kavradı ve sizi yüzüne yaklaştırdı.
"Fufu~ Endişelenme, bebeğim. Acı hissetmemeni sağlayacağım. Sana her zaman göz kulak olacağıma söz veriyorum. Çünkü sen benim bebeğimsin ve ben de senin sahibinim. Söyle, y/n-san~. Romantizmin özü bu değil mi? Fufufu~."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
