Bölüm 10

549 32 11
                                    

SELAM OKUYUCULARIM

Sınav dönemimde olduğum için kitaba ara verdim ama elimden geldiğince aralarda bölüm yazmaya çalışıyorum. Bu bölümden sonra bölüm bir süre daha gelemeyebilir.

Medya: Güney

~~~~

Bazı insanlar kendi kendine
iyileşmek zorundadır. Kimseye
yardıma ihtiyaçları olduğunu
anlamazlar, belli etmezler.

~Bukowski~

~~~~~

Denizden;

"Deniz hemen buraya gelmen lazım."

"Ne oldu, bisey mi oldu."

"Kızım biz parktayız Ayşe Hanım yine bi çocuğu tutmuş ne yaptıysak ikna edemedik gel seni dinliyor çocuğun Ailesi burada ne yapacağımızı şaşırdık valla."

"Komserim siz orada bekleyim ben hemen geliyorum. En fazla on dakika içinde oradayım." Diyip kapattım.

Ben hemen ayağı kalkıp yukarı çıktım, ve hazırlanmaya başladım.


Çantama telefonumu koyup hemen aşağı indim, tam çıkacakken babam yanıma geldi.

"Deniz ne oldu bisey mi olmuş hatta dur bende seninle geleyim."

"Gerek yok Adem bey ben hemen gidip gelirim ama simdi cidden gitmem gerekiyor, Alfa hadi."

"Kızım bari biri seninle gelseydi tek gitme şimdi."

"Gerçekten gerek yok ben giderim..." dememe kalmadan Ateş abi lafımı kesti. "Baba sen merak etme ben ve Barış gideriz onunla, dimi Barış."

"Evet baba biz gideriz siz bekleyin." Deyip dışarı çıktılar ben de mecburen onlarla çıktım. Arabaya gittiklerini görünce hemen konuştum. "Arabayla gitmeye gerek yok yakın zaten yürüyerek gideriz."

Beni onaylayıp arkamdan gelmeye başladılar. Bi kaç dakika sonra parkı görünce koşmaya başladım.

Barış abi "Deniz koşma" desede umursamadım. Kalabalığa doğru ilerledim ama aralarına giremedim. Bir süre sonra Selim amca beni görüp yolu açmıştı. Iste o an gördüm. Hacer Sultan yine bir çocuğu almıştı.

Yavaşça yanına yaklaştım etrafdaki kalabalık sürekli birşeyler söylüyordu ve çok fazla gürültü vardı. Arkama dönüp baktım ve sessiz olmalarını söyledim. Ama kimse dinlemiyordu polisler uzaklaştırmaya çalışsa da ise yaramıyordu. Önce Alfaya sonra kalabalığa bakıp yüksek sesle konuşmaya başladım. "Alfa iki dakika içinde burada polis dışında kim kalırsa saldır oğlum serbest."

Etraftakiler önce birbirine bakmaya başladı ama Alfa hırlamaya başlayınca hepsi hızlı hızlı uzaklaştı. Etrafta sadece çocuğun Ailesi, polisler ve abimler kalmıştı.

Bende yavaş adımlarla Hacer sultanın yanına gittim ve önüne oturdum. Çocuğa baktığımda korktuğunu gördüm ve ona göz kırpıp gülümsedim bana bakıp oda gülümsedi ben de Hacer sultana bakıp konuşmaya başladım. "Hacer Sultan ne yapıyorsun burada yine, unuttunmu sen cezalısın." Dedim kaşlarımı çatarak.

Hacer Sultan bana bakıp dudağını büzdü ama benim bakışlarımı görünce etrafa bakmaya başladı. "Hani sen bana söz vermiştin Yağmur abla olmadan dışarı çıkmayacaktın niye tek başına çıktın."

"Ama Deniz onun bir sürü işi vardı beni çıkarmıyordu. Hem bak oğlumu buldum çıkmasaydım bulamazdım dimi."

"Valla bahane istemiyorum, hem bu senin oğlun değil ki baksana bu hem çok çirkin hemde siyah saçlı. Senin oğlunun sapsarı saçları var ve çok yakışıklı dimi,bak sen şimdi onu bırak annesinin yanına gitsin bizde Yağmur ablayi arayalım gelsin sonra oğlunu beraber bekleriz olurmu? Hı hadi birak zaten görmüyor musun annesine ne kadar benziyor ikisi de çok çirkin."

TERSİNE HAYATLAR ( Askıya Alındı)  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin